ÇOCUK TİYATROSU ÇALIŞMALARI HAKKINDA

Türkiye de çocuklara tiyatro yapmak için "akademik oyunculuk eğitimi" almış olmak gereksiz kabul edilsede bu duruma pedagog ve psikologlar itiraz ederler

ÇOCUK TİYATROSU ÇALIŞMALARI HAKKINDA
24 Mayıs 2014 - 22:14

ÇOCUK TİYATROSU ÇALIŞMALARI HAKKINDA...

 

Türkiye de çocuklara tiyatro yapmak için "akademik oyunculuk eğitimi" almış olmak gereksiz kabul edilsede bu duruma pedagog ve psikologlar itiraz ederler ..

 

Türkiye'de "Çocuk Tiyatrosu Felsefesi" konusunda eksikliklerimiz oldukça düşündürücüdür. Bu konuda dünyada akademik ve pratik çalışmalarla ilgili yüzlerce bilimsel çalışma vardır.. Sitem etmeden önce duygularınız yanında bilimselliği de dikkate alınız... Kimseyi eleştirmek değil amacım ama bir sanatçı dayanışması içinde olabileceğimizi bekliyorum.. Ama travmatik derecelendirme ile adeta suçlarcasına olan eleştirel yaklaşımlara cevaplarımı daha bilimsellik sferasında vermeyi tercih ederim..

 

Çocukların yaratıcılığını geliştirme konusunda aynı yaş çocukların birlikteliğinin daha faydalı olduğu konusundaki pedagojik ve psikolojik esaslar çocukları belirli bir sanatsal oluşum içinde olmada “aynı yaş ve aynı sınıf” ortamının getirdiği şartların sağlanmasını gerektiriyor.. Aksi takdirde farklı yaşlarla yapılacak çalışmalar travmatik sorun olarak gördüğümüz noktaya gelebilir.. Bu konuda pedagojik ve psikolojik eğitimler alınması daha yerinde olduğu için sadece oyunculuk eğitimi almış olmak çocuklarla tiyatro çalışması yapmaya yeterli olmadığı dünya sistemliliğinde kabul görmüştür.. Bizim Dünya ve RUS sistemliliğinde çocuklarla sürekli olarak resim, müzik, heykel, folklor, tiyatro, spor etkinlikleri yapmak isteyenler mutlaka alan mezunu olmak dan başka BİLDİĞİNİ ve yeteneğini daha iyi sunabilmek ve öğretebilmek için pedagojik formasyonu master -yüksek lisans seviyesinde Pedagoji Üniversitesinde alma mecburiyetleri vardır.

 

Gelişmiş ülkelerde çocuklar için Tiyatro yapanlar önemsenir ve farklandırılır.. Bizim Türkiye de ise “Çocuk Tiyatrosu” yapanlara adeta 2-ci sınıf sanatçı muamelesi gösterilir.. Devlet ve Şehir tiyatrolarında hep bu yüzden yeni mezunlar ve oyunculukda belirli bir sucaet gösterememişlere ve figurasyon kadrosundaki sözleşmelilere oyunculuk yaptırılır.

 

Ayırca yönetmenlik konusunu da adeta kuruma yeni giren oyunculara yönetmenlikde pişsin, tecrübe kazansınlar diye “Çocuk Oyunu” yönetmekle işe başlatılır ve orada tecrübe alacağı beklenir. Ama yanıldıkları söylense de kabul bile etmezler..

 

14 yıl Yurtdışı eğitimi ve çocuk tiyatrosu çalışmalarımdan sonra Türkiye’ye sadece çocuk oyunları yönetmek üzere gelsem de, çok da önemli olmadı profesyonel memur ortamları için. Tiyatro Yönetmenliği alanında Lisans ve Çocuk Tiyatrosu oyunculuğu alanında Yüksek Lisans ve alanımı daha iyi öğretmek ve çocukları tanımak ve Öğretmeyi Öğrenmek için Pedagoji üniversitesinde "Eğitimde Tiyatro" tezimle Doktora eğitimi alsam da özellikle Devlet ve Şehir Tiyatrolarında takdir etme ve aferin demek dışında iş çocuk oyunu yönetmem konusuna gelince bazı Mevzuatlar karşıma engel olarak sunuluyor.. Aslında alt metinde aldığım eğitimi ve yönettiğim ve oynadığım çocuk oyunları 2-ci sınıf rejisörün işi olarak gördüklerinden önyargılı yaklaşımlarını kırmada zorlanıyorum.

 

2010 yılında Ankara Devlet Tiyatrosunda yönettiğim BOĞAÇHAN çocuk oyunumun Pilot süreci ve 3 yıl repertuarda sergilenmiş olmasınında fazla bir önemini hissettirmedi resmilerimiz maalesef.. Devlet Tiyatroları ve Türkiye Şehir tiyatrolarının bu önyargısını kırma adına mevcut siyasi oluşum içinde olmam gerektiği konusundaki akıl vermeleri ise anlamak bile istemiyorum.

 

Akıl veren ve önerenler maalesef burası Türkiye.. Sen de gir siyaset çarkına.. deyip beni bir yerlere taraf olmaya yönlendiriyorlar.. Tabii ki yapmadığım ve yapamayacağım bir davranış forması.. Bu durumda geriye bir tek şey kalıyor.. o da önerdiğim ve uygulanmasını istediğim her yaşa ayrı çocuk oyunu sahneleyebileceğim ve Çocuk Tiyatrosu Eğitimi verebileceğim bir okul kurmak.. Nasıl mı olacak? Zor ve uzun zaman alsa da bu yola çıktım.

 

Şimdi her ortamda niyetimi ve planımı bir sistem dahilinde anlatmaya çabalarken özellikle resmilere ve Devlet-Şehir tiyatrolarının yöneticilerinin Sağduyularına seslenmek sürecindeyim.. İdealistce ve fanatikce.. Belki romantik şekilde.. İnanmışlıkla.. İnandırmakla.. İnanarak çabalamaya devam ediyorum.

Ekonomik kazancı öne sürmeden.. Başka bir alanda zamanımı ve heyecanımı sergilerken daha fazla kazanıp maddi bolluk içinde yaşayabilecekkken.. Bazılarına göre ahmakca da olsa inandığım alanda mücadelemi sürdürüyorum.. Ama sizlerin de bildiğiniz gibi maalesef profesyonel oyuncular çocuk oyunu oynamakdan imtina ederler.. İstisnalar kaideyi bozmuyor maalesef.

 

Bu konularda hem Dünyadaki hem de Türkiye’deki Çocuk Tiyatrosu Felsefesi konularında bilimsel ve sanatsal çalışmalar yapmak üzere yıllar sonra Türkiye ye göç ettim.. Dünyadaki Çocuk Tiyatrosu uygulama sistemliliği konusunda özel çalışma süreci içindeyiz.. Çocuklara tiyatro sanatını tanıtmak amacı ile giriştiğim tv programımızın detayları konusundaki prosesimizde elbetde bazı kırılmalar ve sapmalar olabilecektir.. Ama yola çıkarken artı ve eksileri öğrenip uygulama eksiklerimizi da öğrenerek süreci olgunlaştırmaya çabalamaya devam ediyorum. Bu konuda sanatdaşlarımın da sürecin içersinde olmasını önemsemiş ve sevinmişdim.. Dedikodu yapmak yada kulis arkası sohbetler yapmakla bir yere varamayacağımız için seminer- workshop, konferans gibi etkinliklerde sohbeti tercih ediyorum. Bu konuda herkesle müsait olduğumuz bir ortamda sohbet etmeyi önemsiyorum..

 

Hatırı sayılır mevki ve maddiyatı, siyasetin dişlileri arasında ezilmemek; bir çocugun gelişiminde siyasetin ve taraf olmanın yeri olmadığına inanmışlığıma bire bir şahitlik edenlerin varlığı bana güç veriyor. Tiyatronun özgürlüğüne, görüşlerin çeşitliliğine ve sahnenin hümanist ve doğal kalmasına olan inanç ve görüşlerimi, çabalarımı takdirle izleyenlerin olduğunu bilmek bana güç veriyor...

 

Değerli sanatdaşlarım, sizi kazanmak dır amacım.. Polemik yapmak değil.. çocuk tiyatrosu oyun projelerinizde "yönetmen" veya "danışman" olarak paylaşımlara açık olduğumu belirtmek isterim. 


Sizi ciddiye aldığım için bu kadar uzun açıklama yapmayı uygun gördüm..

Takdir sizlerindir..
Sevgi ile kalınız...
Sürci Lisan Eyledimse Aff ola!

 

19 Mayıs 2014 Ankara

 

Dr. Rasim Aşın


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum