Antibiyotik bağımlılığı

Türk farmakoloji derneği yönetim kurulu başkanı prof. dr. öner süzer’e göre hatalı ilaç kullanımı nedeniyle insanlığı zor günler bekliyor.

Antibiyotik bağımlılığı
20 Ocak 2014 - 15:33

>> Her başınız ağrıdığında eliniz ağrı kesiciye mi gidiyor?

>> Kendi teşhisinizi kendiniz mi koyuyorsunuz?

>> Evinizdeki ecza dolabı ağzına kadar dolu mu?

>> "Kendi antibiyotiğimi ben seçerim" mi diyorsunuz?

>> En iyisi bitkisel ilaç diye mi düşünüyorsunuz?

>> Bu sorulardan birine bile "evet" dediyseniz Türk Farmakoloji Derneği Yönetim kurulu Başkanı Prof. Dr. Öner Süzer'in uyarılarına kulak verin.

 

Dünya Sağlık Örgütü Yönetim Kurulu Başkanı Margaret Chan, Kopenhag'ta bulaşıcı hastalıklarla ilgili katıldığı bir toplantıda tüm dünyanın bir antibiyotik kriziyle karşı karşıya olduğunu söyledi. Uzmanlar hatalı kullanım nedeniyle gelişen antibiyotik direncinin insanlığın başına büyük bela olacağı konusunda neredeyse hemfikir. Üstelik ilaç kullanımında yapılan hatalar sadece antibiyotiklere özgü değil. Bilinçsiz kullandığımız her ilaç hem kendi sağlığımız hem de başkalarının sağlığı için tehlike arz ediyor. Hele bizimki gibi toplumlarda ilaca yapılan "leblebi" muamelesi neresinden bakarsanız yanlış. İlaç kullanma alışkanlıklarımıza ilişkin Türk Farmakoloji Derneği Yönetim kurulu Başkanı Prof. Dr. Öner Süzer'le yaptığımız röportaj bizi çok ürküttü. İşte Prof. Dr. Süzer'in anlattıkları… ? Dünya Sağlık Örgütü'nün hatalı antibiyotik kullanımıyla ilgili yaptığı açıklamayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Açıklamada yanlış antibiyotik kullanımı nedeniyle önümüzdeki süreçte birçok basit hastalığın tedavi edilemeyeceği, ameliyatların yapılamayacağı, bilinen tıbbın çökeceği söylenmişti… Kuşkusuz, yanlış antibiyotik kullanımı sonucu oluşan direnç tıbbın sonu değil. Ancak çok zor aşılabilir bir problem olacak. Mevcut durumda bağışıklık sistemi zayıf olan veya tedavileri için zayıflatılan insanların başlarına daha büyük sorunlar gelecek. ? Bağışıklık sistemi zayıf olan çok kişi var mı? Evet. Ve bu durum da gittikçe yaygınlaşıyor. Örneğin kanser hastalarının tedavilerinde kullanılan ilaçların çoğu onların bağışıklık sistemini de geçici olarak çökertiyor.

 

Organ transplantasyonu yapılan hastaların hemen tamamında organ reddi olmasın diye ömür boyu bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar kullanılıyor. AIDS hastalarında da bağışıklık sistemi HIV virüsü tarafından zayıflatılıyor. Bu tip durumlar için başka örnekler de vermek mümkün. Modern tıp tüm bu hastaların bağışıklık sistemleri zayıflasa da uzun yıllar yaşamalarını sağlıyor. Tabii ki bu durumdaki hastalarda bakteriyel enfeksiyon oluştuğunda antibiyotikler en önemli yardımcımız, tabii hâlâ etkililerse… ? Antibiyotik kullanımı çok yaygın görünüyor. Benim bildiğim örnekler var: Özellikle çocuklar söz konusu olduğunda, anneler en küçük bir problemde doktora gitmeden bir önceki hastalıkta kullanılan antibiyotiği kullanmaya başlıyor. Bu durumun sakıncası var mı? Maalesef özellikle Türkiye'de gereksiz antibiyotik kullanımı çok yaygın. Gelişmiş ülkelerin aksine ülkemizde antibiyotikler suiistimal edilen ilaçların en başında yer alıyor. Ve maalesef ülkemizde her isteyenin istediği antibiyotiği parasını vererek, kimseye hesap vermeden temin etmesi, kullanması hatta eşe dosta tavsiye etmesi ve onları bile tedavi etmeye kalkışması mümkün. Sizin verdiğiniz örnekte anne bilmeden önce kendi çocuğuna sonra da başkalarının çocuklarına ve hiç ihtimal vermeyeceği bir şekilde başka insanlara zarar vermiş ve bilmeden güçlü bir antibiyotiğin etkisini zayıflatmış olabiliyor. ? Antibiyotikler gibi gereksiz kullandığımız için etkisini yitiren başka ilaçlar var mı? Evet, özellikle uyuşturucu grubuna giren ilaçlar böyle. İnsanların çeşitli psikiyatrik sorunlarını çözmek veya şiddetli ağrılarını gidermek için kullanılan ilaçlar da uzun süre kullanıldığında etkileri azalıyor. Ancak bu durum antibiyotikler kadar dramatik değil. Çünkü bu ilaçların kullanımı yeşil veya kırmızı reçetelerle daha sıkı kontrol altına alınmış, yani her isteyenin istediği kadarını temin etmesi mümkün değil. Bunun dışında etkinin azalması kişiye özgü, yani bir ilaç uzun süre kullanan bir bireyde etkisiz hale gelirken bu durum onun dışında kimse için bir problem yaratmıyor. Oysa antibiyotik etkisinin azalması herkesin problemi, çünkü antibiyotikler bizim vücudumuza bir etki yapması için değil, vücudumuzda hastalık yapan bakterilere karşı mücadele etmek için kullanılıyor.

 

Bizde hastalık yapan bakteriler başka insanlara bulaşınca dirençli bakterilerimizi onlara transfer etmiş oluyoruz. Bu durum tahminlerimizin çok ötesinde bir yayılmaya neden oluyor. Bu özellikleri açısından antibiyotiklere benzer ilaçlar olarak virüslere, mantarlara ve parazitlere karşı kullandığımız ilaçlar da örnek gösterilebilir. ? Çok korkutucu… Bakın sizi biraz daha korkutayım. Aynı antibiyotikler hayvanların hastalıkları için de kullanılıyor. Yani bir gün tüm insanlarda yanlış antibiyotik kullanımını ütopik olarak sona erdirsek bile sırf bu nedenle bile antibiyotiklere dirençli bakteriler hızla artabilir. Meselenin daha da korkutucu yönü bir süredir ilaç firmalarının yeni antibiyotik bulma çalışmalarının da oldukça azalması nedeniyle yeni antibiyotik alternatiflerin önemli bir ölçüde körelmiş olmasıdır. "İlaç yazdırmak" bize özgü ? Kişi doktora gitmeden ilaç kullanabilir mi? Bu tür ilaç kullanımının sınırları nedir? Mesela başı ağrıdığında bir ağrı kesici almasının bir sakıncası var mı? Öncelikle kişilerin ilaçların aslında birer zehir olduğunu bilmeleri gerekir. Ülkemizde çok sınırlı sayıda reçetesiz satılan ilaç var. Gelişmiş ülkelerde bunlara ek olarak bazı ilaçlar örneğin sizin verdiğiniz örnekte olduğu gibi bazı ağrı kesiciler de hekim reçetesi olmadan temin edilebiliyor ve kullanılabiliyor. Gelişmiş ülkelerde hastalar doktorların kendilerine ilaç yazmalarını pek fazla tercih etmezlerken ülkemizin bence dünya literatürüne kazandırmış olduğu nadir kavramlardan olan "ilaç yazdırmak" durumunda isteyen önce eczaneden istediği ilacı temin ediyor, sonra reçetesini yazdırıp eczaneye borcunu kapatıyor. Benim açımdan sözün bittiği yer. Sadece bu kavram için bile sosyolojik tez yazılabilir. ? Her rahatsızlık hissettiğimizde ilaç için doktora gitmek zorunda mıyız? Doktora gitmeden, eczacı önerisiyle ilaç kullanımı olabilir mi? Güvenli mi? Bence ilaç kullanmamız gereken her türlü durum için doktora gitmeliyiz. Doktorumuz hangi ilacı hangi süreyle kullanacağımıza karar vermeli.

 

Eczacımız da hastaya o ilacı hatasız temin etmeli ve nasıl kullanacağını iyice açıklamalı. Eğer eczacı önerisiyle ilaç kullanımı geçerli olsaydı, eczacılara hastalıkların teşhisi görevini de yüklememiz gerekirdi. Üstelik teşhisin uluorta herkesin ortasında değil ve sadece hastanın hikâyesine dayanarak konulması gerekiyor. Bana pek akılcı gelmiyor. Pratikte pek çok hastalık kendi kendine geçtiğinden hastalar doğru teşhis konmadan ve hiç ilaç kullanılmadan da iyileşebiliyorlar, bu durumda yanlış teşhis ve tedavi önemli bir sorun oluşturmayabiliyor. Her zaman böyle mi? Hangi hastalara ilaç verilmemesi gerektiğini, hangilerinin teşhis ve tedavisini üstlenebileceğini ancak hangilerinin de teşhis ve tedavisinin kendi bilgisi ve olanaklarıyla yapılamayacağını saptamak hep hekimlik sanatı içinde. ? Türk halkı ilaç sever diyebilir miyiz? Sonuçta herkesin evinde mutlaka birkaç çeşit ilaç bulunuyor…

 

Daha önce doktorun önerdiği ilaçlardan geriye kalanlar evde tutulsa ve bir dahaki hastalıkta kullanılsa ya da aynı belirtileri gösteren eşe dosta verilse doğru bir şey yapmış olur muyuz? Evimizde fazladan ilaç bulunması aslında biz hekimlerin hastalara kullanmadıkları ilaçları reçete ettikleri anlamına geliyor. Tabii ki Sosyal Güvenlik Kurumu'nun da hiç kullanılmayan ilaçlara para ödediği anlamına da!.. Bu iki yanlışa bir de başkalarına ilaç tavsiye etme yanlışını eklediğimizde bize özgü bir yanlışlar zinciri olmuş oluyor. Ne diyebilirim? ? Ağrı kesici ilaçlar da kullanılıyor. Çevremde hep şu tür cümleler duyuyorum: "Al bir şey olmaz bu hafif bir ağrı kesici…" Bu cümleye inanmalı mı? Ağrı kesiciler bile çok masum değil. Mide kanamalarından böbrek yetmezliğine kadar pek çok sorun oluşturabiliyorlar. Bende olmadı derseniz siz şanslı taraftasınız derim. Ancak etrafınız bu kötü piyango çıkanlarla dolu. ? Bir de Aspirin var. Yazılanlara inanalım mı? Herkes her istediğinde Aspirin alabilir mi? Aspirin çok eski ve çok önemli bir ilaç. Hâlâ pek çok insanın yaşamını uzatıyor. Ancak özellikle mide bağırsak sisteminde sorunlar oluşturabiliyor. ? Bitkisel tıbbi ürünler öldürücü olabilir mi? Tabii onlar da birer zehir! Ve her zehrin öldürebilme potansiyeli vardır. Bir de isterseniz ilk sorunuza da dönerek bu duruma bir detay daha ekleyeyim. Hijyenik olmayan koşullarda üretilmiş bitkisel ürünler size enfeksiyon hastalığı bulaştırabilir, sonra antibiyotikler kullanılır ve… Bu kısır döngüye ne dersiniz?

Necla Bayraktar/Aktüel/12-25 NİSAN 2012

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum