Taner KOTLE Yazdı: Körağa Sokağının Çocuğu Hasan MERCAN!...

Hasan Mercan 30 Ağustos 1944 yılında Arnavutluk Krallığı döneminde Prizren’de (Kosova) doğdu.   

Taner KOTLE Yazdı: Körağa Sokağının Çocuğu Hasan MERCAN!...
18 Haziran 2022 - 09:59 - Güncelleme: 18 Haziran 2022 - 11:06
Körağa Sokağının Çocuğu Hasan MERCAN!...

                                                                                          Taner KOTLE

Hasan Mercan 30 Ağustos 1944 yılında Arnavutluk Krallığı döneminde Prizren’de (Kosova) doğdu.                   
29 Nisan 2006 Ankara’da vefat etti. Mezarı  Sican Belediyesine bağlı Cimiştler köyündedir.                Babasını (Ali Mercan) elim bir trafik kazasında kaybetmiş, kimine göre soygun maksatlı, kimine göre farklı siyasi olaylardan dolayı öldürüldüğü söylenmektileri kasabada dolaşıp durur. Kazadan sonra annesi küçük Hasanla kayınvalidesi Adile ve kayınbiraderi Osman beyle kısa süre aynı evde yaşarlar. Ancak Adile ve Osman gelinlerinin bu genç yaşta dul kalmasına razı olmaz kızı alıp koşurlar; ’’ Kızım sen daha çok gençsin var git hayatını kur, biz Ali’mizin emaneti olan Hasanımıza bakarız’’ derler. Kız da babasına haber gödertip baba evine geçer , babası o kadar acımasız bir kişidir ki Hasanların evlerindeki dişleri kırılmış tarağı dahi çeyiz sandığına atıp kızını ordan alıp çeker. Hasan Mercan bu olayları tek tek ninesinden nasıl duyduysa Körağa Sokağı Öykü kitabında işlediğini görebiliriz. Hem öksüz hemde yetim Hasan’ı ninesi Adile ve dedesi Osman efendi büyütür.  II.Dünya savaşı bitmiş Prizren (Kosova) açlık, hastalık, sefaletle  yaşamaya çalışan bir kasabada Hasan yaşam mücadelesi vermektedir. Ninesi Adile hanım Hasan’a süt anne bulabilme telaşı içindedir, zar zor ona süt anne olabilecek Prizren’de Asiye hanım bulunur!                   
Annesin’den Hasan’a tek yadigar kalan gelinliğinden kalma beyaz duvak vedubakta annesinin siyaha boyanmıi kirpiklerinin izi kaldığı siyah noktalardır. Canı sıkıldığı zaman beyaz duvaktaki siyah noktalara bakıp durur Hasan. Zor zamanlardır dedesi işten işe koşar nineside tabi evde kira olunca ay sonunu kapatmak söyle dursun buldukları buğday ekmeğine bile şükrederler.                                                                            Hasan büyümüştür artık ilerde onu Hasan Mercan yapacak onunla simgeleşecek olab sokağında arkadaşlarıyla oynamaya başlar o artık Körağa Sokağının bir ferdidir. Büyümüştür büyümesine ama sıska, zayıf, çelimsiz bir çocuktur ama arkadaşları arasında o zaman bile sivrilebilen biridir. İyi bir hafızaya ve anlatmaya müsait bir konuşma becerisine sahip olduğu için yokluk ya herkes sinemaya gidemediğinden, arkadaşları aralarında para toplar onu Prizren’deki Şehir sinemasına göndertip çıkışta onlara filmi anlatabilen tek kafa Hasandır. Daha o yaşlarında iyi gözlem yapabilmeyi ve gözlemlerini hikayeleştirme becerisine sahiptr.  Dedesi aslında onu Prizren’de birkaç zanaatçı ustanın yanına verdiysede Hasan yinede dedesinin yüzünü kara çıkartmamış ama farklı nedenlerden dolayı girdiği çıkarlık işlerinden ayrılmak zorunda kalmıştır! Hasan’I yine birgün dedesi Osman bir kunduracının yanına verir, uzun süre dükkanda getir götür işlerini yapsada iyi bir gözleme sahip olduğundan kendine ayakkabı dükkanında ayaakkabı yapar! Ustasına kendini ıspat edeceğini, ustasınında ona helal olsun evladım diyeceğini sanar! Ancak işler sandığı gibi olmaz, Hasan’a ustası kızar ayakkabıları alıp birdaha dükkana gelmemesini söyler! Işten kovar!  Aslında  ustası Hasan Mercan’a büyük bir iyilik yaptığından farkında değildir onu dükkanından kovmasaydı Hasan’ın ömrü ayakkabıcı dükkanında sürüp gidecek, Kosova Türk Edebiyatı büyük ustasını yetiştiremeyecekti.                                                                                                                                     Hasan Mercan aslında hayata dört defa gelmiş, dört defa yeni hayatlar kurmuş  dört defa herşeye sıfırdan başlamış çilekeş yazarlarımızdandır.                                                                                                                                 Prizren’de çocukluk ve gençlik yılları çok ağır sosyo ekonomik şartlarda geçmiştir. Ondan sonrası Üsküp’e , ordanda Priştine’ye son olarakta Ankara’ya göç etmek zorunda kalmıştır.
 Ankara’da da boş durmamış Kosova Türk Toplumunun güncel sorunlarını Türkiye’nin farklı mercalarına yansıtırken, Kosova Türk Edebiyatına Ankara’da olmasına rağmen Kosova’da Maziye Karışanlar, Kosova’da Hep Ayrılık Vardı! gibi sayısızaca eserler katmaya devam etmiştir.Aslında Hasan Mercanı Hasan Mercan yapan Körağa Sokağı öykü dizisi kıtabıdır! Kendisi Ankara’da olsada ruhu,hayalleri herzaman Prizreninde olmuştur.  Rahmetli Cumhurbaşkanlarımızdan Süleyman Demire ,Hasan Mercan’la Makedonya’da karşılaştıklarında Göçün durdurulmasına yönelik yazılar yazmasını istemiştir ne yazık ki Hasan Mercan’da 30 yıl sonra eski Yugoslavya’dani Türkiye’ye göç etmek zorunda kalmıştır!  Hasan Mercan’ında Türkiye’ye göç ettiğini duyan bazı Rumelili arkadaşlarıda derinden üzülmüş ve üç beş satırla Hasan’ın hayatını edebiyetleştirmişlerdir. 
Tüh… Hasan’da terk-i diyar eylemiş katıpta Körağa Sokağını anılarına!...
Of şuramda bir sızı var, boynu bükük her Körağa Sokağı’nı ıslatırken yağmurlar!
Ya çocuklar uyuyor mu? O ufacık umutlar! Süleyman GÜNDOĞDU

Hasan Mercan 62 yıllık ömrüne 100’lerce eser sığdırmış, Sesler,Sevinç, Tomurcuk, Kuş, Cığ, Çevren, Tan, Birlik, gibi gazete ve dergilerde eserler yayınladı! Varlık,Cumhuriyet gazetesinde 1969/71 yılları arasında kurs eğitimi gördü.Priştine TV Türkçe Yayınları ’’ Her Daldan ’’ kültür sanat sorumlusu olarakta çalışmıştır. Londra Gençler Tiyatrosunda bile yazdığı oyunları ingilizçe’ye  çevrilerek oynanmıştır. Eski Yugoslavya Yazarlar birliği üyesi ve Dünya Yazarlar Birliğine üye  olan  tek Kosova Türk’üydü.  Aziz Nesin’den , Ali Şen’e, eski başbakanlarımızdan merhum Bülent Ecevit’e kadar Türkiye’de kendisine dostlar kazanmayı becerdi! Hiçbir zaman dostluklarını şahsi  çıkarları için kullanmadı! Son nefesine kadar herzaman mütevazi bir hayat sürdürdü. Kosova Türk Edebiyatının şimdiye kadar yetiştirmiş olduğu yazarlar arasında en fazla eser sunan nadir yazarlarımızdan biriydi! Son anına kadar en yakın dostu kağıdı ve kalemiydi vefat ettiğinde  cebinden çıkan  son dizeleriyle bizlere veda etti ;

’’ Demek ki bir süre sonra bir birimize yakışmıyoruz...
ve kendi kendimizi terk etmek zorundayız
yoksa ölüm dedikleri şey böylemi başlıyor?
Yavaş yavaş bizler bizsiz kalarak
Bana yakışmaza diye diye...
ve kendimizden uzakta
Cümleler bunlar anlamlar derin
İsan (Ben) ve Ölüm, (Kimin Ölümü?)…’’

 Hasan Mercan’ı anlatmak ne saatlere nede satırlara sığmaz! Ruhu şad olsun!  

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum