TARİHİ EŞYA MERAKLISI TIP ÖĞRENCİSİ ABDÜL VAHAB SEYTHALİLOV: HAYALİM KENDİ ETNİK MÜZEMİ AÇMAK

Kırım’da tıp eğitimi gören 20 yaşındaki Kırım Tatarı Abdül Vahab Seythalilov, genç yaşına rağmen eşsiz koleksiyonu ile tanınıyor.  Sadece Kırım değil, yurt dışındaki seçkin koleksiyoncular tarafından tanınan Abdül Vahab,   Kırım, Türkiye, Fransa ve Almanya’daki antika dükkanlarının müdavimi konumunda. Vatanı Kırım ve halkının tarihine, tarihi eşyalara merakı, zamanla profesyonel bir hobiye dönüştü. Ayrıca Abdül Vahab, sadece tarihi eşya koleksiyoncusu değildir, bu eşyaların tarihi, yapım teknikleri, ustalar hakkında bilgi araştırıyor. Bu hobiye 13 yaşında başlayan Abdül Vahab Seythalilov’un koleksiyonunda bugün binden fazla tarihi eşya yer alıyor.

Abdül Vahab Seythalilov, tarih merakı ve koleksiyonunu QHA’ya anlattı.

-Çocukluğumda eski zamanların tarihine, modern tarihe merakım vardı. Büyüdükçe, Ana vatanım Kırım ve ait olduğum Kırım Tatar halkının tarihi ve kültürü ile daha fazla ilgilenmeye başladım. On üç yaşındayken, Akmescit’teki pazarı dolaşırken, aralarında Kırım Hanlığı’nın sikkelerinin de olduğu çeşitli antika eşyalarla dolu eskici dükkanına rastladım tesadüfen. Çok etkilendim. Bu eskici dükkanında son paramla aldığım bir sikke ile yeni hobim başladı. Şimdi koleksiyonumda, aralarında ev eşyaları, mücevherler, tekstil ürünleri, el yazmaları, kitaplar, fotoğrafların da bulunduğu binden fazla tarihi eşya var.

Eski Kırım Tatar kıyafetini canlandırmak için gerekli birkaç metre kumaş için bir günlüğüne İstanbul’a yol alan, İkinci Dünya Savaşı sırasında Kırım’da bir Alman asker tarafından yapılan gravürü almak için Almanya’ya giden ya da bit pazarlarından birinde tesadüfen bulduğu fes tepeliği için Paris’e uçan Seythalilov’un koleksiyonunda günümüzde farklı tekniklerde yapılan onlarca kadın kemerleri ve fesler de yer alıyor.

“EL YAZMALARI VE KİTAPLARI DA TOPLUYOR”

Geçtiğimiz günlerde 1912 yılına ait Tercüman gazetesinin orijinal nüshasını satın alan genç koleksiyoncu, eski el yazmaları, kitaplar, gazeteler ve dergiler de topluyor. Seythalilov’un koleksiyonunda, unutulmaz Kırım Tatar ses sanatçıları Sabriye Erecepova ve Ediye Topçı’nın plaklarını çaldığı eski bir gramofonu, ünlü ressam Nina Jaba’nın eşsiz resimlerini de görmek mümkün.

“HER EŞYANIN BİR KİMLİĞİ VAR”

-Tüm eşyaları tatil döneminde kazandığım parayla alıyorum. Bazı eşyaları satıyorum ve elde ettiğim parayla örneğin Kırım Tatar işlemeli marama ya da eski bir elbise alıyorum. Aldığım eşyaların sahipleri tarafından çok kötü kullanıldığına sıkça rastlıyorum. Mesela iki parça Kırım Tatar işlemeli marama satın aldım. Yani kadın bu maramayı kesip perde olarak kullanmış. Bir gün kadının Kırım Tatar milli desenleri olan eski bir havluyla yerleri sildiğini görünce neredeyse ağlıyordum.

Abdül Vahab Seythalilov’un koleksiyonundaki her bir eşyanın “kimliği” var ve genç Kırım Tatarı bu eşyalar hakkında saatlerce konuşacak donanıma sahip.

“KÖKENLERİMİZDEN GÜÇ VE İLHAM ALMALIYIZ”

Seythalilov, günümüzde “Bahçesaray: Kökenlere Dönüş” adlı bir kitap üzerinde çalışıyor. Genç koleksiyoncu, Nina Jaba’nın Kırım ve Kırım Tatarlarının hayatını konu alan eserlerinin canlanacağı kitabın birçok tarih ve resim meraklısı için bir kaynak olacağı ümidini dile getirdi.

Abdül Vahab Seythalilov gelecekte Vatan Kırım’ın Tahtalı Cami köyünde, Kırım Tatar mimarisinde etnik kompleks kurma hayalini hayata geçirmek istiyor. Ve bu müzede tarihi eşyaların sadece sergilenmesini değil, günlük hayatta da kullanılmasını istediğini belirten koleksiyoncu, “Kökenlerimizden güç ve ilham almak için onları unutmamalıyız ve onlara sadık kalmalıyız.” diyor.