Celil ALTINBİLEK

Celil ALTINBİLEK

[email protected]

Millet Olma Süreci

04 Kasım 2014 - 11:09

Millet Olma Süreci

 

Türk toplum bilincini bünyesinde cemetmiş olan Osmanlı’da, millet kavramıyla, bir din ve mezhebe mensup olanlar anlaşılırdı. Hatta bu mefhumun kaynağı Kuran-ı Kerime kadar gitmekte Al-i İmran, Sad, Bakara surelerinde de millet kelimesi geçmektedir.

Osmanlı’da Müslüman toplumun haricindeki diğer unsurlar, Yahudi Milleti, Nasraniyye Taifesi, Mesihan Milleti gibi çeşitli şekillerde ifade edilirdi. Bazen de, üç millet tabiri (milel-i selase) ile Yahudi, Ermeni, Hıristiyan milleti toplu olarak tanımlanırdı.

Memleketin içindeki bu çeşitli milletlerin başında din adamı olan bir Ruhban bulunur ve Devlet onu muhatap alırdı.

 

Zamanla, Avrupa’daki Fransız İhtilaliyle birlikte millet kavramı bugünkü ifade tarzına ulaştı. Fertlere verilen önem arttı. Batı Dünyası sanayi ve teknolojide ileri gitti. Kuvveti ve söz hakkını ele geçirdi. Artık devamında bu kuvvetin nimetlerinden yararlanmaya sıra gelmişti…

 

Millet anlayışı, aynı topraklarda uzun zamandır yaşayan, din, dil, sanat, töre, dünya görüşü, ülkü birliği bulunan insanlar topluluğu diye bilinir. Buna soy birliği de dâhil edilebilir. Fakat kişinin diğer değerleri benimsemesi halinde, zaten o Millet ’in içinde hayat bulduğundan, Soy’a mensup olmak tali değere düşer.

Bizim tarihimiz, soyları farklı da olsa canlarıyla, vatana hizmet eden nice erleri, devlet adamlarını gördü. Bunlar, Osmanlı’nın kuruluşunda Bizans saflarından Osmanlıya katılan komutan, Köse Mihail oldu, vatana hizmette bulundu, sıradan bir er oldu savaş meydanlarında kanını döktü. Bu memleketin idaresinde ve iktisadında bir yerlerde bulunduğu gibi, başka ırktan gâh Müslim olarak, gâh Gayrimüslim olarak sade maişetinde(işinde gücünde) sıradan biri olarak hür bir şekilde yaşadı ve öldü. Kimi de bu milletin düşüncesinin, sanatının, edebiyatının nefis eserlerine imza attı. Nikoğos Ağa olup sevginin nağmelerini,  gönüllere ve göklere uçurdu… Söyledi:

Bari felek ben yüzüne söyleyim

Bu güftarı(söz) niceye dek söyleyim

Aman felek sohbetini neyleyim

Gayrı felek nasıl dilek eyleyim

Aman felek denen elde gitmeyim*

Kim ne derse desin bizim medeniyetimiz gâh kılıcın, gâh kalemin öne çıkmış gibi görünmesine rağmen, bir gönül imparatorluğudur. Bunun da temelleri, Ahmed Yesevi’ler, Mevlana’lar, Yunus Emre’ler… Tarafından atılmıştır.

 

 

Gücünü, kuvvetini teknolojisinin üstünlüğünü kullanan ve sömürmeyi iyi bilen Batı Dünyası, Türk Milleti’nin gücünü iyi bilmektedir. Bu yüzden millet olma şuurumuzu ve bizi biz yapan saf ve esas değerleri yok etmek için elinden geleni ardına koymamaktadır!

 

Bizim birlik ve beraberliğimiz, millet olma vasfımız yok edilmek için çeşit çeşit kavmi ayrılıklar geliştirilmekte, ondan da ötesi kendi değerlerimiz, dilimiz, inancımız ve düşüncelerimiz parça parça edilmek istenmektedir.

Bizim gücümüz de bu milletin, tarihten gelen ve geleceğe uzanan, sevgi ve gönül üzerine olan birlikteliğidir.

Celil Altınbilek                                                              31.10.2014

https://www.youtube.com/watch?v=tkIK6_S8cXU

Felek: gökyüzü, dünya, kadere hâkim olduğuna inanılan güç, kader