Dünyanın En Eski Gizli Topluluğu:Masonluk

Birliğin kökenleri Masonların kendileri tarafından da tartışılmaktadır. Bazı hikâyeler, kaynağını Süleyman Tapınağı’nın yapımına, hatta daha erken Yunan ve Mısır’a kadar götürmektedir.

Dünyanın En Eski Gizli Topluluğu:Masonluk
03 Şubat 2013 - 14:24 - Güncelleme: 07 Şubat 2013 - 11:52

Masonlar, satanizm ayinlerinden dünya hâkimiyeti komplosuna kadar sayısız eylemle suçlanmıştır. Isaac Newton, John Wayne, Bill Gates gibi alanlarının şöhretleri dışında yirmi beş A.B.D. başkanının da mensubu olduğu topluluğun üyeleri, bu iddiaları reddederek kardeşlik, insanlığa hizmet ve iyilik temelli bir camia olduklarını savunmuşlardır. Dünyadaki en eski ve en büyük kardeşlik oluşumu olan Masonluk, hâlâ bilinmemeye ve yanlış anlaşılmaya devam etmektedir.

Masonluk eserinde H. Paul Jeffers, Masonluk tarihinin çarpıcı gerçeklerini ortaya koyarak bu kadim ve gizli topluluğun kökenlerini anlatıyor, gizemlerle örtülü Ortaçağ geçmişinden, Amerika’daki ilk locaya kadar en önemli noktaları gözler önüne seriyor: Günümüzde dört-beş milyon kadar mensubu olan Masonluğun kapalı kapılarının ardında neler olmaktadır? Masonik semboller nelerdir? Ayinler ne şekilde yapılmaktadır? Hiyerarşi ve örgütlenme nasıldır? Semavi dinlere yaklaşım nedir? Kadınların konumu nedir? Dünya hâkimiyeti gibi bir amaç var mıdır?

***

GİRİŞ: GİZEMLİ MASONLAR

Bu kitabın amacı, masonluğu karmaşık ve çoğu kez tartışmalı olan tarihini inceleyerek, ritüel ve törenleri* derinlemesine araştırarak ve yüzyıllardır onu örten gizem ve şüphe örtüsünü üzerinden çekerek tahlil etmektir. Tüm açıklığıyla, ben mason değilim, hiçbir zaman da olmadım. Olabilirdim, zira üyelik için temel kuralları karşılıyordum. Tanrı’ya inanıyorum, yirmi bir yaşından büyüğüm ve sabıka kaydım yok. Masonluk, Kiwanis, Rotary, Odd Fellows, Elks ve buna benzer diğer grupların arasında olmamamın iki nedeni var. Katılmak için davet edilmedim ve mesleki topluluklar, üyeliğin istihdamın koşulu olduğu bazı işçi sendikaları ve Baker Street Irregulars olarak bilinen Sherlock Holmes’un anısı ve ruhunu canlı tutmaya adanmış özel bir grup dışında, hiçbir gruba üye olmadım. Sonuç olarak, Masonlar hakkında bir kitap yazmakla ilgilenip ilgilenmeyeceğim sorulduğunda, onlar hakkında neredeyse hiçbir şey bilmiyordum. Yıllık Güller Geçit Töreni’nde yürürken fes denilen püsküllü bir kep ve dökümlü bir pelerinden oluşan ilginç, renkli kıyafetler giyen “tapınakçılar”dan, sinema Akademi Ödüllerinin Los Angeles’taki Tapınakçılar Oditoryumu’nda dağıtıldığından ve tapınakçıların çocuklar için birçok hastane işlettiğinden haberdardım. Memleketimde, Birleşik Devletler’in diğer şehirlerinde ve başka yerlerde Mason localarının yanından geçmiştim. Bana lise ve üniversite mezunlarının süslü sınıf yüzükleri ve üniversite kardeşlik derneklerinin süveterlerindeki rozetlerden daha önemli gelmeyen, Masonik yüzük ve diğer amblemleri taşıyan adamlar görmüştüm.

Kendimi projeye adamadan önce, konunun hızlı bir incelemesine girişmeye karar verdiğimde, masonluğun uluslararası bir birlik olduğunu ve hatta bazı locaların kadınları da kabul ettiğini öğrendim. Üyelik, Yüce Kutsal Varlığa ve ruhun ölümsüzlüğüne inanan yetişkinlere açıktır. Her ne kadar masonluk bir din olmadığını iddia etse de, inançları 18. ve 19. yüzyıl evrenselcilik ve deizminden güçlü bir biçimde etkilenmiştir. Eleştirenler, onda okültizm, Hıristiyanlık karşıtlığı ve hatta Satanizmin etkilerini bulurlar. Üyeler her ne kadar Kutsal Varlık üzerine yemin etseler de, Masonluk bütün din ve ırklardan insanlara açıktır. Masonluk bütün dünyada bulunsa da, Katolik Kilisesi’nin papalığı, “uluslararası bir başkan” ya da “genel sekreter”, yönetim kurulu ya da kapsayıcı küresel bir otorite benzeri merkezi otorite şeklinde monolitik bir örgütlenme değildir. Bir ülkedeki yönetim birimi Büyük Loca diye adlandırılır. Birleşik Devletler’de Masonluğun var olduğu her eyalette bir tane vardır.

Dünyadaki en eski gizli topluluk olan masonlar Süleyman Tapınağı’nın inşası ve Baş Mimar Hiram Abif’in öldürüldüğü tarihe dayandığı söylenen ritüel ve törenlere katılırlar. Masonik törenlerde ve inşaatın yapımında kullanılan eski basit araçlar – mala, çekül, tesviye, pergel- “Evrensel Işık”ın kavranmasında üyelerinin ilerlemelerine ve gelişen ahlaklarına ilişkin sembolik anlamlara sahiptir. Masonlar bu ritüellere dair gizlilik gösterseler de, Masonluğun tekin olmayan bir örgüt olduğunu reddederler. Ayrıca, Birleşik Devletler’i ve dünyayı kontrol etmeye yönelik Masonik komplo iddialarını da reddederler. Masonlar, buna kendilerinin ortak ahlaki inanç ve bireysel gelişim üzerinde çalışmak ve bunu övmek adına bir araya gelen basit idealistler oldukları şeklinde karşılık verirler.

İhtilaf halinde olmayan şey ise Avrupa ve Birleşik Devletler tarihi boyunca, insan faaliyetinin olduğu her alanda krallardan, başkanlardan ve politikacılardan sanayinin büyüklerine, yazarlara, bestecilere, eğitimcilere, komutanlara, doktorlara, gazetecilere ve diğer kültürel, toplumsal ve sivil liderlere kadar mason olan önemli şahsiyetlerin şaşırtıcı sayısıdır. Masonluğun ortaya çıkmasından beri, bu adamların masonluğun ilkelerini “yeni dünya düzeni” ile empoze etmek için bir komploya katıldıklarına dair provakatif soru, devamlılık göstermektedir. Bazı eleştiriler masonların artık her şeyi yönettiğini iddia edecek kadar ileri gitmiştir.

Birliğin kökenleri Masonların kendileri tarafından da tartışılmaktadır. Bazı hikâyeler, kaynağını Süleyman Tapınağı’nın yapımına, hatta daha erken Yunan ve Mısır’a kadar götürmektedir. Bilinen şey ise 1717’de birkaç Masonun Britanya’daki taş ustalarının üzerinde yönetici bir güç olarak İngiltere’nin ilk Büyük Loca’sını oluşturmak için Londra’da toplandığıdır. Britanya İmparatorluğu, Amerikan kolonilerine kadar uzayınca, masonluk da onu takip etmiştir. Kurucu babaların birçoğu, Masondu. Masonluğun bazı öğrencileri bunun Amerikan Devrimi’nin özünde olduğunu ve Birleşik Devletler yönetiminin köşe taşı haline geldiğini ileri sürmektedir. George Washington’dan beri, Kongre üyeleri ve diğer hükümet görevlilerinin yanı sıra, birçok başkan üye olmuştur. Birleşik Devletler Maliye Dairesi bir dolarlık banknotun Masonik semboller içerdiğini inkâr etse de, bazı tarihçiler Washington D.C’nin planının Masonik inançlara göre tasarlandığını, çok sayıda güçlü kanıtın Masonik bağlantı inancını desteklediğini tartışmaktadır.

Masonluğun, üyeleri tarafından gizlilik yemini edilmesini içeren kapalı törenlere ve ritüellerle üzerinin örtülmesi, Masonların mistik ve kötü niyetli amaçları olan, Hıristiyanlık karşıtı bir grup olduğuna dair yaygınca paylaşılan inancı yaratmıştır. Bu inanç, dinine bağlı kimselerin masonluğa katılımını yasaklayan Roma Katolik Kilisesi’nin karşıtlığı ile sonuçlanmıştır.

Masonlar, anti-demokratik gizli toplulukların prototipi oldukları düşüncesine, tam bir gizlilik örtüsünün olmadığını belirterek karşılık vermektedirler. Bir Mason grup, bütünüyle doğru bir biçimde, gizlilik derecesinin tüm dünyada geniş ölçüde değiştiğini ifade etmektedir. “İngilizce konuşulan ülkelerde, birçok Masonun üyeliği tamamen alenidir, Masonik binalar açıkça belirtilir ve toplantı zamanları genellikle kamuoyunun bilgisine açıktır.”

Bunlar doğru olmasına rağmen, masonluğun temel hususları saklı tutulmaktadır. Toplantılar kamuya açık değildir. Üyeler neler ve neden olduğu konusunda sessizlik yemini etmişlerdir. Ayrıca, gizli bir tokalaşma dâhil olmak üzere, tanınma işaretleri sistemine sahiptirler. Bu nedenle, son günlerde Fransa’da, başsavcının, bazı hakim ve avukatların Masonları içeren davaları geciktirmeyle suçladığında olduğu gibi, Masonların diğer Masonlara iltimas gösterdiklerinden şüphelenilir. 1990’da Büyük Britanya’da, İşçi Partisi hükümeti Mason olan bütün kamu görevlilerinin üyeliklerini kamuya açıklamasını ilgilendiren bir yasa çıkarmaya çalışmıştı.

Masonluğun tarihi üzerine bu araştırmada, buraya kadar sözü edilen noktalar, Masonik localar, tören ve ritüeller, sembolizm, kadınların rolü, Siyah Masonlar (Prince Hall Masonluğu), Masonik edebiyat, üyelik gereklilikleri, biri nasıl katılıyor, masonların toplumsal ve yardımsever sebeplerle müdahalesi, “hoodwink” yani “gözlerini bağlamak”, “on the square” yani “birinin doğru, güvenilir olması” gibi gündelik dil içine girmeyi başarmış Masonik terimler dâhil olmak üzere grubun diğer veçheleri incelenecektir. Diğer konular, Haçlı Seferleri’nde masonların rolü, Roma Katolik Kilisesi’nin masonluğa düşmanlığının araştırılması, Mormonizmle bağlantı, Wolfgang Amadeus Mozart’ın ölümünde masonların olası rolü, masonlar ile tarihin ilk seri katili (Karındeşen Jack) arasında bağlantı kuran tartışmalı teori, 19. yüzyılda Amerika’nın ilk “üçüncü parti”sinin kurulması ile sonuçlanan Masonluk karşıtı bir eleştirmeninin gizemli kayboluşu ve öldürülmesini kapsamaktadır.

Masonluğa şiddetle karşı çıkılsa da ve oluşumun kötü niyetli bir komplo olmasından kuşkulanılsa da, esasında her düşünceli insanın sorduğu, “Ben kimim?”, “Neden buradayım?”, “Yaşamın anlamı nedir?” gibi soruları cevaplamayı amaçlayan ve çarpıcı törenlerde açığa vurulan dinsel temelli felsefi bir sistem olduğu için kuvvetlice savunulur. Masonluğun saygın tarihçilerinden biri, W.L. Wilmshurst’a göre, bu, “İnsan yaşamının kaderi ve amacını hevesle soruşturanların ihtiyacını karşılamaktadır.”

“Ruhu” sembolizm olan masonluk bütün “iyi adamlar”ın “özgürlük, arkadaşlık ve ahlak”ı geliştirmek için birleşebileceği bir vasıta olarak tarif edilmiştir. Bu amaçlar için başka grupların da var olduğunu kabul eden, Wilmshurst The Meaning of Masonry kitabında, “Masonluk gibi muazzam bir örgütlenmenin sadece dünyanın yetişkin erkeklerine birtakım basit inşaat aletlerinin sembolik anlamını ya da üyelerine ‘bilgi ve hakikatin kaynağı’ olan Kutsal Kitap’ta bulunabilecek ölçülülük, adalet, kardeşçe sevgi, yardımseverlik ve ahlaklılığın temel erdemlerini öğretmek için kurulduğunu düşünmek abestir,” diye söz etmektedir.

Masonların “Kalfa” olarak adlandırdıkları katılımcılar, ortada sadece genel toplumsal değerlerin uygulanmasını telkin etmekten daha büyük bir amacın olduğunu iddia ettiği için, bu kitap yalnızca masonluğun kökenleri ve gelişimini, sayısız ihtilaflarını, niyet, ritüel, tören, sembol ve işaretlerine ilişkin şüpheleri değil, ayrıca Batı uygarlığının oluşumu boyunca dinsel ve felsefi etkileri ve bu etkinin günümüzdeki büyüklüğünü araştırmaktadır.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Günün Başlıkları