Ergül ALTAŞ YAzdı:HER YERDE KİTAP VAR

HER YERDE KİTAP VAR

Evde, okulda, sokakta, otobüste, elde, cepte, çantada; her yerde kitap var. Atadan babadan böyle görmüşüz. Kitaplı milletiz çok şükür.

Varlık âlemini dünya gözüyle görmeden çalınmış kulağımıza dünyanın en güzel sesi. Bismillah! “İkra bismi Rabbikellezi halek” Annemizin dilinde Allah kelamı, bir de masallar, şiirler. Kan olmuş, can olmuş. Büyümüşüz anne babamızın düşlerinde. Vakti zamanı gelince “Merhaba!” demişiz dünyaya.

Bir elimize çıngırak vermişler, bir elimize kitap. Kitabı elimizde evirip çevirmişiz, tadına, kokusuna bakmışız; en çok resimlerini sevmişiz. Her resim yeni bir dünya açmış muhayyilemizde. O dünyayı mamur etmiş oyuncaklardan yaptığımız abideler. Kitaplarla oyuncaklar arasında, ninnilerle, türkülerle büyümüşüz.

Biz büyüdükçe dünya daha hızlı dönmeye başlamış. Renkler, sesler, sözler çoğalmış. Anne babamızın anlattıkları yetmez olmuş hayallerimizi kanatlandırmaya. Okula varmışız, okuyup yazmaya, kitapların dilini çözmeye. Kitap dolu okulda, kitap gibi öğretmenler. Oturmuşuz dizlerinin dibine, başlamışız hecelemeye: “Açıl susam açıl!” Açılmış susam. Görülmüş ufukta Kafdağı.  Düşlerimizi süsleyen o masal ülkesine başlamış kutlu sefer.

Kitabın birini bitirmiş diğerine başlamışız. Dört mevsime kitap kokusu sinmiş. Yazın sıcaktan, kışın soğuktan kitaplara sığınmışız. Elde, dilde, gönülde kitap olunca geceler tez sabah olmuş. Mazinin güneşi istikbale doğmuş. Ülkemiz muasır medeniyetlerin bayraktarı olmuş. Nerede aç görsek yedirmiş, nerede çıplak görsek giydirmişiz. Dilsize dil, elsize el olmuşuz. Dünya görmüş “nasılmış, neymiş kahraman.”

Düğün, bayram, seyran; çam sakızı çoban armağanı. Hediye denilince aklımıza ilk kitap gelir olmuş. Hediyeleştikçe açılmış gönüllerimiz birbirine. Aynı gök kubbe altında dil, tarih, ülkü birliğini perçinlemiş anlatılan masal, okunan şiir, yaşanılan destan.

Kitap, aile bütçesinden hatırı sayılır bir pay almaya başlamış. İhtiyaç sıralamasında zirveye gözünü dikmiş, yeni çıkan telefonları, son model arabaları yaya bırakmış, basamakları hızla tırmanmakta. Kitap okuma oranları dosta düşmana parmak ısırtmakta.

Televizyon ve internet başında geçirdiğimiz süreler bir saatin altına düşerken kitap okumaya saatler ayırmaya başlamışız. Hafta sonlarında çoluk çocuk soluğu kitapçılarda alır olmuşuz. Yetmemiş gide gele kütüphaneleri yol etmişiz. Kitap kafeler açılmış, kahvehaneler kıraathane olmuş. Çay, kahve bir de kitap, hoşça vakit geçirmenin adı olmuş.

Askıda ekmek bire bin vermiş; askıda kitap, askıda şiir olup çiçek açmış. Okurlar bal yapma yarışında. Kitap Fuarları dolup taşıyor. İmza kuyrukları geceden başlıyor. Yazar, çizer söyleşilerinde kalabalıklar salonlara sığmıyor. Gazete ve televizyonlarda en büyük ilgiyi kitap haberleri görüyor. Bir millet kitapla nefes alıyor. Kitap medeniyeti yükseliyor.

İşte, yolda, tatilde, gönlümüzün başköşesinde; her yerde kitap var. Kitapların açtığı aydınlık yolda emin adımlarla yarınlara yürüyoruz.

            Niye dudak büktünüz? Olmayacak hayal mi bu?

Çalış ve tevekkül et.

Her şey bir hayalle başlar.