Türkoloji'ye Hizmet Etmiş Bir Oryantalist: Hasan KALEŞİ
12 Eylül 2023 - 09:56
Türkoloji’ye Hizmet Etmiş
Arnavut Asıllı Bir Oryantalist: Hasan KALEŞİ
(1922-1976)
Yazan:Taner KOTLE
Hasan Kaleşi ismini ilk defa hocam Prof.Dr.İrfan Morina’dan duymuştum. Mutlaka her dersin ya başında ya sonunda ya da ortasında kendi hocasının ismini anardı.İrfan hocamızın bizlere sürekli olarak andığı hocası rahmetli Hasan Kaleşi hakkında bilimsel makalelerini derleyip Türkçe’ye çevirdiği 2022’de kitap yazmasıda ayrıca bizleri mutlu etmiştir. Böyle bir ismin, bilim adamının tekrar Türkoloji Dünyasiıa hatırlatmasıda ayrı bir mutluluktur. Okuru çok olsun.
Balkan Türkolojisini Balkanlar’dan Avrupa’ya ordanda tüm dünyaya adını duyuran ender ilim adamlarından biriydi Prof.Dr.Hasan Kaleşi.
Balkanlarla özellikle eski Yugoslavya’da yapılan Oryentalizm ve Türkoloji üzerine çalışmalarda çoğu yerde adına rastlanan isimdi.
Hasan Kaleşi 7 Mart 1922 yılında Sırbiça köyünde (Kırçova/K.Makedonya) doğdu. Daha çocuk yaşta sayılabilecek dönemde babasından Arapça dersleri almaya başladı. İlkokulu doğduğu Sırbiça köyünde tamamladı. On yaşına geldiğinde Kuran’ı Kerimi ezberlemiş Hafızlık derecesine ulaşmış durumdaydı. Ortaokulu Üsküp’te büyük mederesede tamamladı, Lise eğitimini Priştine (Kosova) Sami Fraşiri okulunda Arnavutça olarak bitirdi. Zorunlu Askerliğini tamamladıktan sonra Eylül 1946 yılında gelindiğinde Belgrad Üniversitesi Şarkiyat ve Romanistik çift bölüme kaydını yaptırdı. Öğrenclilik yılları ağır ekonomik şartlar altında geçti. Fiziksel ağır işlerde çalışmak zorunda kaldı. 1947-1950 döneminde Belgrad Radyosunda Arnavutça Çevirmen olarak çalıştı.
Her iki bölümde okuyor ve yüksek notlar alıyordu, ancak Şarkiyat Bölümünden mezun oldu. Mezun olduktan sonra Belgrad Üniversitesi Şarkiyat Bölümünde okutman olarak ders vermeye başlar,1955 yılına gelindiğinde ise Şarkiyat Bölümğnde asistan olarak yeni görevine atanır. Ondan sonra Belgrad, Üsküp,Saraybosna,Ankara, Kahire, Münih, Kuveyt Sofya ve daha adını sayamadığımız yerlerde görev almaya ve Yugoslavya’da Oryantalizm Tükoloji,Albanoloji alanlarında ilklere imza atar. Gün yüzüne çıkarılmamış yada yanlış yorumlanmış konuları ele alıp düzelterek Oryantalizm bilime katkı sunmuştur.
1973/74 yılında Priştine Üniversitesi bünyesince Kaleşi’nin girişimiyle Şarkiyat bölümünü açılır. Başta Arnavutça anadili olmak üzera Sırpça/Hırvatça, Arapça,Bulgarca,Makedonca,Farsça,Almanca ,İngilizce gibi dillerde iyi düzeyde okuma,yazma, yeteneğine sahipti ancak hep Sırpça ve Arnavutça olarak bilimsel makalelerini yazdı.
Dr.İbrahim Temo ve Jöntürk Cemiyetin’den , Sami Fraşiri’ye , Evliya Çelebi Seyhatnamesinden Yugoslavya’dan Bölümler’den, Arnavut Edebiyatında Türk Etkisine, Sarı Saltuk’tan , Yakup Kadri Karaosmanoğluna kadar bölgede ciddi araştırmaların ilklerini gerçekleştirmiştir. Özellikle Prizren Camiileri Kitabelerinin okunmasında gösterdiği özveri ve çalışmalarında dolayı büyük başarı sağlamıştır.
Sarı Saltuk’un farklı görüşlerce Ortodok olduğunu savunan tezleride Kaleşi yapmış olduğu titiz araştırmalarıyla ’’Yakova/Kosova’da Nakşibendi Şeyhi olan Şeyh Uka’dan dinlediği; Sarı Saltuk ünlü Türk Hocası Ahmet Yesevi’nin halifelerinden olduğu ve papaz kıyafetiyle tedbili gezdiği buralara İslamiyeti yaydığını’’ sözünden yola çıkarak yanlış tezlerini çürütmüştür . Prizren’deki Sinan Paşa ile Kaçanik’teki Sinan Paşanın farkli kişiler olduğunu, birini Kaçanikli Koca Sinan,diğerininde Lumalı Sinan Paşa olduğunu Kaleşi tezlerlede ıspatlamıştır.
19 Temmuz 1976 yılında Priştine’de Kosova Anıtlar Kurumu’da kalp krizi sonucu Kaleşi 27 yıllık bilimsel hayatına sayız makale ve araştırma ardında brakarak 54 yaşında hayata gözlerini yumdu. Hayatta olmasada geride brakmış olduğu bilimsel çalışmalar günümüzde bile Oryantalizm ve Albanoloji,Türkoloji dünyasına ışık tutmaktadır.
Hamburg Üniversitesi Ural-Altay Araştırmaları Derneğince özellikle Kaleşi eski Yugoslavya’da Türk kültürüne,tarihine , dili ve edebiyatına yapmış olduğu katkılarada ayrı bir parantez açmamız gerekmektedir. Brakmış olduğu ilim mirası tarihin şanlı sayfakarında kıyamete kadar bizlere bilgi vermeye devam edecektir.
(Hasan Kaleşi) Kendisini manevi huzurunda saygıyla yad ediyoruz. Hasan Kaleşi her daim öğrencileriyle bir baba oğul ilişkisi kurar onların yanında olmaya çalışırdı! Türkiye Milli Eğitim Bakanlığı kapsamınca 1 aylık bir eğitim seminerine Kosova’dan öğrencilerini göndermeye hazırlanırken o zaman öğrencisi olan İrfan Morina’yı organizasyonun örgütleyicisi olarak seçmiştir. Türkiye’den gelen olumlu seminer kabul mektubunu İrfan Morina’ya iletilmek üzere ona mektup yazmış, ancak Hasan Kaleşi hayatını kaybettikten 2 saat sonra mektup öğrencisine ulaşmıştır! O son mektubu çok sevdiği öğrencisi İrfan Morina’ya yazmıştır.
İrfan hocamıza’da o çok sevdiği hocasını Hasan Kaleşi’nin yapıtlarını Türkçe’ye çevirerek kitaplaştırarak bizlere kazandırmıştır.
Hocam İrfan Morina’ya (Hasan Kaleşi Hayatı ve Eserleri) adlı kitabını Türkoloji dünyasına kazandırdığından dolayı tekrar teşekkür ederiz. Okuru bol olsun.
Arnavut Asıllı Bir Oryantalist: Hasan KALEŞİ
(1922-1976)
Yazan:Taner KOTLE
Hasan Kaleşi ismini ilk defa hocam Prof.Dr.İrfan Morina’dan duymuştum. Mutlaka her dersin ya başında ya sonunda ya da ortasında kendi hocasının ismini anardı.İrfan hocamızın bizlere sürekli olarak andığı hocası rahmetli Hasan Kaleşi hakkında bilimsel makalelerini derleyip Türkçe’ye çevirdiği 2022’de kitap yazmasıda ayrıca bizleri mutlu etmiştir. Böyle bir ismin, bilim adamının tekrar Türkoloji Dünyasiıa hatırlatmasıda ayrı bir mutluluktur. Okuru çok olsun.
Balkan Türkolojisini Balkanlar’dan Avrupa’ya ordanda tüm dünyaya adını duyuran ender ilim adamlarından biriydi Prof.Dr.Hasan Kaleşi.
Balkanlarla özellikle eski Yugoslavya’da yapılan Oryentalizm ve Türkoloji üzerine çalışmalarda çoğu yerde adına rastlanan isimdi.
Hasan Kaleşi 7 Mart 1922 yılında Sırbiça köyünde (Kırçova/K.Makedonya) doğdu. Daha çocuk yaşta sayılabilecek dönemde babasından Arapça dersleri almaya başladı. İlkokulu doğduğu Sırbiça köyünde tamamladı. On yaşına geldiğinde Kuran’ı Kerimi ezberlemiş Hafızlık derecesine ulaşmış durumdaydı. Ortaokulu Üsküp’te büyük mederesede tamamladı, Lise eğitimini Priştine (Kosova) Sami Fraşiri okulunda Arnavutça olarak bitirdi. Zorunlu Askerliğini tamamladıktan sonra Eylül 1946 yılında gelindiğinde Belgrad Üniversitesi Şarkiyat ve Romanistik çift bölüme kaydını yaptırdı. Öğrenclilik yılları ağır ekonomik şartlar altında geçti. Fiziksel ağır işlerde çalışmak zorunda kaldı. 1947-1950 döneminde Belgrad Radyosunda Arnavutça Çevirmen olarak çalıştı.
Her iki bölümde okuyor ve yüksek notlar alıyordu, ancak Şarkiyat Bölümünden mezun oldu. Mezun olduktan sonra Belgrad Üniversitesi Şarkiyat Bölümünde okutman olarak ders vermeye başlar,1955 yılına gelindiğinde ise Şarkiyat Bölümğnde asistan olarak yeni görevine atanır. Ondan sonra Belgrad, Üsküp,Saraybosna,Ankara, Kahire, Münih, Kuveyt Sofya ve daha adını sayamadığımız yerlerde görev almaya ve Yugoslavya’da Oryantalizm Tükoloji,Albanoloji alanlarında ilklere imza atar. Gün yüzüne çıkarılmamış yada yanlış yorumlanmış konuları ele alıp düzelterek Oryantalizm bilime katkı sunmuştur.
1973/74 yılında Priştine Üniversitesi bünyesince Kaleşi’nin girişimiyle Şarkiyat bölümünü açılır. Başta Arnavutça anadili olmak üzera Sırpça/Hırvatça, Arapça,Bulgarca,Makedonca,Farsça,Almanca ,İngilizce gibi dillerde iyi düzeyde okuma,yazma, yeteneğine sahipti ancak hep Sırpça ve Arnavutça olarak bilimsel makalelerini yazdı.
Dr.İbrahim Temo ve Jöntürk Cemiyetin’den , Sami Fraşiri’ye , Evliya Çelebi Seyhatnamesinden Yugoslavya’dan Bölümler’den, Arnavut Edebiyatında Türk Etkisine, Sarı Saltuk’tan , Yakup Kadri Karaosmanoğluna kadar bölgede ciddi araştırmaların ilklerini gerçekleştirmiştir. Özellikle Prizren Camiileri Kitabelerinin okunmasında gösterdiği özveri ve çalışmalarında dolayı büyük başarı sağlamıştır.
Sarı Saltuk’un farklı görüşlerce Ortodok olduğunu savunan tezleride Kaleşi yapmış olduğu titiz araştırmalarıyla ’’Yakova/Kosova’da Nakşibendi Şeyhi olan Şeyh Uka’dan dinlediği; Sarı Saltuk ünlü Türk Hocası Ahmet Yesevi’nin halifelerinden olduğu ve papaz kıyafetiyle tedbili gezdiği buralara İslamiyeti yaydığını’’ sözünden yola çıkarak yanlış tezlerini çürütmüştür . Prizren’deki Sinan Paşa ile Kaçanik’teki Sinan Paşanın farkli kişiler olduğunu, birini Kaçanikli Koca Sinan,diğerininde Lumalı Sinan Paşa olduğunu Kaleşi tezlerlede ıspatlamıştır.
19 Temmuz 1976 yılında Priştine’de Kosova Anıtlar Kurumu’da kalp krizi sonucu Kaleşi 27 yıllık bilimsel hayatına sayız makale ve araştırma ardında brakarak 54 yaşında hayata gözlerini yumdu. Hayatta olmasada geride brakmış olduğu bilimsel çalışmalar günümüzde bile Oryantalizm ve Albanoloji,Türkoloji dünyasına ışık tutmaktadır.
Hamburg Üniversitesi Ural-Altay Araştırmaları Derneğince özellikle Kaleşi eski Yugoslavya’da Türk kültürüne,tarihine , dili ve edebiyatına yapmış olduğu katkılarada ayrı bir parantez açmamız gerekmektedir. Brakmış olduğu ilim mirası tarihin şanlı sayfakarında kıyamete kadar bizlere bilgi vermeye devam edecektir.
(Hasan Kaleşi) Kendisini manevi huzurunda saygıyla yad ediyoruz. Hasan Kaleşi her daim öğrencileriyle bir baba oğul ilişkisi kurar onların yanında olmaya çalışırdı! Türkiye Milli Eğitim Bakanlığı kapsamınca 1 aylık bir eğitim seminerine Kosova’dan öğrencilerini göndermeye hazırlanırken o zaman öğrencisi olan İrfan Morina’yı organizasyonun örgütleyicisi olarak seçmiştir. Türkiye’den gelen olumlu seminer kabul mektubunu İrfan Morina’ya iletilmek üzere ona mektup yazmış, ancak Hasan Kaleşi hayatını kaybettikten 2 saat sonra mektup öğrencisine ulaşmıştır! O son mektubu çok sevdiği öğrencisi İrfan Morina’ya yazmıştır.
İrfan hocamıza’da o çok sevdiği hocasını Hasan Kaleşi’nin yapıtlarını Türkçe’ye çevirerek kitaplaştırarak bizlere kazandırmıştır.
Hocam İrfan Morina’ya (Hasan Kaleşi Hayatı ve Eserleri) adlı kitabını Türkoloji dünyasına kazandırdığından dolayı tekrar teşekkür ederiz. Okuru bol olsun.
FACEBOOK YORUMLAR