Salim DONIYOROV: YENİ ÖZBEKİSTAN: ANA HEDEFİMİZ – SOSYAL YÖNELİMLİ DEMOKRATİK DEVLET KURMAK

Salim DONIYOROV: YENİ ÖZBEKİSTAN: ANA HEDEFİMİZ – SOSYAL YÖNELİMLİ DEMOKRATİK DEVLET KURMAK
17 Ocak 2022 - 18:08

YENİ ÖZBEKİSTAN: ANA HEDEFİMİZ – SOSYAL YÖNELİMLİ DEMOKRATİK DEVLET KURMAK
Sodiq SAFOEV

Özbekistan Cumhuriyeti Âli Meclisi Senatosu

Birinci Başkan Yardımcısı

2017-2021’de Özbekistan Cumhuriyeti’nin beş öncelikli kalkınma alanı için Eylem Stratejisinin dördüncüsünün – SOSYAL KALKINMANIN SÜRDÜRÜLEBİLİR YÖNLERİ’nin yorumu

– Yeni bir reform aşamasına geçişin başlangıcının arifesinde sizinle konuşuyoruz. Son beş yılda istihdam ve gerçek gelirler, sosyal koruma, kadınların topluma katılımı, uygun fiyatlı konut, bilim ve gençlerin hayatındaki değişiklikler hakkında konuşmayı hedefledik.

Böylece her birimizin hayatında meydana gelen değişikliklerin, zihnimizdeki değişikliklerin gözlerimizin önünde gerçekleştiği açıktır. Kısacası, Özbekistan’da Cumhurbaşkanı Shavkat Mirziyoyev liderliğinde “büyük bir sıçrama” gerçekleşti. Sohbetimize halkımızın refahı için reform süreciyle başlayalım.

 – Sizi duyunca, halkımızın bir atasözünü hatırladım: “Elli yıl içinde insanlar da yeni olur”. Halkın yenilenmesine reformların gerektiği açıktır. Dünya halklarının tarihine bakarsanız, gelişmiş her ülkede hızlı bir kalkınma reformlarla başlamıştır.

Doğrudan Özbekistan’daki reformlardan bahsedecek olursak, son beş yıldır büyük bir çalkantı dönemi yaşıyoruz. Beş yıl önce, halkımızın lideri Cumhurbaşkanı Shavkat Mirziyoyev’in liderliğinde eşi benzeri görülmemiş tarihi başarılar elde ettik. Kendi kendine ya da yurtdışından herhangi biri tarafından olmadı. Her şeyden önce, her şeyi basit, ileri görüşlü bir Eylem Stratejisine dayanarak başardık. Bu yol kolay olmadı. Birkaç uyanış gecesi karşılığında, halkın dertlerini dinlemek, mahalleleri ziyaret etmek, aileleri ziyaret etmek ve asırlık sorunları çözmek son derece zor, sırayla karmaşık sosyal, ekonomik ve politik koşullarda gerçekleştirildi.

Özbekistan Cumhurbaşkanı Shavkat Mirziyoyev, açılış töreninde yaptığı konuşmada, artık ülkedeki tüm hükümet kademelerinin faaliyetlerinde ana ilkenin “İnsan Kadri İçin” olacağını vurguladı. Cumhurbaşkanı da vurguladığı gibi, “Bundan sonra faaliyetlerimizi yeni bir ilke – “insan-toplum-devlet” temelinde düzenleyeceğiz.

Shavkat Mirziyoyev, adil bir sosyal politika izlemeyi ülkenin kalkınmasındaki en önemli yönlerden biri olarak görmektedir. Bu da bizim için büyük bir başarıdır. Çünkü halkımız uzun yıllar “sosyal politika” kavramının ne olduğunu bilmediği için, onun mutlu duygularını hissetmedi. Ancak önümüzdeki beş yıl boyunca bir uyanış halinde yaşıyoruz.

Aslında sosyal alan – ulusal güvenliğin unsurlarından biridir. Sosyal istikrara yönelik başlıca tehditler arasında gelir tabakalaşması, olumsuz demografik değişiklikler, artan işsizlik ve işçi göçü, azalan okuryazarlık oranları, yetenekli gençlerin dışarı çıkması, erken ölümler, hastalık ve ölüm oranı, hastalık ve ölüm oranı yer alıyor.

Son beş yılda elde ettiğimiz en büyük başarılardan biri de bu tehditleri ortadan kaldırmış olmamızdır. Bu, yukarıda bahsettiğimiz kişilerin yenilenme politikasının körlüğü ile açıklanmaktadır.

En önemlisi Cumhurbaşkanımızın deyimiyle bu reformlar geri dönülmez hale geldi. Son beş yılda sadece halkımız değil, tüm dünya buna inanmaya başladı ve Özbekistan’da büyük çaplı reformlar görmek için can atıyor.

Bu yılki cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra, Malezya’daki “OIC TODAY” yayınında yayınlanan bir makaleyi okudum. Shavkat Mirziyoyev’in seçilmesinin başarısının, 2017-2021 yıllarında Özbekistan Cumhuriyeti’nin beş öncelikli kalkınma alanı için Eylem Stratejisi temelinde uygulanan büyük reformlara dayandığını vurguluyor. Bu dönemde ülkede en önemli idari, hukuki ve ekonomik reformların hayata geçirildiği kabul edilmektedir.

Gerçekten de geçmişte Özbekistan radikal reformların ülkesi haline geldi. Uzun yıllardır çözüm bekleyen sorunlar çözüldü. Ülkede komşu ülkelerle dini hoşgörü ve dostane işbirliği ortamı oluşturulmuştur. Cinsiyet eşitliği politikası izlenmiş ve zorla çalıştırma kaldırılmıştır. Nüfusun sosyal koruması sağlanır. Bütün bunlar, sıkı çalışma karşılığında Eylem Stratejisi temelinde yapıldı.

Bugün uluslararası toplum ülkemizdeki bu değişiklikleri “Özbekistan’ın bir mucizesi” olarak kabul etmektedir. Bu sonuçta büyük bir tanımadır. Tarihte sadece beş yıl içinde, bizimki gibi reformların etkilerini canlı bir şekilde ifade edebilen çok az ülke var. Şüphesiz Cumhurbaşkanımız Shavkat Mirziyoyev’in çok çalıştığını hem biz hem de dünya biliyoruz. Bu nedenle etkili Türk yayını ANKASAM geçtiğimiz günlerde Özbek liderini Türk dünyasının önde gelen devlet adamlarından biri olarak tanıdı.

– Son yıllarda, yaşam arzusu, reform taahhüdü, geleceğe güven dahil olmak üzere insanlarımızın dünya görüşünde olumlu bir değişiklik hissettik. Kanaatimizce bu trajik olay, her şeyden önce insanların yaşam koşullarının iyileşmesiyle açıklanmaktadır. “Ekonomi” ve “siyaset” kelimeleri boşuna kullanılmadı. Bu anlamda yukarıda bahsettiğiniz büyük sosyal politikanın halkımızın hayatındaki ifadesini bize anlatınız.

– Eylem Stratejisinin uygulanmasına yönelik devlet programlarını incelersek, sosyal alanın her yıl daha fazla ilgi gördüğünü görebiliriz. Bu gerçek, yeni Özbekistan’ın sosyal bir devlet olarak inşa edildiğini açıkça göstermektedir.

Yalnızca bu yıl, genç girişimcilik girişimlerini, girişimleri ve fikirleri daha da desteklemek için 600 milyar sum değerinde kredi tahsis edildi.

Ticari bankalar, genç işletmelere yıllık yüzde 14 oranında ulusal para birimi cinsinden 100 bin ABD dolarını geçmemek üzere 7 yıla kadar yıllık yüzde 3 oranında döviz kredisi sağlayacak.

Üyeleri işsiz olan aileler için “Demir Kitap”, “Kadın Kitabı” ve “Gençler Kitabı” oluşturulmuş, imtiyazlı kredi ve çiftçilik için arazi tahsisi gibi imkânlar yaygınlaştırılarak istihdam sağlanmıştır. Kitaplarda yer alan vatandaşların ihtiyaç duyduğu araç ve gereç alımları için 7 milyon sum’a kadar sübvansiyonlar ayrıldı.

İstihdam sağlamak için binlerce yeni iş yaratıldı.

İnsanlarımız uzun yıllardır konut düşünüyor. Nüfusa konut sağlamak için 2017 yılında başlatılan reformlar sonucunda bu sorun ortadan kaldırılmıştır. İki yıl önce, ipotek sistemi kökten reformdan geçirildi. Bu sayede insanlar istedikleri evi satın alabilirler. İpotek programları kapsamında yılda ortalama 35.000 ev inşa ediliyor.

En önemli reformlardan biri olan Anayasamız çalışmaya başladı. Vatandaşlarımızın anayasal hakları iade edilmiştir. Bu ancak kayıt sisteminin reformunda görülebilir.

Ulusal para birimi reformu ve nakit ve plastik banka kartlarıyla ilgili sorunların çözümü birçok sosyal sorunu çözmüştür.

Anne ve çocuk sağlığı, sağlık hizmetleri ve toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine yapılan pek çok çalışma bugün meyvelerini veriyor. Sonuç olarak, nüfus arasındaki hastalık oranı azaldı ve yaşam beklentisi arttı.

Devlet gençlik politikası yenilendi. Zorla çalıştırma yasaklandı. Kısacası, Eylem Stratejisinin toplumsal önemi hakkında uzun uzun konuşabiliriz. Bütün bunlar günlük hayatımıza yansıyor. Her gün görüyor ve biliyoruz.

– Gençleri destekleme ve nüfusun sağlığını iyileştirme yılı sona erdi. Bu anlamda Eylem Stratejisinin Özbekistan’daki gençlerin hayatındaki rolü hakkında ne düşünüyorsunuz?

– Louis Aragon “Gençler hayal kurar. Yaşlılar hatırlar” dediği gibi, biz de gençlerimizi orta neslin bir mensubu olarak anıyor ve ülkemizin gençlerine imreniyoruz. Geçen yüzyılda, yaş sınırı farklıydı. Özbekistan’da bugünün gençleri eskisi gibi değil. Dünya görüşlerine, hayallerine, Cumhurbaşkanı’nın yarattığı koşullara ve fırsatlara hevesliler. Ayrıca genç Özbek oldukları için imrenilirler.

Bugün Özbekistan nüfusunun yüzde 60’ı genç. Bu nedenle, gençlik konusu yeni Özbekistan’da kamu politikasının bir önceliği haline geldi. Cumhurbaşkanı tarafından 2016 yılında imzalanan ilk yasanın Devlet Gençlik Politikası Yasası olması tesadüf değildir.

Son 5 yılda gençlerin hak ve çıkarlarını koruyan 50’den fazla kanun ve diğer normatif yasal düzenlemelerin kabul edilmesi bu politikanın canlı bir kanıtıdır.

Hükümet, Özbekistan’da gençlerle çalışmaktan sorumlu bir Gençlik İşleri Ajansı kurdu. Âli Meclis’in odalarında Gençlik Meclisleri kuruldu. Halk vekillerinin yerel meclislerinde 260’tan fazla genç milletvekili var.

Dünya genelinde 30 yaş altı milletvekili oranı yüzde 2,6 iken Özbekistan’da bu oran yüzde 6’nın üzerinde. Bu rakamı artırmak için önlemler alıyoruz.

Bu nedenle, Senato’nun ilgili kararı alınmış, bölgelerdeki kız ve erkek çocuklar Senato üyelerinde birleştirilmiş, halk vekillerinden oluşan yerel meclislerde Gençlik Meclisi milletvekilleri okulu kurulmuş ve yeni nesil aktif ve girişimci gençler oluştu. Senato, bölgelerde eyalet gençlik politikasının uygulanması için bir derecelendirme sistemi getirdi.

Dünyada aç ve okulun ne olduğunu bilmeyen çocuklar var. Onların rüyası ne olduğunu biliriz: rüyasında ölüm görmezse, sabahları sıcak ekmek ve krema ile uyanırsa, anne ve babasından ayrılmamışsa yeter…

Tanrıya şükür, bugün çocuklarımız dünya şampiyonu olmayı, dünyayı öğrenmeyi ve fethetmeyi hayal ediyor. Bunun için tüm gerekçeler var. Örneğin ülkemizde çocukların %100’ünün okul eğitimi kapsamında olması, önümüzdeki yıllarda okul öncesi eğitimin kapsamının %80’e çıkarılması, mezunların yükseköğretime kayıtlarının %60 oranında artırılması övgüye değerdir. Çünkü 21. yüzyılda eğitim sistemini geliştirmeden hiçbir ülke kalkınamaz. Bu nedenle yeni Özbekistan’daki köklü reformlar eğitim sistemine odaklanmıştır.

Gençleri desteklemek, sosyal korumaya muhtaç öğrencilerin koruma sistemini geliştirmek, sosyal adalet ilkesini sağlamak için 2021/2022 eğitim-öğretim yılından itibaren yükseköğretim kurumlarına giriş sınavlarında en yüksek puanı alan 200 öğrenciye Özbekistan Cumhurbaşkanı tarafından hibe (grant) sağlandı.

Bir yükseköğretim kurumunda sözleşmeli olarak okuyan iki ve daha fazla çocuğu olan ailelere eğitim kredisi verilmesi ve bu kredilerin öğrenim süresinin bitiminden sonra öğrenci tarafından geri ödenmesi uygulamasına geçilmiştir. Yükseköğrenim için devlet hibelerinin sayısı yüzde 25 oranında belirlendi ve muhtaç ailelerden çocuğu olan kadınlara yönelik devlet hibelerinin sayısı iki katına çıkarıldı.

Ülkedeki yükseköğretim kurumu sayısı 140’ı aşmış, 26 yabancı yükseköğretim kurumunun şubesi açılmıştır. Ancak 2016 yılında ülkedeki üniversite sayısı 77 idi.

Son beş yılda, yükseköğrenim kontenjanı üçe katlanarak 182.000 genç erkek ve kadının öğrenci olmasını sağladı. Bu, yükseköğretimdeki mezunların kapsama oranının %28’e ulaştığı anlamına geliyor. 4 yılın başında bu rakam sadece %9 idi.

Devlet yardımları 21.000’den 47.000’e çıkarıldı ve bu yıl ihtiyaç sahibi ailelerden 2.000 kız çocuğunun yükseköğretime başlaması için ayrı hibeler tahsis edildi. Profesör ve öğretmen maaşlarına 3,5 kat zam yapıldı. Kış için başvuru sayısı ikiye katlandı.

Eğitim ve mesleğe ihtiyacı olan çocuklara yardım etmek ve ağır hasta çocukları tedavi etmek için bir Çocuk Destek Fonu kurulmuş ve uygulanmasının finansmanı için devlet bütçesinden 100 milyar sum ayrılmıştır.

İlgili hükümet kararnamesi, devlet yükseköğretim kurumlarının kiralama hakkı temelinde yaşayan öğrencilere devlet bütçesinden aylık kiranın bir kısmının ödenmesine ilişkin bir prosedürü onayladı.

Bir düşünün, gençliği destekleyen bu sistem ne zaman var oldu ya da hangi gelişmiş ülkede?! Nevai, Babür ve jadid atalarımızın hayalini kurduğu günler bunlar değil mi?!

Bazı gençlerimizin çalışmak için yurtdışına gittiği bir sır değil. Bizim gençlerimiz oynayarak gitmediler, düşünerek gittiler. Ancak Özbekistan’da yeni bir politika ortaya çıkana kadar onlara soracak kimse yoktu. Durum öyle bir noktaya geldi ki, bir süredir yurtdışında çalışan ve dürüst para kazanan hemşehrilerimizi bile işe almadık. Onlara tuhaf bir gözle baktık.

Shavkat Mirziyoyev bu durumu değiştirdi. Yabancı İşçi Göçmen Bürosu, yurt dışında geçici olarak çalışan Özbek vatandaşlarının haklarını korumak için güçlendirildi.

Eylem Stratejisi, genç neslin entelektüel potansiyelini desteklemeye özel önem vermektedir. Özellikle gençlerin bilimsel ve start-up projelerinin finanse edilmesi için bilimsel faaliyetler için devlet programlarından 50 milyar soum ayrılacak. 2021’den itibaren yetenekli gençler arasında “Akademik Hareketlilik” programı ve “Geleceğin Bilim Adamı” yarışması düzenlenmesi, staj kontenjanlarının kademeli olarak artırılması, temel doktora ve doktora çalışmaları gelecekte iyi sonuçlar getirecektir.

Ulusun Lideri’nin kararlı çabaları sonucunda, Özbekistan’da çocuk işçiliği başta olmak üzere her türlü zorla çalıştırma azaltılmıştır. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 2020 yılında yayınladığı rapor da bu görüşümüzü doğruluyor. Raporda, “Özbekistan’ın bu sorunu çözmek için gösterdiği büyük çabanın bölge ülkeleri için yeni bir standart oluşturduğunu” belirterek, ülkede Cumhurbaşkanı Shavkat Mirziyoyev liderliğinde yürütülen çalışmalara övgüde bulunuldu.

2020-2021 yıllarında ülkemizde “Çocuk Haklarının Teminatına Dair Kanun”da yapılan bir takım değişikliklerin somut sonuçlar vermesi dikkat çekicidir. Kanunda özellikle, “Devlet, çocukların yasa dışı yer değiştirmelerini önlemek ve daimi ikamet ettikleri ülkeye iade etmek için gerekli önlemleri alır” şeklinde bir hüküm içermektedir. Sonuç olarak devlet başkanımızın inisiyatifiyle “Mehr” adlı beş operasyon düzenlenerek Suriye, Irak ve Afganistan’da zor durumda kalan 550’den fazla kadın ve çocuk ülkemize iade edilerek onlar konut ve istihdam ile temin edilmiştir.

Sadece 2021’de devlet bütçesinden 120 milyardan fazla sum ayrıldı ve 757 yetim ve ebeveyn bakımından yoksun çocuğa ev sağlandı.

Ayrıca UNICEF, yetimhaneleri kurumsuzlaştırmaya ve yetimleri ve ebeveyn bakımından yoksun çocukları ailelerine ve ailelerine yakın yerlere yerleştirmeye başlamıştır.

Genç ailelere uygun fiyatlı konut sağlamak ve bu sistemin şeffaf bir sistemini tanıtmak için hükümet, “2021-2023’te gençlik evleri inşa etmek için alınacak önlemler hakkında” bir karar kabul etti.

Bütün bunlar, ülkedeki gençlik politikasının içerik, biçim ve öz olarak değiştiği ve Özbekistan’da olgun bir geleceğin büyüdüğü konusunda iyi haberler.

– Ülkemizde son yıllarda anne ve çocuk sağlığının, genel olarak halkımız gen fonunun iyileştirilmesi için büyük çalışmalar yapılmaktadır. Bu süreçte kadının topluma katılımının sağlanması konusu da göz ardı edilmemiştir. Bu iki yön gelişmeye nasıl hizmet ediyor ve ne kadar önemli?

– Anne ve çocuk sağlığının ve kadının topluma katılımının sağlanması – bir gelişme olgusu, sağlıklı uygarlık. Devlet ne olursa olsun bu iki önemli konuyu görmezden gelirse kaçınılmaz olarak bir krizle karşı karşıya kalacaktır.

Bu nedenle, beş yıl önce başlatılan Eylem Stratejisi, nüfusun sağlığını güçlendirmeye ve cinsiyet eşitliğini sağlamaya odaklandı.

Son yıllarda, nüfusun sağlığını iyileştirmek için bir dizi önlem alınmaktadır. Özellikle, 26 Temmuz 2021 tarihli “Nüfusa sağlanan tıbbi bakımın kalitesini daha da iyileştirmeye yönelik tedbirler hakkında” Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne göre, ilçe (şehir) tabip birlikleri 35 ilçeler arası eklem yaralanması ve akut yaralanma tespit etti.

Ayrıca, ücretsiz sağlık hizmetleri ve devlet güvencesi altındaki ilaçlar paketi içinde sağlık hizmetleri sisteminin kademeli olarak halka tanıtılması için “Garanti Paketi” onaylandı.

Belirgin sakatlık belirtileri ve anatomik kusurları olan kişilerin ek muayenesi yapılmadan, sakat oldukları tespit edildiğinde belirsiz bir süre için sakatlığı belirleme operasyonu kuruldu.

Emeklilik ve yardımların tespitinde vatandaşlara daha elverişli koşullar yaratmak amacıyla, çalışma sicil defterindeki mevcut kayıtlara dayanarak destekleyici belgelere ihtiyaç duymadan hizmet süresinin hesaplanması sistemi oluşturulmuştur.

Son beş yılda ülke, diğer alanların yanı sıra kadınları desteklemek için bir dizi olumlu reformu hayata geçirdi ve onlara sosyal ve ekonomik yardım ve haklarının korunmasını sağladı.

Özellikle, “Kadınlar ve erkekler için eşit hak ve fırsatların güvence altına alınmasına ilişkin” yasa kabul edildi ve Âli Meclis Senatosu, Özbekistan Cumhuriyeti’nde 2030 yılına kadar cinsiyet eşitliğini sağlama stratejisini onaylayan bir kararı onayladı.

Kadınlar ve erkekler için eşit haklar ve fırsatlar alanında devlet politikasının ana yönlerini belirlerler. Mevzuatta cinsiyet ayrımcılığına izin veren normların belirlenmesi ve ortadan kaldırılması için bu belgeler ve taslaklarının toplumsal cinsiyet açısından incelenmesi planlanmaktadır.

Özbekistan Cumhuriyeti Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu ve Âli Meclisi Senatosunda Kadın ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu kurulmuştur. Mahalle va Aile Araştırma Enstitüsü, Devlet Kadınları Destekleme Fonu, Cumhuriyet Kadınları Rehabilitasyon ve Uyum Merkezi ile 28 bölge ve ilçeler arası merkez ve Cumhuriyet Sosyal Destek Komisyonu kuruldu.

Karakalpakistan Cumhuriyeti Mahalle ve Aile Desteği Bakanı, bölge ve Taşkent şehri yönetimleri – il, ilçe (şehir)ler başkanları birinci yardımcıları – bölge, ilçe (şehir) Valilerinin kadın sorunları Danışmanı olarak Vali Yardımcısına terfi etmiştir.

Kadınları desteklemek için bir Devlet Vakıf Fonu kurulmuş ve devlet bütçesinden 512 milyar sum ayrılmıştır.

Son 5 yıldır sosyal olarak zor durumda olan kadınlarımız zor günler geçiriyordu. Bir düşünün, çocuklarını tek başına yetiştiren, ev kiralayan, engelli kadınlara nasıl gün geçiriyorsun diye sormadık. Acı çekiyorlardı. Hatta intihar edecek kadar ileri gitti. Çünkü zorluklar ve umutsuzluk kasırgası irade sahibi her insanın sonunu getirecektir.

Cumhurbaşkanımızın insani politikası sayesinde bu devirler geride kaldı. Bugün, engelli anneler, düşük gelirli, tek ebeveynli aileler ve daha iyi barınma koşullarına ihtiyaç duyanlar için uygun fiyatlı konut inşa etmek ve sağlamak için bir prosedür başlatılmıştır. 124,6 milyar sum harcandı ve zor bir sosyal durumdaydı

Yaklaşık 5.500 kadın ve kız çocuğunun barınma koşulları iyileştirildi. Ayrıca 17.740 kişiye 393.4 milyar sum kredi kullandırılmıştır.

Sosyal ve ekonomik korunmaya muhtaç 30 yaş üstü 883 bin kadına konut yardımı yapılmış, 1 trilyon 950 milyonu aşkın meblağ yönlendirilmiştir.

Ev onarımına ihtiyaç duyan birinci gruptaki 5.140 engelli kadın ve kız çocuğuna maddi yardım yapılmıştır. Issız bölgelerde yaşayan, kendi veya birlikte yaşadığı aile bireylerini arayacak yeri olmayan 11 bin kadına kira tazminatı ödendi ve 4.769’una uygun fiyatlı konut sağlandı.

161.578 muhtaç kadın ve tıbbi korunmaya muhtaç kız çocuğuna sağlık hizmeti verilmiştir. Bunlardan 3.037’si başkentteki bölgesel merkezlerde ve uzmanlaşmış kliniklerde ücretsiz olarak tedavi edildi. Ağır hasta kadınlar cumhuriyetin klinik hastanelerine götürüldü ve ücretsiz olarak ameliyat edildi.

Son yıllarda kadınların sosyal ve politik hayata katılımı önemli ölçüde artmıştır. Özellikle, Âli Meclisin Yasama Meclisindeki kadınların payı %32 idi ve Karakalpakistan Cumhuriyeti Senato ve Jogorku Keneş üyelerinin yaklaşık %25’i ve ayrıca yerel meclis milletvekilleri kadındı. Kadınların yönetim pozisyonlarındaki payı %26’ya, girişimcilikte ise %25’e ulaştı. 2016’da yedek asker sayısı 3.000 iken, 2021’de sayıları 15.000’i aştı.

Sadece toplum ve devlet hayatında aktif ve proaktif olan kadınlar değil, aynı zamanda ev hanımları da dahil olmak üzere iyi çocuklar yetiştirmiş olanlar, ilk kez “Onurlu Kadın” rozetini kurdular, 855 kişi (2019’da 290, 278) 2020’de 287, 2020’de 207 kişi) göğüs zırhı ile ödüllendirildi. Bu, tarihimizde hiç uygulanmamış bir politikaydı.

Halihazırda yükseköğretim kurumlarında okuyan kadın sayısı 365.000 olup, toplam öğrenci sayısının %47’sidir. Bunların 144’ü yetimhanelerden, 1 bin 598’i “Demir Kitap”ta ve 993’ü “Gençlik Kitabı”nda yer alıyor.

Yüksek ve Ortaöğretim Özel Eğitim Bakanlığı’nda çalışanların %41’i kadındır. Özellikle 879 bilim doktoru, 2 bin 208 felsefe doktoru (PhD), 833 profesör, 2 bin 24 doçent sistemde şu anda görev yapıyor. Ayrıca 4 rektör, 56 rektör yardımcısı (rektör yardımcısı), 199 fakülte dekanı ve dekan yardımcıları kadınlara aittir.

Ülke alanında 3 yıllık verilerin analizine göre, kız öğrencilerin payı yıldan yıla artıyor. Yüksek lisans düzeyinde eğitimine devam eden öğrenci sayısı 2019 yılında 4.488, 2020 yılında 12.855 ve 2021 yılında 13.600 olacaktır.

Devlet yükseköğretim kurumuna temel ödeme sözleşmesi ile kabul edilen, anne ve babasını veya bunlardan birini kaybeden bin 431 muhtaç kız çocuğu, Karakalpakistan Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu’ndan bakıcısı olmayan bekar anneler, bölgesel ve Taşkent şehir yönetimleri.

Artık daha fazla numara konuşuyordum. Çünkü daha önceki yıllarda yapılan çalışmalara gelince bu rakamları vermemek mümkün değildi. Şimdi sorunuza ek bir cevap olarak bir yorum daha yapmak istiyorum. Kuran’ın en büyük surelerinden birine “Kadınlar” anlamına gelen Nisa denir. Bu sûrede erkekler kadınlara adaletli olmaya çağrılmaktadır. Büyük ilahi bilgelik de buradadır.

Bu, kadınların, annelerin ve çocukların sağlığının sürekli odak noktası olmaya devam edeceği ve reformumuzun en önemli alanlarından biri olmaya devam edeceği anlamına geliyor.

– Gerçekten de, bu reformlar her birimizin ana hedefi olarak belirlenmiştir. Aynı zamanda, nihai bir sonuç olarak, Eylem Stratejisinin özü hakkındaki düşüncelerinizi bilmek istiyoruz.

– Atamız Amir Temur’un güçlü hükümetteki politikasından yola çıkarak bu sorunun cevabıyla başlayayım. Dedemiz demokratik bir ülke inşa etmek için şöyle yazmıştı: “Sermayesini kaybeden tüccara, sermayesini geri vermesi için hazineden yeterince altın verilsin. Herhangi bir çiftçi veya vatandaş ekim yapamayacak durumdaysa, ekim için gerekli tohum ve araçlar kendisine sağlanmalıdır. Vatandaşlardan birinin evi hasar görmüş ve tamir edemeyecek durumda ise kendisine gerekli ekipman ve yardım sağlanmalıdır.”

Şimdi bir şey söyleyebiliriz. Cumhurbaşkanımızın beş yıl önce geliştirdiği Eylem Stratejisi de bu yüce hedeflere ulaşma yolunda büyük bir politikaydı.

Özbekistan’ın iç ve dış politikası, hareketin stratejisine dayalı reformlar sonucunda kökten değişti. Dünya, pragmatik ve açık bir politika izleyen ve yeni girişimlerle karşı karşıya olan Özbekistan’ı tanıyor.

Ülkemizdeki halk reformları toplumumuzda büyük umutlar uyandırmıştır. Bu politika yurttaşlarımız tarafından desteklenmekte ve uluslararası düzeyde oldukça değerlidir.

Ayrıca, bu yılın Ekim ayında halkımız tarihi bir seçim yaptı – tam bir güvenle ikinci dönem için Cumhurbaşkanı Shavkat Mirziyoyev’i yeniden seçti. Bugün yeni bir gelişme aşamasına giriyoruz. Bu, Cumhurbaşkanımız tarafından ana hatlarıyla belirlenen Yeni Özbekistan stratejisi temelinde yapılacaktır.

Büyük hedeflerimiz vardı. Bu sayede “İnsan onuru için” ilkesi temel amaç haline gelmiştir. “Eylem stratejisinden – kalkınma stratejisine” ilkesi, tüm reformlarımızı yeni bir kalite düzeyine taşıyacak kilit bir kriter olarak gündeme gelmiştir. Kalkınma Stratejisi, Özbekistan’ın yenilenen iç ve dış politikasını bir eylem rehberi olarak ortaya koyuyor ve Üçüncü Rönesans’ın temellerinin atılmasında çok önemli.

Aynı zamanda, bir şey anlaşılmalıdır: reformlar, eğer gerçek reformlarsa, asla kolay olmayacaktır. İnsanlığın tarihi, özellikle ilk aşamalardaki derin reformların, sorunları ve çelişkileri her zaman alevlendirdiğini göstermiştir. Reformlar için zaman her zaman kıttır, her zaman tehlikeyle ilişkilendirilirler. Sürdürülebilirlikten ödün vermeden değişime ulaşmak en büyük zorluk ve en büyük sanattır.

Bugünün ileri görüşlü çabalarının iyi sonuçlarının çok uzun sürmeyeceğini güvenle söyleyebiliriz. Birkaç yıl içinde Kalkınma Stratejisinin sonuçlarını bugünden daha parlak göreceğiz.

– Elbette buna ikna olduk. Bilgilendirici sohbetiniz ve düşünceleriniz için teşekkür ederiz.

Salim DONIYOROV – “Yeni Özbekistan” Gazetesi Baş editörü

Sahipkıran Stratejik Araştırmalar Merkezi – SASAM – Güçlü ...

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum