ABD DARBE GİRİŞİMİNİN NERESİNDE?: Hakan ÖZEN YAZDI

İncirlik'in Türk komutanı Tuğgeneral Bekir Ercan Van ile dokuz Türk subayının darbe girişimi suçlamasıyla gözaltına alındığını hatırlatan New Yorker Dergisi ise İncirlik Hava Üssünün güvenli olmaktan

ABD DARBE GİRİŞİMİNİN NERESİNDE?: Hakan ÖZEN YAZDI
21 Temmuz 2016 - 09:30

ABD DARBE GİRİŞİMİNİN NERESİNDE?

15 Haziran Cuma akşamı saat 23.00 civarıydı o akşam daha yanından yeni ayrıldığımız bir akrabamız, ‘Aman çocuklar dikkat edin, darbe oluyor’ diye telefon açtı. Ne olduğunu anlamak için hemen yanımdaki telefon aracılığıyla internete girip araştırmaya başladım ki yanımda bulunan eşim bir çok vatandaşımızın o anki ruh halinde olduğu gibi bir panik ve evham taşıyordu. Önce ertesi gün sabaha kadar bu darbe girişiminin bastırılacağını ve Türkiye’nin güçlü bir devlete, kahraman bir millete sahip olduğunu anlatmaya çalışarak sakinleştirmeye çalışıyordum. Eve vardığımızda ise ilk işim televizyonu açıp gelişmeleri yakından takip etmek oldu. Takip ederken de henüz 9 yaşında bir çocukken yaşadığım devletimizi en az 50 yıl geriye götüren, bir sağdan bir soldan asalım mantığıyla darağacına gönderen 12 Eylül darbesi geldi. 12 Eylülü çocuk yaşta yaşamama rağmen daha sonra sayısını dahi hatırlamadığım kadar kitap okumuş, belgesel ve film izlemiştim. Edindiğim sonuç ise, darbenin hazırlayıcının da, darbeyi yaptıranın da Amerika olduğu gerçeğiydi. Bu gerçekle hareket ederek bir yandan da yine internet üzerinden özellikle Amerikan basını olmak üzere dış basını takip etmeye de başladım.

Darbenin ilk başladığı saatler, ABD’nin darbe girişimi sürücindeki tutumu ve konu ile ilişkili düşüncelerime geçmeden önce siz saygıdeğer okurlarımla 20 Ocak 2016 tarihinde yazmış olduğum, “Türkiye düşmanları ve kirli oyunlar” başlıklı köşe yazımı hatırlatmakta yarar görüyorum. O günkü yazımda, Türkiye’nin Mısır’da yaşanan darbeden sonra çok uluslu bir darbe girişimi tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu kaydetmiş ve, “Türkiye ile bir şekilde hesabı olan ve bunu ancak AK Parti’yi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı yıpratarak başaracaklarını zanneden ülkeler değişik senaryolarla Mısır’da ki darbeden sonra Türkiye’de de sinsi bir şekilde darbe gerçekleştirmek istiyorlar.  70 milyon dolar bütçe ayrılan çokuluslu darbe planını Ortadoğu'nun en kirli adamı Muhammed Dahlan’ın yürüteceği kaydediliyor. Gerçekleştirilmek istenen darbe planı dahilinde Türkiye'deki Erdoğan ve Adalet ve Kalkınma Partisi muhaliflerine destek verme, finansal destek sağlama. Türkiye'de kaosun yayılması, güven­liğin zedelenmesi ve Erdoğan'a karşı ayaklanmalar ol­ması adına PKK'ya destek verilmesi. Ordu içinde Erdoğan ve Ak Parti'ye muhalif askeri liderlere destek verilmesi yer alıyor” ifadelerine yer vermiştim. 1128 Akademisyen tarafından imzalanan ve kandil diliyle hazırlanan bildirinin ise bu darbe planının sadece bir parçası olduğunu ifade ederek, ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass’ın soruşturmaya karşı çıkması bir başka dikkat çekici husus olduğunu kaydederek Bass’ın  “Şiddetle ilgili endişelerin ifade edilmesi teröre destek vermek ile eşdeğer değildir” sözlerini son derece manidar bulduğumu da sözlerime ekleyerek bu darbe girişimini bastırmak ve boşa çıkarmak için öncelikle devlet ve millet dayanışmasının kaçınılmaz olduğunu ifade etmiştim.

20 Ocak’ta ki yazımı bu aşamada bir kenara bırakacak olursak 15 Temmuz gecesi başımıza dayattırılan darbe girişimindeki dikkat çekici noktalara değinmekte yarar görüyorum. Tarih 30 Mayıs 2016 tarihinde Amerika’da ki Foreign Policy Dergisi’nde “Türkiye’nin bir sonraki askeri darbesi” başlıklı bir yazı yayınlanmış ve adeta bu yazıda darbe destekçiliği yapılmıştı. Çok değil aradan 1,5 ay geçtikten sonra yani 15 Temmuz gecesi Amerika’nın sağcı Fox News televizyonuna çıkan ABD’li Emekli Subay Ralph Peters yaptığı açıklamada darbenin başarılı olmasını beklediğini ve “Durum çok net. Bu darbe girişimi, Türkiye’nin İslami bir diktatörlük olmaktan kurtulması için son şansıdır. Sakın hata yapmalım. Bu darbede rol alanlar iyi adamlar. Darbe başarılı olursa biz kazanacağız, İslamcılar ise kaybedecek” gibi son derece Türkiye düşmanı, faşist ifadeler sarfetmişti.  

Yine Pentegon’da ki bazı Türkiye düşmanlığı besleyen subayların işi daha da ileri götürerek Türkiye’de ki darbe girişiminin başarılı olduğunu kaydetmeleri ve kalkışmanın ilk başladığı saatlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Marmaris’te otelde olmasına karşın Pentagon’da ki subaylardan birisinin MSNBC’ye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Almanya’dan sığınma talep ettiğini iddia etmesi ve bunun aslında gerçekdışı bir algı oluşturma çabası güdüyor olması Pentagon’da ki darbe yanlısı muvazzafların ve Amerika basınında ki yazar çizer takımının Türkiye düşmanlığını bir kez daha gözler önüne seriyor.

Tüm bunlar yaşanırken Türkiye’de yaşanan terör olaylarında vatandaşlarını hadise gerçekleşmeden önce uyaran Amerikan yönetiminin her ne hikmetse darbe girişimine tepkisi çok geç oldu. Beyaz Saray’ın yaşanan darbe girişimini hemen kınaması beklenirken darbenin bastırıldığı saatlerde ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin “Umarım barış bir an önce sağlanır” sözleri ise olayın bir başka boyutu. Kerry’nin bu tutumu tartışılırken Beyaz Saray’ın gece 02’de Obama tarafından fazla derinlemesine inmeden Türkiye’deki herkesin demokratik yollarla seçilen Türkiye Hükümeti’ne destek vermesi gerektiğini içeren sözlerinin yetersiz kalışı ve cılız bir şekilde yaşananları kınaması ise ABD’nin Türkiye’de ki darbe girişimine tepkisinin ne kadar zayıf kaldığını gösteriyor.

İncirlik'in Türk komutanı Tuğgeneral Bekir Ercan Van ile dokuz Türk subayının darbe girişimi suçlamasıyla gözaltına alındığını hatırlatan New Yorker Dergisi ise İncirlik Hava Üssünün güvenli olmaktan uzaklaştığını belirterek, Nükleer bombaların güvenliliğinin tehlikede olmasını belirtmesinin ise dolaylı olarak Türkiye’yi karalama politikasından başka bir anlam taşımadığına inanıyorum. Kaldı ki İncirlik uçuşlara tekrar açıldı. FETÖ'nün darbe girişimi nedeniyle tutuklanan İncirlik Üssü'nün Türk komutanı Tuğgeneral Van'ın, tutuklanmadan önce ABD'den sığınma talebinde bulunması ise geçen iddialar arasında dikkat çekiyor.

Dolayısıyla bu ülkeden maaşını alan, her türlü imkanından yararlanan ve bir çok vatansever vatandaşın hedeflediği meslek ve görev alanlarına sahip olan Türk Silahlı Kuvvetlerinin en üst rütbedeki subayları arasındaki FETÖ/PDY yanlısı cuntacı askerler tarafından yapılan darbe girişiminde Türkiye kabus dolu günler geçirdi. Çok şükür ki güçlü bir devlet, kahraman bir millet, istikrarlı bir hükümet ve bu hükümete destek veren sağduyulu muhalefet (CHP-MHP) ve görevini layıkıyla yerine getiren kolluk kuvvetleriyle, basın yayın organları aracılığıyla bu girişim kısa sürede bastırılarak, darbe püskürtüldü. Bu darbe girişiminde bulunanları tarih, millet ve yüce Allah affetmeyecek olup bu vatan, devlet ve millet düşmanları hak ettikleri cezai müeyyideye mutlaka çarptırılmalıdırlar. 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum