Abdülhamid Döneminde Trabzonlulara Pasaport Kolaylığı: Nazmi eroğlu

Doğu Karadenizlilerin daha ziyade on dokuzuncu yüzyılda başlayan Rusya'da çalışıp geçimini temin etme macerası Birinci Dünya Savaşı'na kadar devam etmişti

Abdülhamid Döneminde Trabzonlulara Pasaport Kolaylığı: Nazmi eroğlu
16 Mart 2013 - 11:59

Abdülhamid Döneminde Trabzonlulara Pasaport Kolaylığı

Doğu Karadenizlilerin daha ziyade on dokuzuncu yüzyılda başlayan Rusya'da çalışıp geçimini temin etme macerası Birinci Dünya Savaşı'na kadar devam etmiştir. Savaş ve ardından gelen Bolşevik İhtilali'yle bu rızık arayışı Türkiye'nin farklı bölgelerine yönelmiştir. 1960'tan sonra, başta Almanya ve sair Avrupa ülkelerinin işgücü ihtiyacı sebebiyle Türkiye'den işçi talep etmeleri, genelde Karadenizlilerin ve özelde Trabzonluların önüne farklı kapılar açmıştır.

Karadenizliler, yaşadıkları bölgenin coğrafi şartları sebebiyle sürekli hareket ve faaliyet içinde olmaya kendilerini mecbur hissetmişlerdir. Tembellik, atalet veya vaktini verimsiz kullanma gibi Karadenizlinin bir lüksü olmamıştır. Hatta, bu tür olumsuz durumlar sanırım en fazla Karadenizliler tarafından küçümsenir. Zira, çocukluktan itibaren hayatın idamesi için -kısa zamanda- gerekli olan bilgi ve becerilerin öğrenilmesi, büyükler tarafından da öğretilmesi esas alınmıştır. Bunun yanında, zor şartlarda emek verdikleri topraklar onlar için adeta kutsaldır. Bundan dolayı, başka diyarlarda zengin olan Karadenizlinin gözü her zaman memleketinde olmuştur ve gerek kültürel anlamda ve gerek iletişim ve ziyaret anlamında memleketiyle bağlarının kopmamasına özen göstermişlerdir.

Karadeniz Bölgesi'nin tabiat şartlarından gelen zorluğu ve toprağın azlığı sebebiyle araziler tarıma uygun değildir. Bu bir nebze çay ve fındık tarımı ile aşılsa da sorun her zaman baki kalmıştır.

Bolşevik ihtilalinden önce birçok gurbetçi Rusya'da kendisine iş bulmuştur. Of'a bağlı olan gerek kendi köyüm ve gerek çevre köylerden birçok insan bu yoldan geçmiştir. Büyük dedem Birinci Dünya Savaşı'nın arifesinde Rusya'daki gurbetine son vererek köye dönmüş ve evinde üç gün kaldıktan sonra eşini ve üç çocuğunu geride bırakarak harbe iştirak etmiştir. Osmanlının Ruslarla savaşa tutuştuğu Şark Cephesi'nde iyi derecede Rusça bilmenin avantajı ile ülkesine silahlı hizmetin dışında da hizmetleri dokunduğu muhtemeldir. Savaşa katılan diğer Karadenizlilerin ekseriyetinde olduğu gibi, gidip de bir daha geri dönmemiştir.

Rusya'ya ticaret ve çalışma amacıyla gidenlerden Rus gelinlerle dönenler de olmuştur. Kendi köyümde bu şekilde Osmanlı vatandaşlığına geçen iki Rus ninemiz bulunmaktaydı. Bunlardan biri kendi akrabalarımızdan olan dedemize âşık olmuş ve İslamiyet'i seçmiştir. Anlatıldığına göre, Rusya'dan gemiye binecekleri esnada polis tarafından durdurulmuşlar ve Rus gelinin Türkiye'ye gitmesine izin vermemişlerdir. Daha sonra, Rus ordusunda subay olan ağabeysinin muvafakatiyle gitmesine izin verilmiştir. Beş vakit namazında-niyazında olan ninemiz, İslamiyet'i seçmesindeki en önemli sebebin temizliğe önem verilmesi olduğunu anlatırmış.

Karadenizliler, Osmanlılar zamanında sadece Rusya'ya değil, Karadeniz bölgesinde yer alan farklı ülkelere de ticaret için gittikleri anlaşılmaktadır. 21.05.1895 tarihli bir arşiv belgesinde Sırbistan'a (Sırbiye'ye) da ticaret için gittikleri belirtilmektedir. Söz konusu belgedeki kayıtlar ilginçtir. Aynı zamanda bölgenin sosyoekonomik durumunu da anlamamıza yardımcı olmaktadır.

Nitekim, Dahiliye Nezareti'nden Sadaret'e yazılan yazıda:

Trabzon Vilayetince arazinin darlığından ve sair geçim vasıtalarının sınırlı oluşundan, ahalinin bir kısmı Rusya ve Sırbiye'ye gidip gelmekte ve yoksullukları sebebiyle pasaport almaksızın savuşmaktadırlar. Bu cihetle kaza ve nahiyeler hükümetlerince aczi (fakirlik ve yoksulluğu) tasdik olunanlar için ya harcı kaldırılmış pasaport tertip edilmesi veyahut pasaportların harçları yarım ve üçte bir derecesine indirilmelidir (…)

Ancak, bu cihetle bunlara mahsus harcın yarım veya üçte bir derecesinde alınması daha sonra suiistimallere sebep olabileceği düşünülmüştür. Buna binaen bazı bölgelerden kara yoluyla Yunanistan'a ve İran'a giden işçilere mahsus -ve matbu olarak verilmekte- olan on kuruşluk pasaportlar gibi, Trabzon vilayetinden ticaret için dış ülkelere gidecek olan fakirlere mahsus olmak üzere on kuruşluk veyahut harcı uygun görülecek miktarda pasaport basılması gereği ifade olunmuştur (18 Kanunuevvel 1310/1895).

Hasılı, gerek Osmanlılar ve gerek Cumhuriyet döneminde Anadolu halkının geçim derdiyle dış ülkelere gidiş-gelişi -özellikle Karadeniz bölgesinde- en ziyade Rusya'ya yönelik olmuştur. Ancak, belgeye göre Sirbistan'a da ticaret için gittikleri anlaşılmaktadır. Bu zorunlu gurbet, Karadenizlinin ufkunu açtığı, ona büyük bir dinamizm kazandırdığı Cumhuriyet tarihi boyunca da kanıtlanmıştır.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum