"Niçin?"in Tarih Bölümü'nden: Süvarilerin İzmir'e girişi

İskender Öksüz yazdı: "Bunu ben yazdım, ama her okuyuşumda ağlıyorum.." İhtiyarlıktan olmalı.."

"Niçin?"in Tarih Bölümü'nden: Süvarilerin İzmir'e girişi
29 Mart 2015 - 15:49 - Güncelleme: 29 Mart 2015 - 15:54

Fakat 9 Eylül bambaşkaydı. Hatırladığım kadarıyla öğrencileryürümezdi; esnaf yürürdü. Zaten resmî tatil de değildi. Fakat günler öncesindençevre köy ve kasabalar şehre akar, oteller dolardı. Gece Basmane Meydanı’ndabir köşede kıvrılıp uyumak olağandı. Geçit törenine tek resmî katkı,süvarilerimizden gelirdi. Mızraklarının üstünde uçuşan al flamalar, Arnavutkaldırımına vuran nalların saçtığı kıvılcımlar aklımdadır... Fakat çocuk ruhumuasıl etkileyen, seyircilerin, kadın- erkek hemen bütün seyircilerin, süvarilergeçerken ıslanan gözleriydi. Çünkü onlar, onlar değilse anneleri, babaları,işte bu süvarinin 9 Eylül sabahı kendilerini katliamdan kurtardığını, üç yıl,üç ay, üç hafta, üç gün süren aşağılanma ve işgale son verdiğini hatırlıyorlardı.(15 Mayıs 1919- 9 Eylül 1922).

 

*  *  *

 

Babaannemden 9 Eylül’ü çok dinledim. 7- 8 Eylül 1922 geceleri,Müslüman İzmir, Gâvur İzmir’den gelecek katliamı bekliyordu. Kadınlar veçocuklar, İkiçeşmelik’te,  mahallede,nispeten en korunaklı evde toplanmıştı. Erkekler yoktu. Ya kurtarıcıordudaydılar, ya da silahlı direnişin bir parçasıydılar. Bu ikinciler, o birkaçgün ve gece bölünmüş şehrin iç sınırlarında, elde tüfek nöbetteydi. Kadınlar, 9Eylül sabahı karşı tepelerden “karınca gibi” askerin geldiğini gördüler.Babaannem ağlamaya başlamış. “Geliyorlar, bizi de kesecekler.” Halbuki gelen,Yüzbaşı Tatar Şerafettin Bey komutasındaki o süvarilerdir. Süvari Kolordusu’nunkomutanı İşkodralı Fahrettin Paşa’nın, Başkomutan Selânikli Mustafa KemalPaşa’nın süvarileri...

 

 

Fotoğraf: yeniasir.com.trFotoğraf: yeniasir.com.trMustafa Kafalı Hoca, tek başlarına bir destan olan o beş binsüvari için şu yorumu yapar: Anadolu ve Rumeli Beylerbeyliği’nden gelen yüz binlerce,Kırım Hanlığı’ndan gelen on binlerce süvariden elimizde kala kala işte bu beşbin süvari kalmıştı... O kahraman kolordunun atlıları 25 Ağustos gün batımındanitibaren, Yunanlıların, “buradan nasıl olsa geçilmez” diye tutmadıkları AhırDağındaki dere yatağından tek tek geçmeye başladı. Tamamı geçidin öbür ucundançıktığında 26 Ağustos öğlen olmuştu. İşte o beş bin atlı, 26 Ağustos’tan 9Eylül’e kadar düşmanın sırtındaydı. Düşmanı kâh çevirdi, kâh tepesine bindi ve birkaçgüne kalmadı Akdeniz’e koşan Türk Ordusu’nun önüne düştü. İzmir’i katliamdankurtaran da o süvarilerdir.

 

Kadınlar süvarilere kovalarla su taşımışlardı, atları içsindiye. Fakat onlar öyle susuzdu, öyle bir hızla ve durup dinlenmeden atsürmüşlerdi ki, ikram edenlerin şaşkın bakışları arasında kovaları kendi başlarınadikmişlerdi... Piyadenin günler değil, saatler sonra süvariye yetişmesi de birbaşka hikâyedir.

 

Onlara İzmir yakınlarında durup emir beklemeleri emredilmişti.Çünkü müttefiklerin İzmir’de nasıl bir tertip aldıkları bilinmiyordu. Fakathiçbir birlik durma emrine itaat etmemişti. Çünkü geçtikleri her kasabada, herköyde Yunan’ın katliamını görmüşlerdi. İzmir’in aynı felakete uğramasınıönlemek için süvari dörtnala, piyade koşar adım yetişmişti.

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum