İZMİR MARŞI YERİNE "ÇAV BELLA" BELASI - Prof. Dr. Nurullah Çetin

İZMİR MARŞI YERİNE "ÇAV BELLA" BELASI - Prof. Dr. Nurullah Çetin
23 Mayıs 2020 - 16:06

İZMİR MARŞI YERİNE “ÇAV BELLA” BELASI

Komünistlerin, bölücülerin, PKK eşkiyasının zaman zaman söylediği “Çav Bella” marşını şimdilerde, özellikle İzmir ahalisi arasında gerçekte Atatürkçü olmayıp da Atatürk’ü siyasi malzeme olarak kullananların da ön plana çıkardığını görüyoruz.

Türkiye’de Komünistlik işi bir gariptir. Komünistler, Türk bayrağı yerine orak çekiç bayrağı kaldırırlar, İstiklal Marşı yerine Enternasyonal Marşı söylerler, Atatürk yerine Lenin, Stalin, Mao resimleri taşırlar, Türk milleti yerine ne idüğü belirsiz dünya işçi kardeşliği derler, Türk vatanı yerine vatansızlığı seçerler, bağımsız ve millî Türk devleti yerine ülkemizi Rusya’ya ve Çin’e bağımlı uydu devletçiğe, sömürgeye dönüştürmeye çalışırlar, İslam yerine dinsiz olurlar.

Şimdilerde de İzmir Marşı yerine Çav Bella söyleyerek eğlenip vakit geçiriyorlar. İzmir Marşı yerine ikame etmeye çalıştıkları komünist marşında yer alan şu: “Elleri bağlanmış buldum yurdumun / Her yanı işgal altında” mısralarını hangi gerçek Atatürkçü kabul edebilir? Zira Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk, İtilaf Devletleri denen İngiltere, Fransa, İtalya, Yunanistan, Amerika’dan oluşan Haçlı işgalciler tarafından işgal edilerek elleri bağlanmış bulduğu yurdunu işgal altından kurtarıp özgür, istiklalci, millî Türk Devleti mirasını bıraktı.

Komünistin Çav Bella’sına karşı Atatürkçü İzmirli Türk'ün İzmir Marşı vardır. Nitekim İzmir Marşı’nda “İzmir dağlarına bomba koydular / Türk’ün sancağını öne koydular. / Şanlı zaferlerle düşmanı boğdular. / Kader böyle imiş ey garip ana / Kanım feda olsun güzel vatana.” Mısralarıyla İzmir’i işgal eden gerçek işgalci İngiltere marabası Yunan çapulcularına gönderme yapıyor.

Bazı siyasi sorunlar yaşanabilir, Hükümetin bazı icraatları eleştirilebilir ama hiçbir Türk, bugünkü Türkiye’yi “her yanı işgal altında” bir ülke olarak nitelendiremez. Atatürk, “Çav Bella” sözlerini slogan olarak kullanan PKK’nın ağababalarını tepeleyip geçmişti. Hiçbir Atatürkçü Türk HDP, PKK kuyruğuna takılıp özgür ve millî ülkesini “her yanı işgal altında“ diye nitelendiremez.

PKK eşkiyası ya da Komünistler, “Çav Bella”nın “Sen ey partizan beni de götür / Beni de götür dağlarınıza / Dayanamam tutsaklığa” sözlerini slogan yaparak Türk Devletine karşı silahlanıp dağa çıkarak eşkiyalık, teröristlik yapıyorlar. Ey gerçek Atatürkçü İzmirli Türk, Çav Bella söyleyerek Türk Devletine isyan soytarılığının destekçisi olmak senin neyine? Zira Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti işgal altında değildir, yıkılmadı, yerinde sapasağlam duruyor.

*Komünistler Çav Bella marşını söyleyerek “Gelip geçenler diyecek merhaba / Merhaba ey kızıl çiçek / O kızıl çiçek partizanındır” diye şehit yerine partizanı, istiklalci millî devlet yerine Komünizmi hâkim kılacak, herkesi zorla çalışma kamplarında köle olarak kullanıp esir tutacak, her türlü düşünme, yazma, konuşma, ibadet, ticaret, mülkiyet haklarını yok edecek kızıl komünistlik peşinde koşabilir.

Peki gerçek Atatürkçü İzmirli Türk’ün, “Komünizm her görüldüğü yerde ezilmelidir”, “ben doğrudan doğruya Türk milliyetçisiyim” diyen Atatürk’ün peşinden gitmek yerine Komünist marşı çalmasının anlamı ne?

Komünist, Çav Bella’da kızıl çiçek peşinde iken; Atatürkçü Türk’ün peşinde olduğu çiçek, İzmir Marşı’nda ifadesini bulan İzmir’in dağlarında açan istiklal, hürriyet, milliyet çiçeğidir. Ey İzmirli Türk kızı, sana “İzmir’in dağlarında çiçekler açar. / Altın güneş orda sırmalar saçar.” mısralarıyla perçinlenen Türk’ün istiklal, hürriyet, milliyet çiçeğini koklamak düşer. Gavurun kızıl çiçeği senin dudağını kirletir.

Milliyetsiz Komünist, Çav Bella’da “Eğer ölürsem ben partizanca / Sen gömmelisin ellerinle beni / Ellerinle toprağıma” diyerek Komünist eşkıya partizanı kutsarken; Atatürkçü İzmirli Türk, İzmir Marşı’nda olması gerektiği gibi kendi millî önderini, Başbuğunu yüceltmeli ve şöyle demeli: “Yaşa Mustafa Kemal Paşa, yaşa; / Adın yazılacak mücevher taşa.”

Vatansız Komünist, Çav Bella’da “O kızıl çiçek partizanındır / Yiğit yoldaşlardan armağandır bize / Simgesidir özgürlüğün” diyerek Türklük ve Müslümanlık düşmanı Komünist yoldaşı, özgürlük derken de komünist diktatörlüğünün her türlü insanlık dışı zulüm yapabilme özgürlüğünü kasteder.

Atatürkçü İzmirli Türk ise İzmir Marşı’yla: “İzmir’in dağlarında oturdum kaldım / Şehit olanları deftere yazdım. / Öksüz yavruları bağrıma bastım. / Kader böyle imiş ey garip ana / Kanım feda olsun güzel vatana” diyerek kanını Türk katili Komünist diktatörlük ya da PKK için değil, kutsal vatan için dökmeyi, zulüm diktatörlüğünü kurmayı amaçlayan yoldaşlar yerine vatan için şehit olan atalarını öne çıkarır, şehitlerin öksüz yavrularını bağrına basar.

İzmirli Atatürkçü Türk kardeşlerim, birileri sizi Atatürk’ün Milliyetçilik ilkesinden uzaklaştırıp Çav Bella enternasyonalizmine, şehit yerine partizana, istiklal yerine Komünist diktatörlüğe, milliyet yerine kozmopolitizme yönlendirmek için Çav Bella belasıyla yoldan çıkarmaya çalışabilir. İzmirli kız ve erkekler uyanık, akıllı ve zekidir, öyle olmalıdır.

İzmirli Türk gencinin kanını harekete geçirecek ve coşkulandıracak olan, elin gâvurunun Çav Bella’sı değil, öz kimliğinin ve ruhunun terennümü olan İzmir Marşı’dır. İzmir Marşı’nın şu son kıtasıyla bütün dünyaya istiklalci Milliyetçi Türk kimliğini haykır:

 “Türk oğluyum ben ölmek isterim.

Toprak diken olsa yatağım yerim.

Allah’ından utansın dönenler geri

Yaşa Mustafa Kemal Paşa, yaşa

Adın yazılacak mücevher taşa.”

Ey İzmirli Türkler, gelin elin komünistinin korku, dehşet, ölüm, savaş, partizanlık, eşkiyalık kokan Çav Bella’sını çalıp ruhunuzu karartacağınıza, Türk Erdem Özdemir ağabeyinizin şu videosundaki “Çay Ver La” marşını dinleyin de hiç olmazsa güler, eğlenir, zevklenirsiniz, neşeniz gelir.

Prof. Dr. Nurullah Çetin

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum