Cahit Berkay: Anadolu'dan sonra Elvis Presley'den beslendim

Anadolu rock müziğinin önemli temsilcilerinden müzisyen Cahit Berkay,

Cahit Berkay: Anadolu'dan sonra Elvis Presley'den beslendim
15 Temmuz 2015 - 09:53

Genç müzisyenlere tavsiyelerde bulunan sanatçı Cahit Berkay, “Okuyun.” dedi. Anadolu'dan beslendiğini söyleyen Berkay, “Daha sonra Elvis Presley, Traffic, Beatles… Ben burada Pir Sultan'la başladım.” ifadelerini kullandı.

Anadolu rock müziğinin önemli temsilcilerinden müzisyen Cahit Berkay, meslek hayatına dair anılarını anlattı. Profesyonel müziğe başladığı 60'lı yıllarda Türkiye'de müzik aleti sıkıntısı yaşandığını belirten Berkay, iki kere kaçakçılık yaptığını söyledi. Yurtdışından getirdikleri orgu sınırdan geçiremediklerini aktaran Berkay, “Bateri takımını Ramazan davulu diye soktuk içeriye. O da davul, o da davul. Orgu amfi diye.” ifadelerini kullandı. Aylık sanat dergisi Yedirenk'in son sayısına kapak olan ünlü sanatçı, genç müzisyenlere tavsiyelerde bulunmayı ihmal etmedi. İmkânların çoğalmasına rağmen bazı sıkıntıların olduğunu aktaran Berkay, “Ben Anadolu'dan beslendim. Daha sonra Elvis Presley, Traffic, Beatles, Rolling Stones… Böyle gitti. Ama ben burada Pir Sultan'la başladım.. Hâlâ Ruhi Su'larla besleniyorum.” dedi. Kitap okumayı da aksatmadığını söyleyen Berkay'ın uyarısı, “Okuyun ya! Zaten okumazsan bir halt olmaz. Hayal etmek için hayali besleyecek bir şeyler olması lazım…” oldu. Sevgiye ayrıca değinen Berkay, paylaşmaktan çekinilmediği zaman yarınların güzelleşeceğini hatırlattı.

Kariyerindeki film müzikleriyle ilgili soru üzerine Berkay, o dönemki sinema sektörüyle ilgili ilginç bilgiler paylaştı. Gişe filmlerinin ağustos veya eylülde çekildiğini belirten sanatçı, “Örneğin, ağustosun 1'inde motor dönüyor; senaryosu oyuncu kadrosu, bütün ekip, her şey hazır. Ağustos'un 20'sinde film çekimi bitiriliyor. Ayın 21'inde film laboratuvara giriyor ve Eylül'ün 1'inde de oynaması lazım. Çünkü senetler, sepetler, bu işin ekonomisi de başka türlü çalışıyor.” diye anlattı. Love Story, James Bond gibi hazır yabancı müziklerin kullanıldığını dile getiren Berkay, şöyle devam etti: “Ben de iki gün değil ama filmin diğer seslendirme işleri devam ederken, müzik hazırlıyordum; iki gün beste, iki gün icrası… Her şey hücum kayıt şeklindeydi. O zaman kanal falan da yoktu, bir seferde çalacaksın, bir seferde çalacağın için büyük orkestra kullanamıyorsun. O hazırlık zorluğu getiriyor.” O dönemki kayıt sistemlerinin ilkelliğine değinen Berkay, “Sinemanın kendisinde de, müzik kayıt sistemlerinde de öyleydi. O dönem bizim çalıştığımız cihazlar, sinemacıların kameraları veya laboratuvarları, film yıkama aletleri, montaj masaları Batı'da müzelerde sergileniyordu.” diye konuştu.

 

zaman gaz.  - İSTANBUL

15 Temmuz 2015, Çarşamba

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum