EMRE KÖYÜNDE BULUNAN HAMAM
EMRE KÖYÜNDE BULUNAN HAMAM: Dr. Yüksel BOZER
EMRE KÖYÜNDE BULUNAN HAMAM[1]
Dr. Yüksel BOZER
Caminin hemen güney doğusunda bulunan hamam, kuzey-güney doğrultuda kareye yakın dikdörtgen bir alanı kaplayan küçük boyutlu bir yapıdır. Örtüsü ve su haznesi yıkılmış, içi göçük ve çöplerle dolarak harap bir hale gelmiş; yıkılan su haznesinin yerine camiye ait yeni bir tuvalet yapılmıştır.
Mevcut hamam iki kısımdır:
Sıcaklık ve doğusundaki ılıklık.
Ilıklık, doğu-batı istikametinde dikdörtgen bir alanı kaplayan sıcaklık kısmının doğusunda yer alır. Burası doğu duvarına açılmış bir kapı ile girilen kubbe ile örtülü dikdörtgen bir mekândır. Kubbe kuzey ve güney yönlerde derin tutulmuş sağır kemerlere; doğu ve batı yönlerde ise duvarlara oturur. Kubbeye geçiş pandantiflerle sağlanmıştır. Bu mekânın güney batı köşesine açılan dikdörtgen çerçeveye sahip sivri kemerli bir kapı ile sıcaklığa girilir.
Sıcaklık, Semavi Eyice’nin tipolojisine göre “Ortası kubbeli, enine sıcaklık ve çifte halvet hücreli”[2] plan tipine girer. İki askı kemerle üç bölüme ayrılan sıcaklığın ortası mukarnaslı pandantiflerle geçilen kubbeyle örtülmüş, iki yandaki bölümler düz bırakılmıştır. Kubbeli mekânın güney duvarında yıkılmalar mevcuttur. Aynı mekânın kuzey duvarına açılan dikdörtgen çerçeveli ve sivri kemerli birer kapı ile kuzeydeki halvet hücrelerine girilir. Hücreler pandantifli birer kubbe ile örtülüdür. Kuzey doğudaki halvet hücresinin pandantifleri ılıklık ve sıcaklık kısmında olduğu gibi mukarnaslıdır. Her iki hücrenin güney duvarında sivri kemerli birer niş yer alır. Hücreleri ayıran duvarın güney ucunda lentolu bir kapı açıklığı vardır. Hücrelerin kendi içlerindeki bağlantıyı sağlayan kapı açıklığı Türk Hamam Mimarisi’nde yaygın olmayan bir özellik olarak karşımıza çıkmaktadır[3]. Halvet hücrelerinin kuzey tarafında boydan boya uzanan, ancak günümüze sadece yan duvarlarının birer parçası kalan su haznesi mevcuttur. Su haznesiyle bağlantıyı, kuzey doğu köşedeki halvet hücresinin kuzey duvarında bulunan sivri kemerli bir açıklık sağlamaktadır.
Hamamın dış duvarları moloz taş ve tuğla ile almaşık teknikte; kemerler, örtüler ve mekânları ayıran iç duvarlar sadece tuğla ile inşa edilmiştir. Yapıda, pandantiflerdeki mukarnas dizilerinden başka süsleme unsuruna rastlanmaz. Hamamın içi dolu olduğundan zemin ve kurnalar hakkında şimdilik kaydı ile bir şey söylemek mümkün değildir. Ancak yapılacak bir temizlik ve sondaj çalışmasından sonra birçok şeyin aydınlığa kavuşacağı kanaatindeyiz.
Hamamda soyunmalık kısmının bulunmaması dikkati çekmektedir. Ilıklık olarak nitelendirdiğimiz mekânın önünde halvet hücrelerinin kuzey duvarına kadar uzayan bir soyunmalık mekânının bulunduğu düşünülebilir. Bu konuda şimdilik fazla bir ipucu olmamakla birlikte; kuzey doğu halvet hücresinin doğu duvarı ile ılıklık mekânının kuzey duvarının dış yüzlerinde yer yer sıva artıkları görülmektedir. Sıvaları zemine yakın bir yerde görülen bu duvarlar, soyunmalık mekânıyla kuzeydoğu halvet hücresinin ve ılıklık mekânının ortak duvarları olmalıdır. Öte yandan bu kısım bugün için ilkokulun bahçesi durumundadır. Okulun bahçesine hamamın hemen doğusundaki bir kapıyla girilir. Köylüler, okul yapılırken hamamın bir bölümünün yıktırıldığını söylemektedirler. Yıktırılan bu bölüm hamamın soyunmalık kısmı olmalıdır.
Hamamın inşa tarihi belli değildir. Külliyede yer alan cami, 954/1547-48 M. yıllarında yapılmıştır. Hamam da cami ile aynı yıllarda yapılmış olmalıdır. Her iki yapının inşa özellikleri arasındaki benzerlik de bu yaklaşımı desteklemektedir.
[1] Yüksel Bozer, “Kula’nın Emre Köyündeki Türk Eserleri”, X. Türk Tarih Kongresi: 22-26 Eylül 1986, Kongreye Sunulan Bildiriler, V. Cilt, s.2449.2450.2451, TTK Basımevi, Ankara
[2] S. EYİCE, “İznik’de Büyük Hamam ve Osmanlı Devri Hamamları Hakkında Bir Deneme”, Tarih Dergisi, C. XI, s. 15 (Eylül 1960), İstanbul, 1960, s. 112.
[3] Türk Hamam Mimarisi için bkz. S. EYİCE, a.g.m., K. A. ARU, Türk Hamamları Etüdü, İstanbul, 1949.
FACEBOOK YORUMLAR