Bir Kültür Hazinesi : ERCİYES DERGİSİ

Erciyes Dergisi yılların deneyimi ile yoluna devam ediyor. Uluslararası hakemli dergi: Erciyes Dergisi

Bir Kültür Hazinesi : ERCİYES DERGİSİ
28 Aralık 2017 - 18:56

Bir Kültür Hazinesi : ERCİYES DERGİSİ

M. Hâlistin KUKUL

Kitaplar, dergiler ve gazeteler, her türlü fikrî, edebî, kültürel ve bediî hayatımıza yön veren, geçmiş tecrübe ve bilgileri tazeleyerek sunan yazılı kaynaklardır. Tabiî ki sözlü / sesli ve görülü / şekilli televizyonlar, filmler ve kasetler de benzer bilgi ve tecrübeleri nakleden ve geliştirmeyi hedefleyen diğer yayın vasıtalarıdır.

Muhakkaktır ki, bunların hepsi, mazinin 'hâfızası' ve geleceğin yol göstericileri- yol açıcılarıdır. Tarih boyunca, her yeni adıma vesile teşkil eden, ışık tutan, en mühim ve kalıcı fikir hazinelerinin 'kitaplar, dergiler ve gazeteler' olduğunda herkes mutabıktır.

Cumhuriyeti Dönemi Türk dergiciliğinde önemli bir yere sahip olan Erciyes dergisi, bazılarının nazarında bir 'taşra dergisi' olarak telakki edilse de ortaya koyduğu üstün vasıflı fikir ve sanat numuneleriyle kendini, sadece Türkiye'de değil,  bütün Türk Dünyasının güzîde fikir, sanat ve edebiyat camiasında da kabul ettirmiştir.

Erciyes dergisinin Kasım 2001 tarihini taşıyan 287. sayısının birinci sayfasında, sahibi ve yazı işleri müdürü olarak Av. Nevzat Türkten şöyle demektedir: "Bilindiği üzere Erciyes'in ilk çıkış tarihi 1910'dur. 1912'ye kadar aralıklarla yayınlanmış, 1938-1950 yılları arasında Kayseri Halkevi Dergisi olarak neşredilmiştir. Ocak 1978'den bu yana da tarafımızdan yaşatılmağa çalışılmaktadır. Gayret bizden, destek milletimizden, tevfik Allah'tandır." 

Bu samimî, mütevazı ve hedefli tavırdır ki Erciyes dergisini, Türkiye'nin en çok ilmî makale neşreden dergilerinin başında bulundurmuştur. Bugüne kadar, yüzlerce şair ve edibi bünyesinde barındırmış, bir o kadarını da yetiştirmiş, ilim ve sanat dünyamıza katmıştır.

Erciyes dergisi, ilk çıkış tarihi itibariyle bugün, Türk Yurdu Dergisi'nden sonra, yüz yılını dolduran - yaşayan ikinci dergidir.

Erciyes dergisi denilince akla, Av. Nevzat Türkten'in ardından, genel yayın müdürü olarak Âlim Gerçel ismi gelir. Bu iki çilekeş, fedakâr, sanat ve edebiyat aşkıyla dolu insan, Erciyes dergisini bu seviyeye getirmişlerdir.

Erciyes dergisi, kimlere mekân olmadı, onun sayfalarında kimler iz bırakarak gelip geçmedi! Onca seneye, binlerce güzellikler dokudu, yenilikler doldurdu. Geleceğe ümitle bakmayı öğretti, feyz ve ilim ışığı saçtı.

Elbette ki 'kimler'in hepsini saymama / yazmama imkân yok. Böyle olsa bile, en azından bazı kalem ehlini yazmayı da umumi  bir malûmat arz etmek bakımından önemli görüyorum:

Av. Nevzat Türkten, Âlim Gerçel, Dr. Seyfi Şahin, Yavuz Bülent Bâkiler, Sabir Rüstemhanlı, Prof. Dr. Tuncer Gülensoy, Yaşar Elden, Mithat Yılmaz, Prof. Dr. Metin Karaörs, Prof. Dr. Ali Berat Alptekin, Prof. Dr. Önder Çağıran, Mehmet Çayırdağ, M. Hâlistin Kukul, Prof. Dr. Halûk Yavuz, Prof. Dr. Sadettin Gömeç, Ertuğrul Kalafat, Prof. Dr. Nevzat Özkan, Prof. Dr. Kemal Göde, Yağmur Tunalı, Ertuğrul Kalafat, Prof. Dr. Saim Sakaoğlu,  Bedrettin Keleştimur, M. İlyas Subaşı, Bekir Oğuzbaşaran, Dr. Ahmet Kayasandık, Prof. Dr. Esma Şimşek, Prof. Dr. Ramazan Demir, Ali Kayıkçı, Dr. Yaşar Kalafat, İsmail Özmel, Abdülkadir Güler, Mehmet Nuri Parmaksız, Prof. Dr. Abdulkadir Yuvalı, Osman Oktay, Dr. Halil Atılgan, Osman Aytekin, Prof. Dr. Remzi Kılıç, Nihat Malkoç, Muhsin Bozkurt, Mahir Adıbeş, Gamze Niğdelioğlu, Oraz Yağmur, Prof. Dr. Nurullah Aydın, Halil Gülel...

Erciyes dergisi, Ocak 2014 tarihli 433. sayısından itibaren Kayseri Kültür ve Turizm Derneği adına Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü Âlim Gerçel ile Genel yayın Müdürü Ömer Büyükbaş'ın nezaretinde yayın hayatını sürdürüyor. Âlim Gerçel, Erciyes'in bu sayısına yazdığı "Erciyes Dergisinin 37. Yayın Yılında" başlıklı yazısında şunları söylüyor:

"Erciyes dergimiz 1978 yılından bu yana aylık olarak, 36 yayın yılını tamamlamış ve 433. sayısıyla 37. yaşına girmiştir. Dergimiz, Anadolu'da yayınlanan en uzun ömürlü ve istikrarlı dergi olmuştur. Bu müddet içerisinde Erciyes dergisinde 1550 yazar ve şairimizin çalışmalarına yer verilmiştir.

1980 yılından itibaren Erciyes'in sahipliğini ve yazı işleri müdürlüğünü yapan değerli büyüğümüz Av. Nevzat TÜRKTEN, bu görevini Aralık 2013 sayımızdaki "Aziz okuyucu! Bu sayı ile Nevzat Türkten'in sahipliğindeki Erciyes derisinin neşri son bulmaktadır. Başka bir sahiplik altında devamına çalışacağız. İnşallah diyerek veda edelim. Selâmlar. Nevzat Türkten" mesajı ile bitirmiştir.  Av. Nevzat TÜRKTEN'in bu görevi bırakmasına, bugünkü yaşında (86) Erciyes'in ağır yükünü taşımasına gönlümüz razı olamazdı.

 (...)Yeni dönemde dergimizin sahipliğini ve yazı işleri müdürlüğünü Âlim GERÇEL, genel yayın müdürlüğünü Ömer BÜYÜKBAŞ, koordinatörlüğünü Prof. Dr. Remzi Kılıç, editörlüğünü Prof. Dr. Önder ÇAĞIRAN ve Dr. Ahmet KAYASANDIK üstlendiler." 

Kıymetli Âlim Gerçel'in naklettiğim bu yazısında iki hususa dikkat çekmek isterim: Birincisi, Erciyes dergisi, sâdece "Anadolu'da yayınlanan en uzun ömürlü ve istikrarlı" bir dergi değildir. Yukarıda da ifade ettiğim gibi, "taşra" kelimesi, artık rafa kalkmalıdır. Erciyes, artık 'taşra'ya sığmamaktadır. O, 'rüşt'ünü bütün Türkiye'de ve Türk Dünyası’nda ispat etmiş, yüksek mevkiini ve kalitesini ortaya koymuş, edebiyat tarihine mal olmuş bir dergidir.

İkincisi ise Nevzat Ağabey'in "Bir başka sahiplik altında devamına çalışacağız" ifadesidir.

Evet, "Çalışacağız!" Bu, bir 'dik duruş'tur. Sevdalı, dinamik, arzulu bir hâldir.

Fakat ne hikmetse, her hamle zamanında -teşbihte hata olmaz- doğru olmasa bile Nasreddin Hoca'ya mal edilen  'fil' meselesinde olduğu gibi, peşinde fazla bir destek görülmüyor. Nevzat Ağabey, bu yaşında "Çalışacağız!" deyip 'birlik çağrısı' yaparken asıl çalışması gerekenler, maalesef, susmuş bir köşede beklemektedirler.

Türk dergiciliğinin -en azından- Cumhuriyet dönemine göz attığımızda görürüz ki dergilerin çoğunu, neredeyse  'yazanları' okuyor. Gittiğim birçok yerde, bilhassa Türk Dili ve edebiyatı bölümü öğrencilerine "Hangi dergiyi -okuyorsunuz değil-, tanıyorsunuz?" dediğimde, tuhaf bir şey söylemişim gibi yüzüme bakıyorlar. Bu, nasıl iştir? Bu, nasıl edebiyat şuurudur?

Türkiye'de, hemen hemen her ilde, bir veya iki Türk Dili ve edebiyatı bölümü veya Türkçe bölümü bulunmaktadır. Zira fen-edebiyatın ve eğitim fakültelerinin bu bölümlerinin bulunmadığı il yoktur sanırım. Peki Türkiye'de, fikir-sanat ve edebiyat dergisi olarak kaç dergimiz vardır ki bunlardan, gençlerimizin ekserisinin haberi yoktur?

Erciyes dergisini, arzu edilse biraz şuurlanılsa inanıyorum ki sâdece, yayınlandığı şehir olan Kayseri'nin üniversiteleri yaşatabilir. Merkez nüfusu bir milyonu aşan bu tarihî şehir, nasıl olur da tek başına bu yükü kaldıramaz, şaşarım. Şüphesiz ki bu sitemi yaparken başkalarının bundan 'muaf' olduğunu kat'iyyen kabul edemiyorum.

Müşterek hisler var ise emek de nimet de müşterek olarak bölüşülmelidir.

Başta İstanbul olmak üzere, hemen hemen bütün şehirlerimiz bu 'rehâvet' içine gömülüdürler.

Fikir, sanat ve edebiyat dergilerimiz -umumiyetle- bayilerde satılmadığına göre, demek ki üniversitelerimizin ilgili bölüm mensupları, bu dergilerin büyük çoğunluğundan haberdar değildirler.

Peki, yaşayan edebiyat, kimlerin murakabesinde gelişecek ve bu edebiyatı kim tanzim edecektir?

Binde birlerde bulunan okuma oranımızla, Türk dergiciliği nasıl ayağa kalkacak, yaşayacak ve yaşatılacaktır?

Bu meselede, üniversitelerin ilgili bölümleri kadar, elbette ki 'maarif ve kültür bakanlıkları da mesuliyet taşımaktadır. Fakat, görünen odur ki bu bakanlıklarımız, böyle bir mesuliyeti, uhdelerinde hissetmemektedirler.

Bugün, arkasında "dernek, ocak veya vakıf" bulunan dergiler bile bin bir zorlukla hayatlarını sürdürmektedirler. Şairler, edipler ve ilim adamlarımız, ellerinden geldiğince, şiir ve yazılarıyla bu dergileri desteklemektedirler. Fakat salahiyetli ve mesul mevkilerde bulunanlar, 'kitap ve dergi' yayımcılığını teşvik edip desteklemedikten sonra vahim durumlarla karşılaşılması kaçınılmazdır.

Diğer taraftan, kendilerini vazifeli kabul edenlerin 'abone'lik müessesesini faaliyete geçirmedikleri sürece, bu aksaklıklar 'devasız' bir 'kültür davası' olarak devam edecektir.

Evet, Türk dergiciliği ve kitap yayıncılığı, maalesef, 'devasız' bir 'kültür davası' olarak devam etmektedir.

Siz, Türk dili ve edebiyatının her kademedeki ilim mensupları, kendini kültür ve maarifimizin temsilcisi sayanlar ve siz, parasını harcayacak hayırlı bir yer bulmakta zorluk çektiklerini düşünen zenginlerimiz, sanmayınız ki Türk dergiciliğinin ve kitap yayıncılığının güzîde temsilcilerini desteklemekten daha faydalı bir faaliyet olabilir.

Ve sanmayınız ki gelecek nesillerimize ışık tutacak bu faaliyetlere sessiz kalmanın vebalinden kurtulmak mümkündür!

Bu vesileyle Erciyes dergisinin 38. yayın yılını tebrik ediyor, fedakâr temsilcileri olan Âlim Gerçel'e, Ömer Büyükbaş'a, Prof. Dr. Önder Çağıran'a, Prof. Dr. Remzi Kılıç'a ve Dr. Ahmet Kayasandık'a başarılar diliyorum. Bu büyük hizmet yolculuğunda, ilgililerin, geleceğimiz adına, onlardan, maddi ve manevi yardımlarını esirgemeyeceklerine inanıyorum.

Ve herkesi, bu millî kültür hazinesini desteklemeye çağırıyorum!

Kaynak:http://www.erciyesdergisi.com/i/hakkinda-15.html

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Günün Başlıkları