TARİHTE SARUHAN KÖYLERİ

İbrahim Gökçen'in Gediz dergisinde yayımlanan"Tarihte Saruhan Köyleri" yazısı

TARİHTE SARUHAN KÖYLERİ
10 Nisan 2018 - 11:42

TARİHTE

SARUHAN KÖYLERİ

Yazan: İbrahim Gökçen

    Gediz Dergisi – Cilt VIIII, Sayı: 103, Ocak 1950, Sayfa: 2-3

    Köyün Önemi

      Köy, yurdun temel taşıdır. Nüfusumuzun yüzde sekseni köylü olduğuna göre, bütün ilerleme hamlelerimizde en başa geçirilecek mevzu, köy olmalıdır.

      Canlı bir yaratık nasıl bir takım hücrelerden vücuda gelmişse, bir memleketin bünyesinde bu hücrelere karşılık köy dediğimiz içtimai varlık bulunur.

    Maksat

      Bu kitabı hazırlamaktan maksat şimdiki Manisa vilayetinin sınırları içinde bulunan köylerin tarihini incelemeye bir başlangıç yapmaktır. Şimdiye kadar bizde en az tetkik edilmiş bir mevzu varsa o da köy tarihidir. Şehirlerin, kısmen kasabalarımızın tarihleri önemli önemsiz sathi veya derin bir takım etütler yapılmıştır. Fakat köylerimizin tarihi üzerindeki çalışmalar yok denecek kadar azdır ve mevcut olanlar ya da folklor eserlerine veya filolojik araştırmalara inhisar etmektedir. Bunun başta gelen sebepleri, yazar ve müelliflerin köylerle olan maddi bağıntılarının az ve köy tarihi üzerinde yapılacak araştırmaların pek çok zor oluşudur. Başta kaynak bulmak güçlüğü gelir. Bu ise hemen hemen yok denecek kadar azdır.

      Halbuki, Cumhuriyetimiz, hakiki müstahsil ve kahir bir çoğunluk teşkil eden köylümüzle alakadar olmadığı birinci birinci vazife saymıştır. Halkevlerinin kollarından ve illerin köycülük bürolarının sebebi vücudu bunun neticesidir. Köye kültürü, sağlığı, sporu hülasa bütün modern iş bölümlerini götürmek devletimizin esaslı bir gayesi olmuştur ve bu yolda atılan adımları diğer daha geniş ve dinamik hamleler takip etmektedir. Bu meyanda Milli Eğitim Bakanlığının köy enstitülerinin ve bunların geniş ve büyük gayelerini zikredebiliriz. Bu gayeler tahakkuk ettikçe, köyü her bakımdan inceleyecek olan müstakbel nesil, bugün bizim yaptığımız küçük ve mahdut araştırmaları bir … olarak alacak ve bunlardan mükemmel eserler meydana getirerek köylüye vatanın hakiki sahip ve efendisi olduğunu tüm manası ile gösterecektir. Köyün tarihi aydınlandıktan sonra da köylümüzün eski ile yeni arasındaki uçurumu daha vazıh olarak göreceğinden şüphe edilemez.

      İstikbalde kalkınmış ve modern köylerimizi mesut manzarasını şimdiden tahayyül ederken, bu muazzam davanın tahakkuku yolunda attığımız bu küçük adım bize en büyük hazzı vermektedir.

      Bu eseri hazırlamakla güttüğümüz amaçları şöyle sıralamak doğrudur:

  1. Köylerimizin isimleri ile buralara orta zamanlarda yerleşen etnik unsurların sosyal bünyeleri ve folkloru arasındaki münasebetleri meydana çıkarmak.
  2. Eski veya sonradan kurulmuş olan köyleri tespit etmek.
  3. Şimdi kaybolmuş bulunan köyleri bulmak ve bunları harap olması üzerinde rol oynaması olan sebepleri araştırmak.
  4. 16 net asırdan beri bağcılıkla meşgul olmuş olan köyleri işaret etmek.
  5. İlk çağların büyük, küçük şehirlerinin nerelerde bulunduklarını, köy, kale gibi eski eserlerin harabelerinin yerlerini tespit etmek.

Konuyu işleme tarzı

      Köylerin tarihine evvela isimden başlamak icap etmekte olduğundan, elde edilen malumatı dağıtma bu mihver etrafında toplamak gerekmiş, böylece şimdiki ve kadim köy isimleri ayrı iki liste halinde meydana çıkmıştır. Köylerin tarihine genel bakış, ismi altında toplanan malumatla, dağıtma geçmişte bu köylerin halkı, idaresi yeniden tesisi veya harap olmaları sebeplerini beslemek gayesi güdülmüştür. Köyler hakkında umumi tarihi hükümler çıkarıldıktan sonra 16, 17nci Asır vakalarında görülen ve ekseriya Saruhan Livası kazalarına bağlı olarak gösterilen köylerin alfabetik bir listesi yapılmış, bundan sonra da bu günkü vilayetin sınırları içindeki köylerimizin ayrı bir listesi konmuştur. Şurasını hemen işaret etmelidir ki, Osmanlı teşkilatında 14 kazalı olarak gösterilen Saruhan sancağı bugünkü Alaşehir, Birgi ve kazaları ihtiva etmezdi. Bunlar Aydın Livasına bağlı idiler. Şimdiki Menemen, Foçalar ve Menemen’in halen bir köyü haline gelmiş bulunan Güzelhisar, o zamanlar Saruhan’a tabi idi. Bu sebepten eski köyler listesine bu günkü vilayet sınırları dışında kalmış bulunan köylerde alınmıştır. Esasen Saruhan Livası sınırlarını bugün için kesin olarak çizecek durmuda değiliz. Ancak şurası ileri sürdürülebilir ki, Osmanlılar, Saruhan’a sahip olduktan sonra, bu Liva ve kazalarının umumi hududunu çizerken evvelki Saruhan Beyliği sınırlarını, ufak tefek tadillerle kabul etmişlerdir. Bununla beraber gerek kazalarını ve gerek Livanın sınırları ve köyleri zaman zaman değişmiştir (1).

      Saruhan köylerini, uzun ve yorucu bir taramaya tabi tuttuğum Manisa Şerhiye sicillerinden çıkardım. Manisa kazasının nahiyelere bölümünü ve nahiyelere bağlı köylerin isimlerini ihtiva eden listeler defterlerde vardır. Fakat bütün Livanın köylerine muhteyi listelere rastlanmamıştır. Zira Kula, Alaşehir kadınlarının mahdut sayıda sicil defterinden başka diğer kazaların defterleri elde edilememiştir. İşte bu zaruret iğneyle kuyu kazar gibi sicillatı birer birer gözden geçirerek, köy isimlerini çıkarmağa sevk etmiştir. Bu işi yaparken o köyün hangi kazaya tabii olduğu, başka ismi olup olmadığını, 16 ve 17. Asırlarda o köyde bağcılıkla uğraşılıp uğraşılmadığını tespit etmekte ayrıca fayda sağlanmıştır. İşte kitabın üçüncü bölümünü teşkil eden alfabetik liste bu suretle meydana çıkmıştır. Bu listeyi bugünkü köylerimizle karşılaştırmak için vilayetin köycülük bürosunda bulunan kütükten diğer bir alfabetik liste yapmak lüzumu aşikardır. Bu da dördüncü bölümü teşkil etti.

      Bu köy listelerindeki köyler hakkında muhtelif sebeplerle tahşiye edilecek bilgileri çeşitli seyahat [1] ve tarih kitaplarını okuyarak elde etmeye çalıştımsa da bu kaynaklar beni pek az tatmin etti. Burada hâsıl olan boşluğu kapatmak için bütün köyleri dolaşacak bir seyahat programı tanzim ve tatbike ihtiyaç vardı.

      Hâlbuki gerek memuriyet ve gerekse maddi imkânsızlık bunun uygulanmasına mani olmuştur. O zaman böyle bir anket tatbikini düşündüm.

      Manisa Milli Eğitim Müdürü B. Bilal Kutluğ ve Md. Yardımcısı B. Nuri Öztekin’in bana gösterdikleri alaka ve yardımı burada anmağı bir şükran borcu sayarım. Onların bu değerli yardım ve ilgisi sayesinde uygulanan bu anket 4 soruyu ihtiva ediyordu: Bunlardan birincisi köyün eski adına (varsa)  ikincisi köy çevresinde yatır olup olmasına, üçüncüsü harabe bulunmasına, dördüncüsü köyün kuruluşu hakkında ihtiyarların bildikleri rivayete dairdi. Bu anketler öğretmen ve eğitmenli köylere tatbik edildi ve samimi cevaplar alındı. Bu cevaplar sayesinde Manisa köylerinin büyük bir kısmı bu tarih ve folklor zaviyesinden aydınlandı ve diğer kaynakların vermiş olduğu malumat ile bunların karşılaştırılması mümkün oldu ve böylece birçok hakikatler ortaya çıktı.

      Okulu bulunmayan köylere de bu anketin tatbiki, eserin ikmali için lazımdı. Vilayet makamının gösterdiği değerli anlayış zihniyeti ve Özel Muhasebe köycülük bürosunun mezkûr himmeti ile okulu bulunmayan köylere de bu anket ile taramaya tabi tutulmuştur.

II

      Köyün asalet ve kıdami, tarihi:

      İçtimai tarihin tetkiki ve tarihten evvelki insanların geçirdiği karanlık devirlerin artıkları, köyün şehirden kıdemli olduğunu göstermiştir.[2]

      Kabile hayatının iş ve aletler alanında gelişmesi, önce avcılığı meydana çıkarmıştır. Bu zamanda köy, klan halinde yaşayan insanların barınağı olan mağaralardı. Daha sonra ziraat devri başladı. İnsanlar, bazı hayvanları ehlileştirerek, muayyen yerlere bağlanmak lüzumunu duydular. Böylece köyler meydana çıktı.[3]

 

[1]  Saruhan Beyliği sınırları için bak:

Saruhan oğulları ve eserlerine dair vesikalar cilt ll, M.Ç. Uluçay

[2] Köycülük Esasları.

   Nusrei Kemal S: 8, 9

[3] H. G. V. Cihan Tarihinin Ana Hatları cilt. I

Not: Kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz. Her hakkı saklıdır.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum