Doç. Dr. Nejdet BİLGİ: HAMZA BABA KÖYÜ'NÜN XIX. YÜZYILIN ORTALARINDAKİ SOSYAL VE EKONOMİK YAPISI 

HAMZA BABA KÖYÜ’NÜN XIX. YÜZYILIN ORTALARINDAKİ SOSYAL VE EKONOMİK YAPISI (2444 Numaralı Temetüat Deteri’ne Göre)

Doç. Dr. Nejdet BİLGİ: HAMZA BABA KÖYÜ'NÜN XIX. YÜZYILIN ORTALARINDAKİ SOSYAL VE EKONOMİK YAPISI 
17 Mart 2022 - 14:58 - Güncelleme: 17 Mart 2022 - 15:05

HAMZA BABA KÖYÜ’NÜN XIX. YÜZYILIN ORTALARINDAKİ SOSYAL VE EKONOMİK YAPISI (2444 Numaralı Temetüat Deteri’ne Göre)
                                                  Doç. Dr. Nejdet BİLGİ

             Hamza Baba

            Hamza Baba köyü adını köyde bulunan aynı adlı zaviyeden almaktadır. Hakkındaki birçok rivayet, Anadolu’nun Türk fetihleri çağının temsilcilerinden olduğu yönündedir. Hata Saruhan Bey zamanında Manisa’ya gelerek, torunları döneminde dergahını kurduğu da sözlü rivayetlere dayanarak ifade edilmektedir (Onarlı, 2001: 15-54; Onarlı, 2002: 163-196; Kaya, 1991: 3-43). Barkan’ın “Kolonizatör Türk dervişleri” olarak tanımladığı şahsiyetler arasında Hamza Baba da yer almakla beraber, tarih olarak daha sonraki bir döneme, XV. yüzyıla işaret edilmektedir (Barkan, 1942: 292-93, 297, 325).
           Bursalı Mehmed Tahir, Hamza Baba’nın II. Murat’ın çağdaşı ve dostu olduğunu, ölümü üzerine türbesinin de II. Murat tarafından yaptırılarak vakfiyeler ihsan edildiğini ve Fatih Sultan Mehmet’in de vakfiyesini artırdığını, kaynak belirtmeksizin şu şekilde kaydeder: “Sultan Murad Han-ı Sani hazretlerinin Mağnisa’da ikamet buyurdukları zamanlarda defaatle mazhar-ı ihtiram-ı şehriyarileri olmuştur. İrtihalinde ihtiyar-ı ikamet etdiği Kasaba-Turgutlu’nun bir saat mesafesinde namına mensub karyede sultan-ı müşarünileyh tarafından kargir mükemmel bir türbe inşa olunarak münasib vakfiyeler ihsan buyurulduğu gibi muahharen mahdum-ı âlileri cennetmekân Fatih Sultan Mehmed Han tarafından da eser-i pedere tebean vakfiyesi tezyid buyurulmuştur (1994: 4).” Benzer bir bilgi M. Nuri Yörükoğlu’nda da bulunmaktadır: “Murad-ı saninin Manisa’da ikameti esnasında defaatla taltif ve ihtiramına mazhar olan Hamza Baba, gayet alim, fazıl, mütaki ve dindardı. İrtihalinde padişah onun için mükemmel ve kargir bir türbe yaptırdı. Mümaileyh, ikamet etiği Turgutlu-Kasaba’nın bir saat mesafesinde namına mensup karyede padişah tarafından yapılan hatiresine defnolunarak, münasip vakfiyeler tahsis edildi. Fatih, vakfiyesini tezyid eti. On sekiz bab üzerine mürettep ‘Makamat-ı Evliya’ isminde tasavvufa dair arifane bir eserle, Kutabu’l Usul namında diğer bir tasavvuf eseri, namını tezyid eti. Bu asarın tedkikiyle kendisinin Bursa’ya sekiz saat mesafede İnegöl kazası civarında namına mensup karyede medfun mazanneden Baba Sultan’dan müstahlef olduğu anlaşılır (Pehlivan, 2011: 46).” Kitabını 1914-17 yıllarında kaleme aldığı anlaşılan Nuri Yörükoğlu’nun, bu bilgileri Bursalı Mehmed Tahir’den aldığı anlaşılıyor (Pehlivan, 2011: 13,46).
