ANAXAGORAS: "AY TANRI DEĞİL"

MÖ 5. yüzyılda ilk kez Ay’ın dağlı bir taş kütlesi olduğunu söylediği bilinen filozof Anaksagoras, düşünceleeri sebebiyle tutuklanıp yargılandı. Birçok filozof ve düşünür gibi, o da dine karşı geldiği için ölüme mahkûm edildi.

ANAXAGORAS: "AY TANRI DEĞİL"
04 Ocak 2021 - 13:38 - Güncelleme: 04 Ocak 2021 - 14:30

"2.500 yıl önce Anaksagoras, Ay’ın Güneş ışığını yansıtan bir taş kütlesi olduğunu belirlemiş ve bu sayede Ay’ın evreleri ile tutulmalarını açıklamıştı.

Uydumuz Ay’ın kuzey kutbunun yakınlarında, adını MÖ 5. yüzyılda yaşamış Yunan filozof Anaxagoras’dan alan bir krater bulunuyor. Kratere tarihte Ay’ın Dünya’dan pek de farkı bulunmayan bir taş kütlesi olduğunu öne süren ilk insanlardan biri olan Anaxagoras’ın adının verilmesi son derece yerinde bir karar. Ay yüzeyinde, ismini yine bir Yunan filozof olan Platon’dan alan, 101 kilometre çapında bir krater daha var.

Tıpkı Platon gibi, Anaxagoras da çalışmalarının birçoğunu Atina’da yapmıştı, ancak bu iki adam arasındaki benzerlik bundan öteye gitmiyor. Büyük ölçüde Pisagorculardan etkilenen Platon, mükemmel dairesel yörüngeler gibi kutsal geometrik formlara dayanan mistik bir evren öne sürmüştü. Tüm insanlarda doğuştan var olduğuna inandığı saf bilginin peşinden koşmayı tercih ederek, gözlem ve deneyden kaçınmıştı.

Fakat Platon’un doğduğu dönemde hayatını kaybeden Anaxagoras, evrenin sırlarını çözmek için dikkatli gözlemler ve hesaplamalar gerektiren bir alan olan astronomide oldukça becerikliydi.

Anaxagoras Atina’da geçirdiği zaman boyunca aya ilişkin birtakım önemli keşifler yaptı. Öncülleri arasında ortaya çıkmış fakat antikitede yaygın kabul görmemiş, Ay’ın ve Güneş’in tanrı değil birer kütle olduğu fikrini vurgulamıştı. Bu zararsız iddia nihayetinde Anaxagoras’ın tutuklanıp sürgün edilmesine yol açtı.

Yalnızca bir kitap yazdığı düşünülen Anaxagoras gibi erken filozofların yaşamlarını bir araya getirmek tarihçiler için büyük bir zorluk olabiliyor. Modern araştırmacıların elinde Anaxagoras’ın yaşamına dair yalnızca, Platon ve Aristoteles gibi sonraki nesilden filozofların eserlerinde bahsedilenler, öğretilerinden kısa alıntılar ve fikirlerine dair kısa özetlerden oluşan küçük 'parçalar' bulunuyor.

Anaxagoras yaptığı istikrarlı gözlemlerle Ay’ın Dünya’dan pek de farklı bulunmayan bir taş kütlesi olduğuna inanmış hatta Ay yüzeyindeki dağları bile resmetmişti. Ona göre Güneş yanan bir kayaydı. Parça 18’de Anaxagoras Ay’a parlaklık verenin Güneş olduğunu söylemişti. Ay ışığının Güneş ışığının bir yansıması olduğunu fark eden ilk kişi Anaxagoras olmasa da bu konsepti, tutulmalar ve ayın evreleri gibi doğa olaylarını açıklamak için doğru bir şekilde kullanabilmişti.

Klazomenaili (Urla) olan Anaxagoras, MÖ 600 dolaylarında başlayan entelektüel bir devrim olan İonia Aydınlanması sırasında büyümüştü. Atina’ya taşındığında, Anaxagoras ve çağdaşları gelişen Atina demokrasisine felsefe kazandırmıştı. MÖ 5. ve 6. yüzyılların birçok Yunan filozofu, su, hava, ateş ve toprak gibi temel elementlere inanmış, Anaxagoras ise sonsuz sayıda element olması gerektiğini düşünmüştü. Bu onun için Doğu’da, İonia’daki natüralist görüşlü filozoflarla Batı’da, Yunan kolonisi İtalya’daki Pisagor ve destekçileri gibi mistik görüşlü filozoflar arasında çıkan varlığın doğası hakkındaki entelektüel tartışmayı çözmenin yoluydu.

Dünyadaki sayılı Anxagoras uzmanlarından biri olan, Brigham Young Üniversitesi’nden felsefe profesörü Daniel Graham, İtalya kökenli filozoflardan Parmenides’in Anaxagoras’ı ve astronomi hakkındaki görüşlerini özellikle etkilediğini söylüyor.

Graham, Anaxagoras’ın yaptığı gözlem ve hesaplamalarla yalnızca ayın evrelerini tahmin eden bir model oluşturmakla kalmayıp Güneş ve Ay tutulmalarını da doğru bir şekilde açıkladığını belirtiyor.

Ay’ın kökeni ve oluşumuyla da ilgilenmişti.

Anaxagoras ayrıca bugün hala çözülmeyi bekleyen bir gizem olan Ay’ın kökeni ve oluşumuyla da ilgilenmişti. Ay’ın, Dünya’nın ilk zamanlarında uzaya fırlattığı koca bir taş kütlesi olduğunu öne sürmüştü. Bu fikir, Charles Darwin’in oğlu fizikçi George Darwin’in Ay’ın kökeni hakkında 23 asır sonra ortaya atacağı tasarının da öncülüydü. Darwin’in Fizyon Teorisi olarak bilinen bu tasarısı Ay’ın başlangıçta Dünya’nın bir parçası olduğu, Dünya’nın hızlı rotasyonu sonucu uzaya doğru atıldığı, ardında ise Pasifik havzasını bıraktığı yönündeydi.

Ay’ı dünyadan ayrılmış bir taş kütlesi güneşi ise yanan bir kaya olarak açıklayan Anaxagoras erken düşünürlerin hatta Ay’ın bir tür yansıtıcı olduğunu iddia edenlerin dahi ötesine geçmişti. Bu öncü düşünce Anaxagoras’ın Ay’ın ve Güneş’in bir tanrı olduğunu reddeden bir inkârcı olarak yaftalanmasına yol açtı.

Anaxagoras tutuklandı ve yargılandı.

Böylesi bir fikir demokratik Atina’da hoşgörüyle karşılanmalıydı, ancak Anaxagoras bir öğretmen ve itibarlı devlet adamı Perikles’in arkadaşıydı. Siyasi taraflaşmalar kendisine karşı komplolar kurmaktaydı. 30’u aşkın yıldır siyasi itibara sahip olan Perikles Atinalıları Spartalılara karşı Peloponez Savaşı’na sokmuştu. Bu çatışmanın asıl sebepleri hala birer tartışma konusu olsa da siyasi rakipleri, savaşı izleyen yıllarda Perikles’i aşırı saldırganlık ve kibirle suçlamıştı. Atinalı lider Perikles’i doğrudan yaralayamayan düşmanları, çözüm olarak arkadaşlarının peşine düşmüştü. Anaxagoras tutuklandı, yargılandı, Ay ve Güneş hakkındaki fikirlerini yayarak dine karşı gelmekten ölüme mahkûm edildi.

Graham, 'Atina demokrasisinde, tüm yargılamalar temelde siyasi nitelikteydi. Davalar sıklıkla din veya ahlak kisvesine bürünüyor olsa da, gerçekte kamuya mal olmuş kimseleri utandırmak amaçlanıyor, hedef alınan kişi doğrudan yargılanamıyorsa, çevresinden biri kurban seçiliyordu. Perikles’e saldırmak istiyorsanız, ancak bunu doğrudan yapamıyorsanız o zaman grubundaki en zayıf halkayı bulmanız gerekiyordu. Bu durumda, Perikles’in arkadaşı ve bilim danışmanı Anaxagoras inançlara aykırı, yeni fikirlere sahip bir yabancı ve entelektüel olarak bariz bir hedefti' diyor.

İhtilaflara rağmen siyasi hükmünün tümünü kaybetmeyen Perikles, Anaxagoras’ı serbest bıraktırıp idamını önleyebilmişti. Hayatı bağışlanmış olsa da Ay’ın ilahiliğini sorgulayan Anaxagoras, kendini Çanakkale Boğazı’ndaki Lampsakos’ta sürgünde bulmuştu.

Anaxagoras’ın tutulmalar ve Ay’ın evrelerine ilişkin fikirleri günümüzde de var olmaya devam ediyor. 2.400 yıl sonrasında yörüngeli bir uzay aracı tarafından ziyaret edilen krater, Ay’ın asıl doğasına dair öncül fikirler ortaya atan bu büyük filozofun adını taşıyor."

https://www.arkeolojikhaber.com/haber-ikibin-besyuz-yil-once-ay-tanri-degil-diyen-anaksagorasin-hikayesi-22420/


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum