Şair Buğçe Çalışkan'la Söylesşi
Henüz şimdilik sadece internet üzerinden e-kitap olarak yayınlanan 'Yağmur Damlası Kadar' isimli şiir kitabının şairi , geleceğin oyuncusu, daha yolun çok başında pırıl pırıl bir genç Buğçe Çalışkan.
16 Aralık 2014 - 10:35 - Güncelleme: 19 Aralık 2014 - 23:02
Henüz sadece internet üzerinden e-kitap olarak yayınlanan 'Yağmur Damlası Kadar' isimli şiir kitabının şairi, geleceğin oyuncusu, daha yolun çok başında pırıl pırıl bir genç Buğçe Çalışkan.
Gamze: Sevgili Buğçe bizlere biraz kendinden bahseder misin?
Buğçe Çalışkan: 17 buçuktan 18 yaşında, yazı ve tiyatroya aşık bir deliyim.:)
Gamze: Ne zamandır yazıyorsun, şiirlerini ilk kim keşfetti?
Buğçe Çalışkan: Yazmayı öğrendiğim günden beri yazıyorum. Şiir yazmaya 10 yaşlarımda başladım. Keşfetmek diye bir şey söz konusu olmamakla birlikte, öğretmenim üstünde çalışırsam daha iyilerini yazabileceğimi söyledi.
Gamze: Peki en çok hangi yazarları okuyorsun? Örnek aldığın isimler var mı varsa kimler?
Buğçe Çalışkan: Ayşe Kulin ve Tess Geritsen en çok okuduklarımdan sanırım. Ömer Hayyam, Neyzen Tevfik, Hermann Hesse'yi seviyorum. Sabahattin Ali öyle, Dostoveyski, Nazım Hikmet Ran, Can Yücel, Ümit Yaşar Oğuzcan, Tomris Uyar, Aziz Nesin ... Daha bir çok isim sayabilirim.:)
Gamze: Geleceğe dair planların neler?
Buğçe Çalışkan: E-kitabımı basılı hale getirmek, Dip adlı romanımı yayımlamak, tek kişilik bir oyunla tüm Türkiye'yi dolaşmak, daha çok okumak, daha çok yazmak. Akademisyen olmak. Ve zaman kalırsa konuklu ve stüdyosuz bir program sunmak.
Gamze: Şiir kelimesi senin için ne anlam ifade ediyor, nasıl bir duygu şiir yazmak -yazabilmek?
Buğçe Çalışkan: Şiirlerim benim göz yaşlarım. Şiir yazmak duygudan çok, duygu boşaltımı bence. İyi ki yazabiliyorum, hayat daha çekilir bir hal alıyor yazınca.
Gamze: İnternet üzerinden yayınlanan ''Yağmur Damlası Kadar'' e-şiir kitabını okuyunca okurlarımızda göreceklerdir İstanbul'a dair olan şiirlerini. İzmirlisin, bu İstanbul hayranlığı nereden geliyor? :)
Buğçe Çalışkan: İstanbul'un tarihi dokusunu çok seviyorum. Ve inanılmaz büyüleyici geliyor bana. Bir kez gidebildim ve orda kendimi çok mutlu hissettim. Kitapta da dediğim gibi İstanbul benim rüya şehrim, rüyalar alemim.
Gamze: Tek bir şeye şiir yazmıyorsun. Şiirlerinde aşk var, İstanbul var, güncel olaylar var, sevgi var, kısaca hayat var.Her şiirini illa ki biri için mi yazıyorsun yoksa gelişi güzel mi? Yani o an ki ruh haline mi bağlı yazdıkların? Buğçe Çalışkan: O an ki ruh halime... Oturup da şiir yazayım diyemiyorum. Berkin'e de şiirlerim var, İstanbul'a da, Atatürk'e de, sevgilime de, dostlarıma da. Zaten tek bir şeye şiir yazılamaz. Yaşam tek şeyden ibaret değil çünkü.
Gamze: Konservatuvara hazırlandığını da biliyorum, tiyatro senin için ne anlam ifade ediyor?
Buğçe Çalışkan: Tiyatro daha doğrusu sahne, kendimi iyi hissettiğim yerlerden en güzeli belki de. İnsanı, insana, insanla gösterme sanatının bir ucundan tuttuğum için mutluyum.
Gamze: Çocukken aklında ne vardı? Hayalin neydi?
Buğçe Çalışkan: Çok değişken hayallere sahip bir çocuktum. Bir gün doktorsam öteki gün öğretmen ya da dansöz.:) Anneanne-babaannemle büyüdüm. Gözlemleme ve taklit etmek için bolca vaktim oldu. Bu gözlemler bana çok şey kattı.
Gamze: Kısaca senin en'lerin neler? En sevdiğin kitap, şehir, şarkı?
Buğçe Çalışkan: En sevdiğim kitap diye bir kısıtlama yapabileceğimi hiç sanmıyor, beğendim çok kitap var. En sevdiğim şehir: Tabii ki İstanbul.:)En sevdiğim şarkı: Seçim yapmak oldukça zor... İki şarkı seçeyim. Çünkü iki sanatçıyı ve yorumları çok seviyorum. Birsen Tezer'in Boşver'i(Bize iç iç, bizi boşver. Bende öyle yaptım zaten) ve Candan Erçetin'in Kimin Doğrusu( Yoldan çıkmış diyorlar doğru bulmuyorlar, doğru kimin doğrusu, yol dedikleri hangisi).
Gamze: Daha çok yolun başındasın. Başarılarının devamını diliyorum. Son olarak neler söylemek istersin?
Buğçe Çalışkan: Canım benim çok teşekkürler sende çok güzel işler başarıyorsun, bende seni tebrik ediyorum. Bu keyifli röportaj için çok teşekkür ediyorum.Okumaktan, yazmaktan, keyifli anlardan, sevdiklerimizden hiç ayrılmadığımız çok güzel günlerde rastlaşmak dileğimle...
Gamze: Sevgili Buğçe bizlere biraz kendinden bahseder misin?
Buğçe Çalışkan: 17 buçuktan 18 yaşında, yazı ve tiyatroya aşık bir deliyim.:)
Gamze: Ne zamandır yazıyorsun, şiirlerini ilk kim keşfetti?
Buğçe Çalışkan: Yazmayı öğrendiğim günden beri yazıyorum. Şiir yazmaya 10 yaşlarımda başladım. Keşfetmek diye bir şey söz konusu olmamakla birlikte, öğretmenim üstünde çalışırsam daha iyilerini yazabileceğimi söyledi.
Gamze: Peki en çok hangi yazarları okuyorsun? Örnek aldığın isimler var mı varsa kimler?
Buğçe Çalışkan: Ayşe Kulin ve Tess Geritsen en çok okuduklarımdan sanırım. Ömer Hayyam, Neyzen Tevfik, Hermann Hesse'yi seviyorum. Sabahattin Ali öyle, Dostoveyski, Nazım Hikmet Ran, Can Yücel, Ümit Yaşar Oğuzcan, Tomris Uyar, Aziz Nesin ... Daha bir çok isim sayabilirim.:)
Gamze: Geleceğe dair planların neler?
Buğçe Çalışkan: E-kitabımı basılı hale getirmek, Dip adlı romanımı yayımlamak, tek kişilik bir oyunla tüm Türkiye'yi dolaşmak, daha çok okumak, daha çok yazmak. Akademisyen olmak. Ve zaman kalırsa konuklu ve stüdyosuz bir program sunmak.
Gamze: Şiir kelimesi senin için ne anlam ifade ediyor, nasıl bir duygu şiir yazmak -yazabilmek?
Buğçe Çalışkan: Şiirlerim benim göz yaşlarım. Şiir yazmak duygudan çok, duygu boşaltımı bence. İyi ki yazabiliyorum, hayat daha çekilir bir hal alıyor yazınca.
Gamze: İnternet üzerinden yayınlanan ''Yağmur Damlası Kadar'' e-şiir kitabını okuyunca okurlarımızda göreceklerdir İstanbul'a dair olan şiirlerini. İzmirlisin, bu İstanbul hayranlığı nereden geliyor? :)
Buğçe Çalışkan: İstanbul'un tarihi dokusunu çok seviyorum. Ve inanılmaz büyüleyici geliyor bana. Bir kez gidebildim ve orda kendimi çok mutlu hissettim. Kitapta da dediğim gibi İstanbul benim rüya şehrim, rüyalar alemim.
Gamze: Tek bir şeye şiir yazmıyorsun. Şiirlerinde aşk var, İstanbul var, güncel olaylar var, sevgi var, kısaca hayat var.Her şiirini illa ki biri için mi yazıyorsun yoksa gelişi güzel mi? Yani o an ki ruh haline mi bağlı yazdıkların? Buğçe Çalışkan: O an ki ruh halime... Oturup da şiir yazayım diyemiyorum. Berkin'e de şiirlerim var, İstanbul'a da, Atatürk'e de, sevgilime de, dostlarıma da. Zaten tek bir şeye şiir yazılamaz. Yaşam tek şeyden ibaret değil çünkü.
Gamze: Konservatuvara hazırlandığını da biliyorum, tiyatro senin için ne anlam ifade ediyor?
Buğçe Çalışkan: Tiyatro daha doğrusu sahne, kendimi iyi hissettiğim yerlerden en güzeli belki de. İnsanı, insana, insanla gösterme sanatının bir ucundan tuttuğum için mutluyum.
Gamze: Çocukken aklında ne vardı? Hayalin neydi?
Buğçe Çalışkan: Çok değişken hayallere sahip bir çocuktum. Bir gün doktorsam öteki gün öğretmen ya da dansöz.:) Anneanne-babaannemle büyüdüm. Gözlemleme ve taklit etmek için bolca vaktim oldu. Bu gözlemler bana çok şey kattı.
Gamze: Kısaca senin en'lerin neler? En sevdiğin kitap, şehir, şarkı?
Buğçe Çalışkan: En sevdiğim kitap diye bir kısıtlama yapabileceğimi hiç sanmıyor, beğendim çok kitap var. En sevdiğim şehir: Tabii ki İstanbul.:)En sevdiğim şarkı: Seçim yapmak oldukça zor... İki şarkı seçeyim. Çünkü iki sanatçıyı ve yorumları çok seviyorum. Birsen Tezer'in Boşver'i(Bize iç iç, bizi boşver. Bende öyle yaptım zaten) ve Candan Erçetin'in Kimin Doğrusu( Yoldan çıkmış diyorlar doğru bulmuyorlar, doğru kimin doğrusu, yol dedikleri hangisi).
Gamze: Daha çok yolun başındasın. Başarılarının devamını diliyorum. Son olarak neler söylemek istersin?
Buğçe Çalışkan: Canım benim çok teşekkürler sende çok güzel işler başarıyorsun, bende seni tebrik ediyorum. Bu keyifli röportaj için çok teşekkür ediyorum.Okumaktan, yazmaktan, keyifli anlardan, sevdiklerimizden hiç ayrılmadığımız çok güzel günlerde rastlaşmak dileğimle...
FACEBOOK YORUMLAR