            Hakkında oluşmuş çokça menkıbe bulunan (Akgül, 1997: 111-114; Köksal, 1997: 135-142) Hamza Baba’nın, tarihi şahsiyet olarak varlığından söz eden ilk kayıt 1521-22 yılına aitir. Saruhan evkaf deterindeki kayıta, “Nâhiye-i Nif’te Gerdeme nâm karye kurbünde Kapukaya dimekle mâruf mevzide Hamza Baba nâm derviş kendü dest-i renciyle açup ihya edüp ve su getürüp bir zaviye bina edüp ayende ve revendeye hizmet edüp ve hasbeten lillâh bağ diküp takriben yüz elli akçe hasıl olup ve deterde kimesneye timar kayd olunmayup ve zikr olan bağın ve mevziin öşrünü Sultan Bayezid Han tabeseraheu ihsan edüp ref buyurup ellerine hükm-i hümâyun inayet olunmuş haliya padişahımız eazallahu ensarehu dahi ref buyurup mukarrer kılınup tecdid-i hükm-i şerif sadaka olunmuş ki tarih-i hükm sene 928 hasıl 150” denilmektedir (TD, 398: 100; Ortaç, 1994: 115-116). 1521-22 tarihli bu kayıtaki bilgiler, aynı yüzyılın sonlarına doğru, 1566-67 tarihinde de aynen tekrarlanarak, sonraki durum şöyle ilave edilmiştir: “ve merhum Sultan Süleyman Han aleyhirrahmete vel guran dahi mukarrer kılup tecdid-i hükm buyurmuşlar ve merhum Sultan Selim Han tayyiballahu serahu dahi mu karrer dutup hükm-i hümayunu erzani buyurmuşlar tarih-i hükm-i hümayun sene 974 ve zikr olan zaviyeye tarih-i mezbur ile muvarrah berat-ı hümayun ile evladdan Mustafa nam kimesne mutasarrıfdır hasıl 150” (Erdoğru, 1999: 287). Kayıta yer alan bilgilere göre, Hamza Baba Nif ’e bağlı Gerdeme köyü yakınlarında kendi çabasıyla bir zaviye inşa ederek gelene ve geçene hizmet etmekteyken, 150 akçelik bağının öşrü, II. Bayezid tarafından kendisine veya zaviyesine ihsan edilmiştir. Ortaç, bu kayıtla ilgili olarak; “II. Bayezid’in verdiği hüküm, onun yerine geçenlerle ilgilidir. Eğer Sultan II. Bayezid tarafından Hamza Baba’ya berat verilmiş olsaydı ‘ellerine’ yerine ‘eline’ ibaresinin kullanılması gerekecekti” yorumunu yapmaktadır (Ortaç, 1994: 116). Ortaç, Hamza Baba’nın II. Bayezid döneminden önce yaşadığını ve dolayısıyla zaviye kurarak yöreyi şenlendirdiği tarihin de II. Murad dönemine denk düşmüş olabileceği sonucuna varmaktadır (Ortaç, 1994: 116). Ancak, söz konusu vakıf deterindeki bu ve sonraki kayıtlardaki bilgiler, böyle bir yoruma imkan vermeyecek kadar açıktır. Nitekim S. Eyice de bu yoruma katılmadığını, “Bu kayıt, zaviyenin II. Bayezid döneminde kurulduğunu açıkça belirtiğine göre Hamza Baba da aynı yıllarda yaşamış ve belki de ölmüş olmalıdır” diyerek beyan etmektedir (Eyice,1997: 502).
            Bugün Hamza Baba zaviyesi ortada yoktur. Sadece Türbe bulunmaktadır. Fakat zaman içinde zaviyenin varlığına işaret eden belgeler mevcutur. 1597 ve 1675 yıllarına ait iki ayrı tarihteki mahkeme ilamları, zaviyenin şeyhleri ve vakıları hakkında bilgiler içermektedir (Ortaç, 1994: 116-117,119,121-122). 1826 yılında Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasından ve Bektaşi tekkelerinin yıkılması veya başka tarikatlerin kontrolüne verilmesi durumundan, Hamza Baba zaviyesinin ne şekilde etkilendiğine dair bir bilgi henüz ortaya çıkmamıştır. Ancak bu tarihten sonra da zaviyenin varlığının devam etiği ve dolayısıyla şeyh tayinlerinin de sürdürdüğünü gösteren belgeler bulunmaktadır (Ortaç, 1994: 117-118,123-126). Ayrıca inceleme konumuz olan 1845 tarihli temetüat deterinde de tekkenin varlığını gösteren bir kayıt bulunmaktadır. Buna göre, köyün 1 numaralı hanesine kayıtlı Ahmed Efendi’nin “tekkenişin olduğu” belirtilmektedir (ML.VRD.TMT, 2444: 87).
            Bursalı Mehmed Tahir, 1907’ye yakın bir tarihte ziyaret etiğini söylediği türbesinde, Hamza Baba’nın Makamat-ı Evliya ve Kitabül Usul adlı eserlerini görüp incelediğini yazmaktadır. Bu kitapların incelenmesiyle Hamza Baba’nın Baba Sultan’ın halifesi olduğunun anlaşıldığını belirtmektedir (1994: 4-5). Ortaç’ın da vurguladığı gibi, Mehmed Tahir’in verdiği bilgilere göre Hamza Baba, Orhan Bey zamanında yaşayan Baba Sultan’ın (Geyikli Baba) halifesi ise, II. Murad devrinde yaşamış olabilir (1994: 114/11). Ancak bunu destekleyecek bir belge bulunmadığı gibi, 1521-22 tarihli kayıt tam aksini göstermektedir.
            Mehmed Tahir, Hamza Baba’ya ait iki kitaptan söz ederken, H. Akgül, bunlara ilaveten Kitabu’l-Ahval ve Velayetname adlı iki eserinin daha olduğunu yazıyor (1997: 112). Türbesindeki kitapların 1926-1935 yıllarında İzmir valiliği yapan Kazım Dirik tarafından incelenmek üzere alındığı ve daha sonra izinin kaybolduğu bazı yayınlarda yer almaktadır (Yurd ve Kaçalin, 1994: 159; Akgül, 1997: 112). Hamza Baba’ya ait dört kitap, yakın sayılabilecek tarihlerde, 1996 yılında, M. Esat Harmancı tarafından tek yazma içerisinde Süleymaniye Kütüphanesinde bulunmuştur. Harmancı (2011: 42-48), aynı zamanda bu dört kitabın (1-Makamat-ı Evliya, 2-Kitabül-Usul, 3-Tasavvuf Risalesi, 4-Divan) nitelik ve nicelik açısından tanıtımlarını da yapmıştır.

Doç. Dr. Nejdet BİLGİ, 
Manisa Celal Bayar Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü, Manisa/Türkiye, 

 Kaynak:  Bilgi, Nejdet (2014) “Hamza Baba Köyü’nün XIX. Yüzyılın Ortalarındaki Sosyal ve Ekonomik Yapısı” Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi, Sayı: 64, Bahar 2014, Ankara, s.41-80, makalenin tamamı, kaynaklar ve dipnot için 17 Mart 2022 tarihli internet kaydı: https://hbvdergisi.hacibayram.edu.tr/index.php/TKHBVD/article/view/1501




 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum