UNESCO, KÜLTÜR VE ÜNİVERSİTE / Prof. Dr. Öcal Oğuz

UNESCO, KÜLTÜR VE ÜNİVERSİTE / Prof. Dr. Öcal Oğuz
18 Mart 2020 - 14:46

UNESCO, KÜLTÜR VE ÜNİVERSİTE

UNESCO, dünyanın, uluslararası toplumun ve BM'nin eğitim, bilim ve kültür konularındaki sorumlu ve yetkili kurumudur.

Bu kurumun hükûmetler arası karar ve icraatları yanında ciddi bir entelektüel belleği, birikimi ve milyon sayfaları bulan basılı ve dijital bilimsel yayını vardır.

Üzülerek ifade etmek isterim ki Türk üniversiteleri, başta UNESCO Kürsü ve UNITWIN Ağlarına dâhil olmak üzere bu kurumun ürettiği bilgi ve belgeleri yeteri kadar irdelemiyor, incelemiyor, sorgulamıyor. Üniversitelerde yapılan yayınlarda, yapılan tezlerde, okutulan derslerde UNESCO metinlerini eleştiren veya yararlanıldığını gösteren izler ve atıflar son derece sınırlı kalmaktadır.

Konumuz özelinde kültür üzerinden konuşacak olursak, UNESCO'nun 1954 tarihli Çatışma Hâlinde Kültür Varlıklarının Korunması Sözleşmesi, 1970 tarihli Kültür Varlıklarının Yasa Dışı İthal ve İhracını Önleme Sözleşmesi, 1972 tarihli Dünya Kültürel ve Doğal Mirasın Korunmasına Dair Sözleşme ve 2001 tarihli Sualtı Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi, Arkeoloji, Mimarlık, Sanat Tarihi ve Tarih programlarımız,

2003 tarihli Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi ve 2005 tarihli Kültürel İfadelerin Çeşitliliğinin Korunması ve Geliştirilmesi ise Türk Halk Bilimi, Halk Bilim, Kültürel Antropoloji ve Etnoloji programlarımız tarafından öncelikli takip edilmeli, kültür endüstrileri ile ilgili programlar da 2005 Sözleşmesi kapsamında bu sürece dâhil olmalıdır.

Sürece dâhil olmanın en önemli göstergelerinden biri UNESCO Kürsüleri ve UNITWIN Ağlarıdır. Türkiye'de bunca Üniversite ve bunca program var ama maalesef makul sayıda UNESCO Kürsüsü yok.

Ülkemizde kültürün bu konularında yazılan makalelerde, kitaplarda, sunulan bildirilerde, yapılan tezlerde ve verilen derslerde UNESCO'nun bu altı sözleşmesine çok az atıf yapılıyor.

Bir halk bilimcinin UNESCO'nun Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesini bilmeden, bir arkeoloğun 1972 veya 2001 Sözleşmelerini tanımadan bir sanat tarihçisinin 1970 Sözleşmesini görmeden bir mimarın, kent plancısının 1972 sözleşmesinden habersiz çalışması eksikliktir. Bilim insanı bu Sözleşmelerin hepsini reddedebilir, hepsini eleştirebilir ama görmezlikten gelmemelidir. Unutulmamalıdır ki akademik çalışmalarda görülmeyen literatür, "Kaynakça eksikliği" olarak görülür.

Prof. Dr. Öcal Oğuz

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum