TALHA FORTACI: KURAN MEALİYLE FETVA VERİLİR Mİ?–2

Önceki yazımızda sadece kuran meali okuyup oradan fetva vermenin ve şeri hükümler çıkarmanın yanlış olduğunu vurgulamıştık. Yine bu işin uzmanlarına bırakılmasını önemle belirtmiştik. Bu yazımızda da bunun sebebini örnek vererek açıklayacağımızı ifade etmiştik. Şimdi gelelim örneğimize.

TALHA FORTACI: KURAN MEALİYLE FETVA VERİLİR Mİ?–2
22 Mayıs 2014 - 21:20

                                    KURAN MEALİYLE FETVA VERİLİR Mİ?–2

Önceki yazımızda sadece kuran meali okuyup oradan fetva vermenin ve şeri hükümler çıkarmanın yanlış olduğunu vurgulamıştık. Yine bu işin uzmanlarına bırakılmasını önemle belirtmiştik. Bu yazımızda da bunun sebebini örnek vererek açıklayacağımızı ifade etmiştik. Şimdi gelelim örneğimize.

Maide suresi 90. Ayet meali şu şekilde: ”Ey iman edenler şarap, kumar dikili taşlar ve fal okları ancak şeytanın işlerinden olan pisliklerdir. Öyleyse bunlardan kaçının, umulur ki kurtuluşa erersiniz. Ayette geçen “hamr” kelimesi şarabın karşılığıdır. Oysa bugün birçok mealde bunun içki olarak ifade edildiğini söylememiz gerekir. Fakat biz,  kelimenin tam anlamı olan şarap karşılığını kullanacağız. Kuran da “hamr” ile ifade edilen “şarap” başka ayetlerde de geçmektedir. Fakat kesin hüküm bildiren ayet bu olduğu için biz bu ayeti referans aldık. Bu ayeti okuyunca şarabın kesin olarak haram olduğunu anlıyoruz.

Peki, günümüzde çok çeşit alkol bulunmaktadır. Bunların haram olduğuna dair de bir ayet yoktur. O halde şarap haramdır, diğer alkoller değildir, desek doğru söylemiş olmaz mıyız? Veya ayeti okuyan ve bunu böyle algılayan kişi böyle amel etse ve böyle bir fetva verse doğru olur mu? Sadece meal okuyan bir kimse kesinlikle bu fetvayı verebilir. Çünkü böyle bir çıkarımda bulunmasına mani bir durum yoktur. Tabi, hadisi şerifleri hesaba katmazsak, yoktur.

İslam dini sadece kurandan ibaret değil ki. Efendimiz veda hutbesinde size iki emanet bıraktım, biri kuran, biri de benim sünnetim buyuruyor. O halde biz bir konuda doğru adım atmak istiyorsak peygamberimizin o konuda söylediği bir sözü olup olmadığına bakmamız gerekiyor. Baktığımız zamanda şu hadisi şerifleri görüyoruz;

 

2237 - Hz. Âişe (radıyallâhu anhâ) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselam) buyurdular ki: "Sarhoşluk veren her içki haramdır."

Buhârî, Eşribe 4, Vudü 71; Müslim, Eşribe 67-68, (2001); Muvatta, Eşribe 9, (2, 845); Ebü Dâvud, Eşribe 5, (3682, 3687); Tirmizî, Eşribe 2, 3, (1864,1867); Nesâî, Eşribe 23, 8, (298).

2238 - Bir diğer rivâyette şöyle gelmiştir: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a bal şerbetinden sunulmuştu:   "Sarhoşluk veren her içki haramdır!" diye cevap verdi."

Buhârî, Eşribe 4, Vudü 71; Müslim, Eşribe 67-68, (2001); Muvatta, Eşribe 9, (2, 845); Ebü Dâvud, Eşribe 5, (3682, 3687); Tirmizî, Eşribe 2, 3, (1864,1867); Nesâî, Eşribe 23, 8, (298).

2239 - Ebü Dâvud'da gelen diğer bir rivâyette (Resülullah'a açıklaması şöyledir): "Her sarhoş edici şey haramdır. Bir farak (hüp) içildiği takdirde sarhoşluk veren bir şeyin tek avucu da haramdır."

(kaynakları,  hadislerin ne kadar sağlam olduğunu anlatmak için verdim)

 

Evet,  hadislerinde açıkça ortaya koyduğu gibi sarhoşluk veren her şeyin haram olduğunu görmüş olduk.

Peygamberlerin ilk görevi Allahtan aldıkları vahyi insanlara bildirmek yani “tebliğ”, ikinci görevleri de bildirdikleri bu vahyi açıklamak yani “teybin” dir. Allah’ın buyrukları eğer onun nebileri tarafından açıklanmazsa gönderilen din anlaşılmaz bir hal alır. Biz kuranda manası tam olarak anlaşılamayan ayetleri efendimizin hadisleriyle ve fiilleriyle açıklığa kavuşturuyoruz. Bu ayette de bunu açıkça gördük.

Demek ki kuran tek başına hüküm çıkartacağımız ve fetva vereceğimiz bir kitap değil. Sünnet olmadan din adına söylediğimiz her şey maalesef eksik kalacaktır, hatalı olacaktır. Sünneti devre dışı bırakmak demek dini ortadan kaldırmak demektir. Günümüzde bu oryantalistler tarafından planlı bir şekilde yapılmaktadır. Bizler de safiyane dindar duygularımızla onların ekmeklerine yağ sürmeyelim.

Haddimizi, sınırımızı bilelim. Bilmediğimiz konuları bir bilene danışalım.  Ne demiş atalarımız ‘bin bilsen de bir bilene danış’.  Bu atasözünün de bir ayetin tefsiri olduğunu söyleyip yazımızı bitirelim.

Allaha emanet olun…  21/05/2014 Talha FORTACI

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum