TÜRKİYE'DE TÜRK MİMARİSİ

TÜRKİYE'DE TÜRK MİMARİSİ
14 Şubat 2023 - 10:14

TÜRKİYE'DE TÜRK MİMARİSİ

Albert GABRİEL

İslâm dünyası sanat tarihlerine değinen kitapların çoğu Türk mimarisine çok az dokunurlar. Bunlarla karşılaştırılamıyacak kadar hacimli olan Suut Kemal Yetkin'in eseri fotoğraf ve belgelerle zenginleştirilmiş, çokluk İnce çözümlemelerle donatılmıştır. Denilebilir ki, Küçük Asya ve Trakya'da Türklerce ele geçirilen ve yönetilen topraklardaki anıtların gelişimi ilk defa olarak açık bir tanım kazanmaktadır.
Üç bölüme ayrılan kitabın birinci bölümü Selçuk mimarisini, ikincisi Beylikler çağındaki mimariyi, üçüncüsü de Osmanlı mimarisini işlemektedir. Her bölümde inceleme konusu olan mimarlık eserleri şunlardır .
I — Dinsel yapılar ve mezarlar (Camiler, medreseler, kümbetler, türbeler)
2 —— Özel yapılar (Saraylar, köşkler, kervansaraylar)
Bu mütenazır ve dengeli bölüştürme, eserin bütününc bir açıklık veriyor, bu da eserlerin çağlara göre sıraya dizilmelerini daha belirli kılıyor.
Yazar incelemesini bugünkü Türk Cumhuriyeti sınırları içinde tutuyor. Bu arada Arap etkisi altında kalan ve XVI. yüzyılda Osmanlılar tarafından cıc geçirilmiş olan Türkiyenin güney-doğu bölgelerini de (özellikle Diyarbakır ile Mardin) incelemesinin dışında bırakıyor. Aynı görüşle, Türkler tarafından Irak'ta, Suriye'de, Mısır'da ve Kuzcy Afrika'da kurulan yqpılar da kitabın içine alınmamıştır. Yazar, Türklerce XI-XV. yüzyıllar arasında ele geçirilen yerleri, yani ele geçirildiği günden bugünc kadar üzerinde Türklerin yaşadığı toprakları Türk mimarisinin gerçek alanı saymaktadır. Buralarda Türkler yeni yeni şehirler kurmuşlar, sayısız anıtlar yükseltmişlerdir. Bu anıtlardan, binalardan kimileri iyi korunmamıştır ama, bunlar İslâm dünyasında ön sırayı tutan bir okulun göz kamaştırıcı çalışmalarını ortaya koymaktadır.
Kitapta örnek olarak alınan eserlerin ne kadar tipik olduğunu ve bunların ne türlü incelendiğini ve anlatıldığını anlamak için Suut Kemal Yetkin'in eserini okumak gerekir. Gerçeği şu ki, bu inceleme türü hiç açık vermiyen tarihsel belgelere olduğu kadar çok ileri bir sanat anlayışına da dayanmaktadır. Yazar bir mimar değildir, fakat bu çeşitli mimari eserleri içinden çok temelli ilkeler çıkarmasını bilmiştir. Yazar doğrudan doğruya eserle ilgilenmekte ve yaratıcısının niyetleri ile hiç mi hiç uğraşmamaktadır. Bir yapıyı değerlendirebilmek için her şeyden önce, o yapının anlamını anlamak gerekir. Suut Kemal Yetkin işin bu yanını çok iyi anladığını sayısız örneklerle ortaya koyuyor.
* Suut Kemal Yetkin - L'Architecture Turque en Turquie (Paris, G. P. Maisonneuve et Larose, 1962, C'İslâm Dünyası Tarihi” serisi. Yöneten : Robert Brunschwig).
Kaynak: Albert GABRİEL, "Türkiye'de Türk Mimarisi"
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fak. Dergisi, (Çeviren: A. FIRTINALI), 1963, s.1-5.
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum