Sevde Betül Uğurlu:Führer'in Günlüğü: 8

Sevde Betül Uğurlu:Führer'in Günlüğü: 8
15 Mayıs 2013 - 12:45

03/01/1903

  Öyle bir haldeyim ki ne yapacağımı bilmiyorum.Belki bugün yazmamalıyım ama içimdeki suçluluk duygusunu ancak yazarak azaltabilirim.Hayatta ki tek gayesi beni iyi bir mevkiye getirmek için çabalamak olan inatçı babam benim yüzümden,ben istediğim için öldü.Tıpkı Avusturya gibi yaşlı,çirkin ve yorgun olan Alois Hitler dünyadaki hayatını acı çekmeden sona erdirdi.Fakat bizi büyük bir üzüntünün içine sürükledi.

 

  Defalarca ölmesini istedim.Benim için her zaman kötü anıların izlerini taşıyacak olan Avusturya ile birlikte hayatımdan silinmesini diledim.Şimdi kendime kızıyorum! Küçük,saf,suçsuz kardeşim Edmund’ın da ölmesini istemiştim.Hayatımda önemli bir yer doldurduklarını ne yazık ki yokluklarında anlıyorum.Babamdan ne kadar nefret etsemde ona saygıyla bağlanmıştım.Öldüğüne inanamıyorum.Yorgun olsa da güçlü olan Alois Hitler’in öldüğüne inanmak gelmiyor içimden…

 

  Bugün okuldan geldiğimde evimizin önü hiç olmadığı kadar kalabalıktı.İnsanları iterek eve ulaştım ve annemi buldum.Mavi gözleri ağlamaktan şişmiş,küçücük kalmıştı.Onu o halde görünce ardı arkası kesilmeyen sorular sormaya başladım.Ama hiç birine cevap vermiyordu.Cevap alamayınca,annemin ancak yarısı kadar olan boyumla kollarına uzandım ve onu şiddetlice sarsmaya başladım.Bir çeşit krizde gibiydi.Bir kaç kez sarstıktan sonra kendine geldi ve yanına gittiğimden beri ilk defa gözlerime baktı ardından benden su istedi.Suyunu bitirmesini sabırsızlıkla bekledim.Her yutkunuşu dakika gibi uzuyordu.Sonunda bitirince tekrar ne olduğunu sordum.Sadece “Baban…”dedi ve ağlamayı sürdürdü. “Babama ne oldu anne?”diye devam ettim.O sırada içeri babamın iş arkadaşlarından biri olan Linfred Buche girdi.Beni annemden uzaklaştırarak bahçeye çıkardı .Biraz yürüdük ve evden uzaklaştık.Bir ara durdu ve bana “Şimdi seni bir yere götüreceğim ama lütfen sen de ağlamamaya çalış.”dedi.Onaylarcasına başımı salladım ve yürümeye devam ettik.

 

   Biraz sonra babamın her gün içmek için gittiği barın önündeydik.Beni buraya getiriş nedenini önce anlayamadım.Fakat içeri girdiğimde hakikat beni beynimden vurulmuşa döndürdü.Babam yere serili cansız bedeniyle karşımdaydı.

 

  Babamın ölmeden önce ki olan halim kalmamıştı.Saatlerce ağladım.Tüberküloz olduğunu bana bugün söylediler.Alkol ile zayıflayan bünyesinin tüberküloz mikrobunu alması hiçte şaşırtıcı değil.Nefret,üzüntü ve kızgınlığı bir arada yaşıyorum.Böyle kötü bir alışkanlığı olmasaydı bizi yalnız bırakıp gitmeyecekti.Ama belki de ben her kiliseye gittiğimizde babamın ölmesi için dua etmeseydim ölmeyecekti.

 

  Ne olursa olsun öldü.Artık hayatımda yeni bir dönem başlayacak.Ona karşı her zaman kızgın ve nefret dolu olacak olsamda onu hep saygıyla anacağım.Her şeye rağmen ressamlık hayalimin gerçekleşmesi için önümde bir engel kalmadığı için çok mesudum…

 

                                                                        Adolf Hitler

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum