DİVAN-I HİKMET-IV-

10. Hikmet Hakk Teala fazlı ile ferman eyledi İşitip okuyup yere girdi Kul Hoca Ahmed

DİVAN-I HİKMET-IV-
18 Aralık 2011 - 22:27

10. Hikmet 

 

Hakk Teala fazlı ile ferman eyledi

 

İşitip okuyup yere girdi Kul Hoca Ahmed

 

Altmış üç yaşta sünnetlerini sıkı tutup

 

İşitip okuyup yere girdi Kul Hoca Ahmed

 

 

 

Yer üstünde ölmeden önce diri öldüm

 

Altmış üç yaşta sünnet dedi işitip bildim

 

Yer altında canım ile kulluk eyledim

 

İşitip okuyup yere girdi Kul Hoca Ahmed

 

 

 

Erenlerden feyz ve fetih alamadım

 

Yüzyirmibeş yaşa girdim bilemedim

 

Hakk Teala’ya ibadelerini kılamadım

 

İşitip okuyup yere girdi Kul Hoca Ahmed

 

 

 

Olur muyum Muhammed’in has ümmeti

 

Ümmet dese asilerin hoş devleti

 

Baldan tatlıdır bana bu mihneti

 

İşitip okuyup yere girdi Kul Hoca Ahmed

 

 

 

Bizler için canlar çekti o Muhammed

 

Ümmet olsan gam yemezsin sahte ümmet

 

Gece gündüz elde ettikleri yeme-içme ve işret

 

İşitip okuyup yere girdi Kul Hoca Ahmed

 

 

 

Elli yaş da ses geldi ölmek kolay

 

Şartı odur sende olsan iman nuru

 

Sabahla gitsen cemaline eyler konuk

 

İşitip okuyup yere girdi Kul Hoca Ahmed

 

 

 

Ey müminler bu dünyanın sonu yok

 

Doğru bilirsen asla bunun yalanı yok

 

Kim bilmese vallahi onun imanı yok

 

İşitip okuyup yere girdi Kul Hoca Ahmed

 

 

 

Aslım toprak, neslim toprak, her şeyden aciz

 

Basıp geçsen kirli cismin kılacağı ar

 

Kim ar etse şeytan kavmi havası var

 

İşitip okuyup yere girdi Kul Hoca Ahmed

 

 

 

Gerçek zakire Allah kendi eyledi rahmet

 

Sabahla varsa cennet içinde verir hilat

 

Mahşer günü cemal görüp sorunca devlet

 

İşitip okuyup yere girdi Kul Hoca Ahmed

 

 

 

Kul olsan sıkıntı çek gafil insan

 

Akıllı isen ganimetdir sana şu dem

 

Emanetdir aziz canın yürüme gamsız

 

İşitip okuyup yere girdi Kul Hoca Ahmed

 

 

 

Altmışüç yaşta sünnet oldu yere girmek

 

Resul için iki alem berbat edivermek

 

Aşıkların sünnetidir diri ölmek

 

İşitip okuyup yere girdi Kul Hoca Ahmed

 

 

 

Ümmet olsan işitip canını vermez misin?

 

Mustafa’ya canını kurban eylemez misin?

 

Can ne olacak, imanını vermez misin?

 

İşitip okuyup yere girdi Kul Hoca Ahmed

 

 

 

Kul Hoca Ahmed altmışüç yaşta gaib oldu

 

Edebi koruyup Mustafa’ya naib oldu

 

Sultan oldu, sıkıntı çekip tayyib oldu

 

İşitip okuyup yere girdi Kul Hoca Ahmed

 

 

 


 

11. Hikmet 

 

Ey dostlar temiz aşkını ele aldım

 

Bu dünyayı düşman tutup yürüdüm ben işte

 

Yakam tutup hazretine sığınıp geldim

 

Aşk kapısında Mansur gibi oldum ben işte

 

 

 

Aşk yolunda aşık olup Mansur geçti

 

Belini bağlayıp Hakk işini sıkı tuttu

 

Melametler ihanetler çok işitti

 

Ey müminler hem Mansur oldum ben işte

 

 

 

Aşık Mansur “Enel Hakk’i dile getirdi

 

Cebrail gelerek “Enel Hakk”ı beraber söyledi

 

Cebrail gelerek başın ver deyip yola saldı

 

Darağacına asılıp cemalini gördüm ben işte

 

 

 

Mansur gelince darağacı eğilip kendi aldı

 

Batın gözü açık olanlar hayran kaldı

 

Işık salıp Allah kendisi nazar eyledi

 

Ey sevgili deyip cemalini gördüm ben işte

 

 

 

Nida geldi o darağacına çok boğma” diye

 

“Sıkı dur her yan bakıp sen ağma” diye

 

Taşa dedi “Emrimi tutup sen değmeyesin”

 

Levh-i Mahfuz tahtasında gördüm ben işte

 

 

 

Üçyüz molla yığılıp yazdı çok rivayet

 

Şeriatdır ben de yazayım bir rivayet

 

Tarikatda hakikatda haktır himaye etmek

 

Başımı verip Hakk sırrını bildim ben işte

 

 

 

“Enel Hakk’ın manasını bilmez cahil

 

Bilge gerek bu yollarda mertlerin denizi

 

Akıllı kullar Hakk yadını dedi sevgili

 

Candan geçip Sevgili’yi sevdim ben işte

 

 

 

İma eyledim bilge olsa ibret alsın

 

Zahir ilminden yazıp söyledim işaret kalsın

 

İnci gevher sözlerimi gönlüne koysun

 

Halden deyip aşıklara verdim ben işte

 

 

 

Sahibsiz Mansur hor görülmekle oldu tam

 

Bir söz ile dostlardan oldu ayrı

 

Kalb halini hiç kimse bilmez Tanrım tanık

 

Kanlar yutup ben hem tanık oldum ben işte

 

 

 

Şeyh Mansur’un “Enel Hakk”ı yersiz değil

 

Yolu bulan bize benzer günahkar değil

 

Her soysuzlar bu sözlerden haberli değil

 

Haberli olup Hakk kokusu aldım ben işte

 

 

 

Bir gece seherde garip Mansur çok ağladı

 

Işık salıp Allah kendisi rahmeyledi

 

Ondan sonra kırklar bakarak şarap verdi

 

Bilgelere bu sözleri dedim ben işte

 

 

 

Cahillere essiz sözüm hayfı hikmet

 

İnsanım deyip belini bağlar hani himmet

 

Dünya için birbirine eylemez şefkat

 

Zalimlere esir olup öldüm ben işte

 

 

 

Zalimlerde had ne ola bizde günah

 

Dervişlerin huyu kötü, geçmez dua

 

O sebepten sultan kılar bize cefa

 

Ayet hadis anlamından söyledim ben işte

 

 

 

Zalim eğer cefa eylese Allah de

 

Elini açıp dua eyleyip boyun eğ

 

Hakk yardımına yetmez olsa endişe eyle

 

Hakk’dan işitip bu sözleri söyledim ben işte

 

 

 

Zalim eğer zulüm eylese bana ağla

 

Yaşını saçarak bana sığınıp belini bağla

 

Haram şüphe terk ederek yürek dağla

 

Zalimlere yüzbin bela verdim ben işte

 

 

 

Zalimlerin yakınlığı nedir ben yaratan

 

Yaradan’ı aklına getirmeden sen unutan

 

Benden vazgeçip zalimlerin elini tutan

 

Zalimlere kendim kıymet verdim ben işte

 

 

 

Sana ceza Yaradan’a yalvarmadın

 

Allah deyip geceleri kalkıp inlemedin

 

Gerçeklerden sözler söyledim işitmedin

 

Zalimlerin elini uzun kıldım ben

 

 

 

Ey habersiz Hakk’â gönül yürütmedin

 

Dünya haram ondan gönül soğutmadın

 

Nefsden geçib Allah’a doğru yönelmedin

 

Bu nefs için ağlamaklı ve şaşkın oldum ben işte

 

 

 

Zalimleri şikayet etme zalim kendin

 

Huyun riya etki etmez halka sözün

 

Dünya malını dolu verdim doymaz gözün

 

Harisleri “Siccin” içine saldım ben işte

 

 

 

Kızıl dudağı hareketlenip söyledi seni

 

Can ve kalbim ümmetlerinin gözünün aydınlığı

 

Hakk’a kul bana ümmet olan hani

 

Gerçek ümmetin sinesine koydum ben işte

 

 

 

Kul Hoca Ahmed Hakk sözünü söyleyip geçti

 

Aynel-yakin tarikatta bozlayıp geçti

 

İlmel-yakin Şeriatı gözleyip geçti

 

Hakkel-yakin hakikatından söyledim ben işte

 

 

 


 

12. Hikmet 

 

Allah Teala aşıklara verdi aşkını

 

Şükreden olup tutuşup yandım ben işte

 

İki alem gözlerime haşhaş tanesi

 

Görünmedi yalnız Hakk’ı sevdim ben işte

 

 

 

Candan geçip yalnız Hakk’ı cana kattım

 

Ondan sonra derya olup dolup taştım

 

Lamekan-ı seyrederek makam aştım

 

Dünya ardında yüzbin talak koydum ben işte

 

 

 

Hakk önünde en üstün akıl bile duramaz

 

Aşk şiddeti coşsa bir an durmaz

 

Kelebek gibi kor haline gelip kendini bilmez

 

Bu sırları Sevgili’den duydum ben işte

 

 

 

Tarikatın yollarının ötesi çok

 

Temiz aşkını ele almadan yürüyüp olmaz

 

Cemalini görse olmaz gece gündüz uyuyup

 

Hiç uyumadan cemalini gördüm ben işte

 

 

 

Tarikatın yolu çetin sonsuz şaştım

 

Başım kurudu Pir-i Kamil’e kaçtım

 

Pir eteğin tutup batın gözünü açtım

 

Rezil olup yollar gezip yürüdüm ben işte

 

 

 

Tarikatın yollarıdır çetin azap

 

Bu yollarda nice aşık oldu toprak

 

Aşk yoluna her kim girse hali harap

 

Erenlerden yolu sorup yürüdüm ben işte

 

 

 

Tarikatın yollarıdır sonsuz yüce

 

Nasib kılan kuluna oldu yakın

 

Zerresine dayanamaz yedi cehennem

 

Ey dostlar aziz candan doydum ben işte

 

 

 

Hakikatın anlamına yeten kişi

 

Şaşkın tutuşup yanar içi dışı

 

Kanlar akar gözlerinden akan yaşı

 

Gözyaşımı armağan eyleyip vardım ben işte

 

 

 

Şeriattır aşıkların efsanesi

 

Arif aşık tarikatın inci tanesi

 

Nereye gitse Sevgili’si, evdeşi

 

Bu sırları arş üstünde gördüm ben işte

 

 

 

Aşkın bağını gezmeden aşık olunmaz

 

Hakirlik-ağlamaklık çekmedikçe nefsin ölmez

 

Bir damlaya razı olmadan o inci olmaz

 

Razı olup has cevherinden aldım ben işte

 

 

 

Aşk ateşine yanan aşığın rengi uçar

 

Ahirete doğru çekip alıp burada geçer

 

Burada olan düğümlerini orada açar

 

Rasul dünya leştir dedi bıraktım ben işte

 

 

 

Gerçek aşıkların rengi soluk

 

Aynaya göz atsa ondan parlak

 

Özü hayran gönlü viran gözü yaşlı

 

Kudretine hayran olup kaldı ben işte 

 

 

 

Allah dedi “Çok ağlasan göresin Beni

 

Ağlayıp inlesen kulum deyip söyleyim seni

 

Candan geçip beni isteyen aşık hani…”

 

İlham geldi gerçek kulağa aldım ben işte

 

 

 

Gerçek gönülde yananlara cemal armağan

 

Yalancı aşık yola girse her şey hata

 

Gerçek aşığın gözü yaşlı bedeni bükük

 

Bükük olup yer altına girdim ben işte

 

 

 

Hakikatli gerçek aşığa armağan vereyim

 

Mahşer günü nasılsın deyip halini sorayım

 

Şefaatçi olup şefaati kendim kılayım

 

Rahmetinden ümid tutup geldim ben işte

 

 

 

Kul Hoca Ahmed Hakk zikrini söyle daima

 

Hakk’dan korkup dinmeden ağla boyuna

 

Namaz kılıp oruç tutup her sabah akşam

 

Böyle yapıp muradıma erdim ben işte

 

Kaynak: divanihikmet.net 

 


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum