AHİRETE İMAN OLMAZSA BU DÜNYA BİR CEHENNEMDİR - Yazan: Prof. Dr. Nurullah ÇETİN

AHİRETE İMAN OLMAZSA BU DÜNYA BİR CEHENNEMDİR - Yazan: Prof. Dr. Nurullah ÇETİN
27 Ekim 2019 - 23:18 - Güncelleme: 27 Ekim 2019 - 23:22

AHİRETE İMAN OLMAZSA BU DÜNYA BİR CEHENNEMDİR
 

Servet-i Fünun edebiyatının önde gelen şairlerinden Cenap Şehabeddin, bir yazısında şöyle der:

“Ruh için her itibarla ortağı olmayan bir Tanrıya sarılmak ihtiyacı vardır. Zira her ruh, az çok bu hayattan sonra sonsuz bir hayat iştahasıyla titrer. Hayatın ucunda siyah ve boş geçicilik uçurumunu içimiz titremeksizin seyredebilmek için insanın metaneti kafi gelmiyor. Günün birinde bir hiç oluvermeyi hiç kimse tam bir inanç ile kalbine sığdıramaz.

Bu, şüphesiz bir zaaftır. Neyleyelim ki yaşama gücümüz bilhassa bu zaaftan doğar. Bize, yaratıcıya bağlayan ruhun sonsuza dek var olacağı ümidi o zaafın en güzel yavrusudur. Hayat uykusunda sonsuzluk rüyasına dalmadıkça rahat olamayız. İnsan hayatta çektiklerinin mükâfatını öteki dünyadan beklemekle biraz teselli buluyor.

Hakk’ı hiç şaşırmaksızın tartacak ilahî, manevi bir teraziye kendini zulme uğramış hisseden her muzdaribin sönmez isteği vardır. Elemlerimizi lokman ruhu (eter) gibi bir dereceye kadar ancak ahiret kokusu dindirir. Bize sonsuz göğü açmalısınız k biz, yeryüzünün mahrum ve bedbaht evlatları, onun sonsuz genişliğinde yaşamaya hasret duyuyoruz.” (“Ramazan Felsefesi”, Servet-i Fünun, 10 Mart 1927)

Bu yazıdan anladıklarımız şunlar:
*Tek bir Tanrıya iman etmek, her insan için temel bir ihtiyaçtır, her saf ruhun doğal eğilimidir. Zira yaratıcıya iman olmazsa evren, varlık, hayat, zaman birden anlamsızlaşıverir, evren birden boşluğa düşer.

*Her insan, bu dünyadan sonra sonsuz bir hayatın olmasını ister. Yoksa bile mutlaka olsun ister. Zira bu dünyanın acılarla, eksikliklerle, mutsuzlukla dolu kısacık hayatı hiçbir insan ruhunu tatmin etmez. Hiç kimse, yarım yamalak zevk alınan, belki de hiç zevk alınamayan, alınsa bile mutlaka bir sonu olacağı ve biteceği düşüncesiyle yaşayan insanı bu kısacık ömür tatmin etmez.

*Ölümle hiçliğe karışma düşüncesini hiç kimsenin havsalası almaz, hiçbir saf ruh bunu kabul de edemez. Bu durum karşısında hiç kimse ikna olmaz, kişi kendi kendisini teselli de edemez. Tam bir trajik boğuntu içinde çaresiz kalır.

*Bu sonlu dünya hayatında ancak sonsuzluk rüyasıyla yaşayabiliriz. Bu dünyadan sonra bizi sonsuz bir hayatın beklediği inancı, bize her olumsuz durumda teselli, her olumlu durumda da ümit ve neşe verir.

*İnsan, bu dünyada çektiği sıkıntı ve zorlukların karşılıksız kalmayacağını, bunların bir cennet mükafatıyla ödüllendirileceğini ancak ahirete imanla bilir ve teselli olur.

*Bu dünyada kişi, haksızlığa ve adaletsizliğe uğrayıp her türlü çabasına rağmen hakkını alamadığında teselliyi ancak ahirette şaşmaz bir adaletin tecelli edeceğine imanda bulur, yoksa çıldırır.

Prof. Dr. Nurullah ÇETİN


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum