Yusuf Mesut KİLCİ Yazdı: EĞİTİM VE ÖĞRETİMDE PLANLAMA

EĞİTİM VE ÖĞRETİMDE PLANLAMA

Yusuf Mesut KİLCİ Yazdı: EĞİTİM VE ÖĞRETİMDE PLANLAMA
02 Ekim 2019 - 19:34 - Güncelleme: 24 Kasım 2019 - 15:11

                                     EĞİTİM VE ÖĞRETİMDE PLANLAMA

       Plan veya müfredat; Eğitim ve öğretimin bir programa bağlanması, öğretim ve eğitimin planlaması için kullanılır. Öğretim programında hangi konuların öğretileceği, bunun hangi sırayla verileceği ve konunun üzerinde ne kadar durulacağı açıklanır. Müfredatın tanımında temel dört unsurla karşı karşıya kalmaktayız. Müfredatta hangi eğitimsel amaçlar güdülmektedir. Hangi eğitsel metotlar ile belirlenen amaçlara ulaşılacaktır. Belirlenen amaç, süre ve metotlar nasıl planlanacaktır. Planlanmış süre, amaç ve metotlar nasıl ölçülerek değerlendirilecektir.

      Eğitimin amacı yaşamda faydalı olan mı, erdem mi yoksa daha fazla bilgi mi olmalıdır? Toplumlarda bu seçeneklerin üçü de kabul görmektedir. Fakat dünya ülkelerini incelediğimiz de çoğu ülkelerin devlet okullarındaki müfredatta yönetime mutlak itaat, geleneğe vurgu, talimatları yerine getirmede dakiklik, üste saygı gibi değerler öne çıkar. Çünkü bu okullarda yetişenlere biçilen rol, alt ve ara kademe uysal emek gücünün yetiştirilmesidir. Özel okullarda ise öğrenci yarışmacı, bilgilendirici, etkin, çok yönlü bir eğitim öğretim planı içine sokulur. Amaç geleceğin yöneticisini yetiştirmektir. Hâlbuki Platon eğitimi“Çocukta gizli olarak bulunan hakikatleri bilince çıkarılması…“ olarak tanımlar.

      Dünya’da egemen bir sistem ya da güçlü bir devlet olmanın yolu eğitimden geçmektedir. Bu nedenle bilgi güçtür. En güçlü olan ise bu bilgi kaynaklarını üreten, değerlendiren ve yönlendiren sistemler, devletler olmuştur. Yeryüzündeki küresel güçler kendi geliştirmiş oldukları eğitim modelini, kendi istedikleri insan tipini yetiştirmek için toplumları ve bireyleri yaşadıkları topraklarda eğitme yolunu tercih etmiş ve etmektedirler. Bu isteklerini yerine getirmek isteyen küresel güçler gerekli gördükleri ülkelerin eğitim sistemine, eğitim planlamasına, eğitim organizasyonlarına dolaylı veya doğrudan müdahale etmişlerdir. Bunun örneklerini eğitim tarihimizde 1776-1778 tarihinde Osmanlı da, pragmatizmin öncülerinden John Dewey’in eliyle 1924 yılında, Albert Malche eliyle 1933 yılında Cumhuriyet döneminde görmekteyiz.

     Bu müdahalelerin sonuçlarından birisi; Küresel güçlerin kültürüyle yetişen ve onların kimliğini taşıyan, savunan ferdler ile kendi yaşadığı toprakların kültürüyle yetişen, kendi kimliğini taşımaya çalışan ve savunan ferdler yetişmektedir. Eğitimdeki bu ikilem sonucu toplumda ister istemez gerginliklere sebep olmaktadır. Bu da küresel güçlerin o ülke topraklarında rahat at oynatmalarını sağlamaktadır. Küresel güçlerin enerji kaynaklarından, tarım ürünlerine, sanayi den hayvancılığa…çıkarlarını korumaktadır.

     Günümüzde eğitim sistemimiz, eğitim planlamalarımız, programlarımızda, geçmiş yılların birikimi sorunlar ve sorunların nedeni olan yapılanmaların olduğunu görmekteyiz. Bu sorunlardan birisi programların çevre şartlarına uydurulmasıdır. Ülkemizde programlar merkezde hazırlanır. Türkiye’nin her tarafına aynı programlar gönderilir. Pratikte ders programlarının her bölgede eksiksiz, aynen uygulanması mümkün değildir. Büyük şehirlerin birisinde yaşayan bir öğrenciyle, Kars’ta, kasabasında veya köyün de yaşayan bir öğrenciye tamamen aynı bilgileri, aynı yöntemlerle veremeyiz. Fakat ölçeme ve değerlendirmede kullandığımız genel sınavlarda iki öğrenciye aynı soruları sormaktayız. Müfredat yetiştirildi mi, yetiştirilemedi mi araştırmayız. Bunun çözümü Dsi, Vakıflar bölge müdürlüğü gibi, Milli Eğitim Bakanlığı da bölge müdürlükleri kurarak yeniden yapılanmaya gitmeli. Müfredatından kitabına, sınavından yerleştirmesine kadar bu hizmetleri bölge müdürlükleri aracılığı ile yerine getirmelidir.

      Günümüzde gelişen eğitim anlayışına uygun yöntemler uygulamak zorundayız. Eğer

bugün düşünen, soran araştıran, yorum yapan, genellemelerde bulunan, üreten mücid bireyler yetiştirmek istiyorsak, yöntemlerimizi ona göre seçmeliyiz.2014/2015 ders yılının eğitim-öğretim camiasına hayırlı olması dileği ile,sağlıklı, başarılı mutlu günler.

                                                                 Yusuf Mesut KİLCİ / Eğitimci-Yazar

                                                                                                                                                                                                  

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 1 Yorum
  • Yusuf Basturk
    4 yıl önce
    İyi Günler kolay gelsin. Yusuf Mesut Kilci hocamıza nasıl ulaşabilirim bir mail adresi var mı acaba