Nejdet BİLGİ Yazdı: İŞGAL ÖNCESİ İZMİR NÜFUSU

Nejdet BİLGİ Yazdı: İŞGAL ÖNCESİ İZMİR NÜFUSU
09 Şubat 2023 - 14:26 - Güncelleme: 09 Şubat 2023 - 14:34
İŞGAL ÖNCESİ İZMİR NÜFUSU[1]
 
Nejdet BİLGİ
Doç. Dr. Manisa Celal Bayar Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü 

ÖZET

30 Ekim 1918 tarihinde Mondros Mütarekesi imzalandı. Ardından ülkenin birçok yeri işgal tehdidi ile karşı karşıya kaldı. Bunların başında Batı Anadolu’nun kapısı niteliğindeki İzmir gelmekteydi. Her ne kadar İtalyanlar İzmir’i kontrol etmek istedilerse de başaramadılar. Yunanlılar savaşa son zamanlarda girmelerine rağmen İtalyanların önüne geçmeyi başardılar. Nihayetinde İzmir, İtilaf Devletleri adına 15 Mayıs 1919 tarihinde Yunanlılarca işgal edildi. Yunan işgalinin Bizans’a dayandırılan tarihsel gerekçeleri bulunmakla beraber, asıl dayanaklarının nüfus olduğu açıktır. Nitekim Venizelos’un Paris konferansında dile getirdiği taleplerin dayanağı çarpıtılmış nüfus istatistikleri olmuştur. Yunanistan’ın egemenlik iddialarının temel dayanağı bölgenin Rum ve Gayrimüslim nüfusudur. İzmir’in nüfus çoğunluğunun Rumlara ait olduğu iddiaları, İtilaf Devletleri nezdinde inandırıcı görülmüş ve Yunan işgaline yeşil ışık yakılmıştır.  
Bu bildiride İşgal öncesinde İzmir’in nüfus yapısı ve gelişimi üzerinde durulacaktır. İzmir’in nüfus yapısı şehir, kaza ve sancak itibarıyla ayrı ayrı ele alınacaktır. Özellikle Osmanlı resmi kaynakları diğer nüfus bilgileriyle kıyaslanacaktır. İzmir’in nüfus yapısı ile ilgili daha güvenilir kaynakların hangileri olduğu belirlenmeye çalışılacaktır. Bunun için öncelikle Osmanlı arşiv kayıtları, nüfus sayım sonuçları, salnameler ve resmi istatistikler esas alınacaktır.   
Arşiv kaynaklarına göre 16. Yüzyılın başlarında İzmir şehrinin nüfusu yaklaşık 1.200’dür. Bu nüfusun %86’sı Müslüman, %14’ü Rum’dur. 20. Yüzyılın başlarında şehrin nüfusu yaklaşık 133.000’e yükselmiştir. Bu nüfusa yabancı ülke tebaası dahil değildir. Buna göre nüfusun %35’ini Müslümanlar ve %40’ını Rumlar oluşturmaktadır. Toplam Gayrimüslim nüfus oranı ise yaklaşık %65’tir. Kaza ve sancak ölçeğinde ise nüfus dengeleri bir hayli değişmektedir.  
Burada verilen örnekler İzmir nüfusunun zaman içinde ciddi boyutta değişime uğradığını göstermektedir. Literatürde genellikle yabancı seyyah ve yazarların, kaynağı belirsiz ve çelişkilerle dolu sayıları kullanılmaktadır. İzmir’in nüfusu ile ilgili Vital Cuinet ve Şemsettin Sami’nin verileri de irdelenecektir. Ayrıca konuyla ilgili Yunan istatistikleri de değerlendirmeye tabi tutulacaktır.  Bu çalışma ile İzmir nüfusu hakkında en güvenilir bilgiler öne çıkarılmaya ve bilgi karmaşasına açıklık getirilmeye çalışılacaktır.  

GİRİŞ

İzmir, eskiçağlardan itibaren insan yerleşimine konu olmuş bir coğrafyadır. Türk egemenliğine girdiği tarihten başlayarak, Cumhuriyet dönemine kadar, başta iktisadi olmak üzere değişik faktörlerin etkisiyle nüfus miktarı ve yapısında sürekli değişmelere sahne olmuştur. İzmir nüfusuna ilişkin bu genel görüntüyü, kronolojik biçimde ve somut olarak ortaya koyma güçlüğü bulunmakla birlikte, kaynakların elverdiği ölçüde bu yapılmaya çalışılacaktır.
1528 yılı kayıtlarına göre şehrin yaklaşık nüfusu 1.200’dür (1.194) ve bunun %14’ü Rum nüfustur. Bu tarihteki yazıma (tahrire) dayanan kayıtlarda şehirde Rumlardan başka Gayrimüslim nüfustan söz edilmemektedir.[2] Aynı yüzyılın sonlarına doğru, 1575 yazımına göre şehrin nüfusunu bu kadar açık belirtmek zor. Nefer üzerinden yapılan kayıtları 1528 oranları ile hesaplamaya çalıştığımızda, yaklaşık toplam nüfusun 2.672 olduğu söylenebilir. Bu nüfusun, kayıtlar üzerinden hesaplanırsa %17’si, 1528 oranları üzerinden hesaplanırsa %19’u Rum’dur.[3] Yaklaşık 50 yıllık dönemde şehrin nüfusunun %123 oranında artış kaydettiği söylenebilir. İzmir şehrinde 1575 yazımına göre de Rumlardan başka bir Gayrimüslim nüfus bulunmamaktadır. Oysa aynı tarihlerde Saruhan sancağının merkezi olan ve İzmir’e komşu olan Manisa şehrinde Gayrimüslim nüfus olarak sadece Yahudiler bulunmaktaydı.[4] 
XVII. Yüzyılın ortalarında (1659) düzenlenen bir avarız defterinden yapılan hesaplamaya göre, İzmir şehrinin nüfusu yaklaşık 10.000 (9.750)’dir. Bu nüfusun 6.600’ü Müslüman, 1.500’ü Rum, 1.350’si Yahudi ve 300’ü Ermeni’dir. Bu nüfusa, şehre yerleşen yabancı devlet tebaası dahil değildir.[5] 
XVII. Yüzyıl boyunca seyyahların İzmir şehri üzerine verdikleri sayılar, 24.000 ile 90.000 arasında değişmektedir. XVIII. Yüzyılın ilk yarısı için verilen sayılar 28.000 ile 100.000 arasında değişirken, yüzyılın ikinci yarısındaki sayılar 100.000 ile 150.000 arasında değişmektedir.[6] XIX. Yüzyılın ilk yarısı için verilen sayılar da istikrarlı değildir ve 80.000 ile 150.000 arasında değişmektedir.[7] XIX. Yüzyılın ikinci çeyreğinin başlarında (1831) yapılan Osmanlı’nın ilk nüfus sayımına göre, şehrin yaklaşık 44.000 kişilik bir nüfusu vardır.[8] Yüzyılın sonlarında ise, 1890 (H. 1308) tarihli salnameye göre İzmir şehri nüfusu 145.813’tür (bu nüfusa  Karşıyaka, Buca vs. dahil değildir).[9] Dolayısıyla, XVII. Yüzyıldan başlayarak İzmir’in nüfus yapısının değiştiği görülmektedir. İzmir’de bu yüzyıldan başlayarak Yahudi ve Ermeni nüfus, Manisa’da ise Ermeni ve Rum nüfus görülmeye başlamıştır. XIX. yüzyıla gelindiğinde İzmir’in Gayrimüslim nüfus yapısında en büyük grubu Rumlar, ikinci sırayı Yahudiler ve üçüncü sırayı Ermeniler oluşturmaktaydı. Bu sıralama, miktarlar değişmekle beraber İzmir’in Yunan işgalinden kurtuluşuna kadar devam etmiştir.  
İzmir’le ilgili nüfus bilgilerindeki karmaşanın kaynağı, büyük ölçüde resmi istatistikler dışındaki yayınlardır. Çünkü bu yayınlarda İzmir’in nüfusundan söz edilirken şehirden mi, kazadan mı, sancaktan mı söz edildiği açıklıkla ifade edilmemektedir. Özellikle şehirle ilgili anlatımların nüfus bahisleri, kaza veya sancak ölçeğindeki sayılarla ifade edilmektedir. Ancak, resmi istatistiklerde de şehir nüfusu bilgisine pek yer verilmemekte, daha çok idari taksimat esas alınmaktadır. Bu da şehir nüfusunun tarihsel olarak sağlıklı bir şekilde tespitini zorlaştırmakta ve hatta bazı dönemler için imkansızlaştırmaktadır.  
İzmir’in işgal öncesindeki mülki yapısına bakıldığında, ana hatlarıyla durum şöyledir: Sancak olarak İzmir, 1870’lerden itibaren Aydın vilayetini oluşturan beş sancaktan (İzmir, Saruhan, Aydın, Denizli ve Menteşe) biridir.[10] Aynı zamanda vilayetin merkez sancağıdır. İzmir Sancağı XX. Yüzyılın başlarından Cumhuriyet dönemine kadar 13 kazadan oluşmaktaydı (İzmir, Ödemiş, Tire, Bayındır, Bergama, Çeşme, Menemen, Foçateyn, Nif, Urla, Karaburun, Seferihisar ve Kuşadası). Sancağın merkez kazası olan İzmir, 1905 yılında Bornova, Seydiköy ve Torbalı nahiyelerinden oluşuyordu.[11] 

İZMİR SANCAĞI NÜFUSU

1871 vilayet nizamnamesi ile oluşturulan Aydın vilayetinin beş sancağından biri İzmir’dir. 1881/82 yılında başlayan ve 1888/89 yılında tamamlanan sayım sonuçlarına dayanan ve 1890 tarihli salnamede yer alan bilgilere göre, sancağın toplam nüfusu 495.787’dir. Bu nüfusun 279.732’sini (% 56,5) Müslümanlar oluşturmaktaydı. İkinci büyük nüfus grubunu 132.726 (% 26,8) kişiyle Rumlar, üçüncüyü ise 54.525 (% 11) kişiyle yabancılar oluşturmaktaydı. Dördüncü sırayı 17.306 (%3.5) ile Yahudiler ve beşinci sırayı 9.165 (%1,8) nüfus ile Ermeniler almaktaydı (bkz. Tablo I).  1905 yılına ait bilgileri içeren bir yıllığa göre, İzmir sancağının 575.603’ü yerli, 26.222’si yabancı olmak üzere toplam nüfusu 601.825’tür.12
 
Tablo I: İzmir Sancağı’nın 1890 - 1918 nüfusu
Cemaatler 189013 190714 191415 191616 191717 191818
Müslüman279.732         341.436         378.883         409.178         403.919         414.955
Rum132.726         193.280         217.686         138.727         152.135         143.801
Yahudi17.306           24.633           27.967           29.328           28.080 
           46.828
 
Ermeni9.165           12.273           13.207           13.621           15.310
Diğer2.333             2.550             3.014             3.220             3.260
Yabancı54.525           55.952           55.775           55.775           44.910           44.910
Toplam495.787         630.124         696.532         649.849         647.614         650.494
 
II. Abdülhamit döneminin ikinci, Osmanlı’nın ise son nüfus sayımı olan ve 1903-1906 yıllarında gerçekleştirilen ve 1907 yılında icmali hazırlanan sayımın sonuçlarına göre, sancağın toplam nüfusu 630.124’tür. Bu nüfusun % 54,2’sini Müslüman, % 30,7’sini Rum nüfus oluşturmaktadır. Aradan geçen 16 yıllık dönem sonunda oran itibariyle sancağın Müslüman nüfusu % 2,3 azalmış, Rum nüfus ise % 3,9 oranında artış kaydetmiştir (bkz. Tablo I).
Sancağın 1914 resmi istatistiğine göre nüfusu 696.532’dir. 1907 sonrasındaki yedi yılda nüfusun 66.408 kişi arttığı görülmektedir. Bu da yaklaşık %10,5’lik bir orana tekabül etmektedir. 1916 istatistiğine göre sancağın nüfusu 649.849’dur. Buna göre sancağın nüfusu iki yılda 46.683 kişi azalmıştır. 1917 yılı sonu itibariyle sancak nüfusu biraz daha azalarak 647.614’e gerilemiştir. Mondros Mütarekesi’nin imzalandığı 1918 yılında ise sancak nüfusu 650.494’e yükselmiştir (bkz. Tablo I). 1914 sonrasındaki değişikliklerde savaş şartlarının etkili olduğu anlaşılmaktadır.  
Sancak itibariyle bakıldığında, İzmir’de 1914 sonrasında en dikkat çekici değişim Rum nüfusta görülmektedir. 1914 istatistiğine göre 217.000 civarında olan Rum nüfus, 1916 yılında 78.959 kişi azalarak 138.727’ye gerilemiştir. Bir yıl sonra 1917 istatistiğine göre 13.408 kişi artarak azalarak 152.135’e yükselmiştir. Bir yıl sonra, yani 1918’de bu sayı yaklaşık 8.334 kişi daha azalmış ve 143.801’e gerilemiştir (bkz. Tablo I). Sancak ölçeğindeki bu gerileme Çeşme, Foçateyn, Bergama ve Karaburun’da yaşayan 81.518 Rum’un[12] tamamı ile diğer kazalardaki Rumların daha az bir kısmının, Balkan savaşları sonrasında ve Birinci Dünya Savaşı yıllarında, buralardan zorunlu olarak göç ettirilmesinin veya kaçmalarının sonucudur.[13] Ancak bu nüfusun tamamı Yunanistan’a gitmemiş, bir kısmı İzmir kazasına göç ederek burada yerleşmiştir. Nitekim aynı tarihli istatistiklere (1914-1917) göre, İzmir kazasının Rum nüfusunda yaklaşık yirmi üç bin kişilik bir artış göze çarpmaktadır.
Yunan arşiv belgelerine dayanan bir çalışmaya göre, bu tarihlerde İzmir sancağından adalara giden Rum sayısı 98.552’dir.[14] Ayrıca I. Dünya Savaşı sırasında bir kısım Rum nüfusun yer değiştirme kararıyla, başka yerlere iskân edilmesi çerçevesinde, İzmir sancağından da ülkenin başka yerlerine iskân için gönderilen Rum nüfus olmuştur. Aydın vilayeti ölçeğinde 42.200’ü bulan bu nüfusun, İzmir sancağı ölçeğinde 21.600 civarında olduğu anlaşılmaktadır.[15] Dolayısıyla her iki tarafın resmi kayıtlarının küçük sayılabilecek farklarla benzer sayılar içermekte olduğu söylenebilir. Ayrıca Balkan savaşlarından sonra, sadece İzmir’e 100.000 civarında Müslüman nüfus gelmiştir.[16] Bu nüfusun önemli bir kısmının İzmir sancağında iskân edilmiş olması muhtemeldir. Savaşa rağmen 1914-1917 yılları arasındaki Müslüman nüfus sayısındaki artışın sebepleri arasında bunun önemli yer tuttuğu söylenebilir.  

İZMİR KAZASI NÜFUSU

Nüfus istatistiklerinde istikrarlı bir kategori sunumu bulunmadığı için, İzmir kazasının sancak ölçeğinde olduğu kadar düzenli nüfus verisi bulunmamaktadır. Çoğu zaman resmi istatistiklere
 
dayanılarak verilen sayılar kaza ölçeğindedir. Ama sıklıkla bu sayılar şehir nüfusu olarak sunulmaktadır. Elimizde İzmir kazası nüfus bilgisi olarak, 1890 yılına ait cemaatler itibariyle bir döküm bulunmaktadır. Buna göre kazanın toplam nüfusu 207.548’dir.[17] 
1908 tarihli Aydın salnamesinde yer alan bilgiye göre, İzmir kazasının nüfusu 231.199’dur. Salname bu sayının bileşenleri hakkında bilgi içermemektedir. Ayrıca 1890’dan farklı olarak İzmir kazasına bağlı Nif ve Karaburun nahiyeleri ayrılarak ayrı kazalar haline getirilmişlerdir.[18] Hüseyin Rifat ise 1324 (1908) salnamesinden naklen kaza nüfusunu 177.275 olarak veriyor (Tablo II). Fakat 1324 salnamesinden kastettiği salnamenin hangi salname olduğu açık değildir. Bilinen Devlet ve Aydın salnamelerinden hiçbirisine hem tarih hem de verilen bilgi açısından uyum göstermemektedir. Hüseyin Rifat’ın 1908 yılına ait Aydın salnamesindeki bilgilerden yabancı nüfusu çıkararak bu sayılara ulaştığı tahmin edilmektedir. Çünkü kitabının hem adında hem de içeriğinde daha çok mali/rumi tarih kullandığı için, verdiği 1324 tarihinin de rumi olduğu, yani 1908 yılına ait olduğu söylenebilir.
Tabo II: 1324 (1908) yılı İzmir kazası nüfusu[19]
Cemaatler 1324 (1908)
İslam76.584
Rum67.203
Ermeni6.739
Musevi22.393
Katolik2.437
Ermeni Katolik683
Protestan238
Toplam177.275
 
Hüseyin Rifat, İzmir büyüdüğü halde nüfusun azalmasını garip karşılıyor ve bunun nüfus yazım usulünün eksiklerinden kaynaklanabileceğini belirterek, eski sayılarla yeni sayıların ortalamasını alarak, kaza nüfusunun 191.967 olabileceğini, Rumeli’den gelip de kaydedilmeyen 10.00 kişi olduğunu ve dolayısıyla 1914 yılında kaza nüfusunun 201.967 olması lazım geldiğini ilave ediyor.[20] Hüseyin Rifat, İzmir’de 70.000 civarında yabancı nüfus bulunduğunu belirterek, 1914 yılında İzmir kazasının toplam nüfusunun 271.967 olduğu sonucuna ulaşıyor.[21]
 
Hüseyin Rifat, özel kaynaklardan inceleyerek tespit ettiği, fakat yine de gerçek miktar olarak belirtemediği İzmir’deki Yabancı nüfus miktarlarını şöyle sıralıyor: Yunan: 20.000, İtalyan: 8.200, İrani: 2.106, Avusturyalı: 2.005, Fransız: 1.800, İngiliz: 1.505, Alman: 943, Amerikan: 150, Rus: 135, Romanyalı: 118, Felemenk: 103, Belçikalı: 67, Portekizli: 15, İsveçli: 12, Danimarkalı: 19, milel-i muhtelife: 7.080, toplam 44.176.29 
Kaza ölçeğinde İzmir’in nüfusunu cemaatler itibariyle 1914 resmi istatistiğinden başlayarak izlemek mümkündür. Osmanlı’nın 1914 resmi istatistiğine göre, kazanın toplam nüfusu 264.437’dir. Bu nüfusun yaklaşık %38’i Müslüman, %28’i Rum, %9’u Yahudi, %4’ü Ermeni, %20’si Yabancı ve %1’i de diğer cemaatlerden oluşmaktadır. (bkz. Tablo III) 1908 nüfusunun cemaatler itibariyle dağılımı bulunmamakla beraber, Balkan Savaşları sırasındaki bazı nüfus hareketlerine rağmen, 1914 dağılımından çok farklı olabileceği düşünülmemektedir. En azından Müslüman nüfus dışındaki gruplar açısından bunun geçerli olduğu söylenebilir. Kaza nüfusunun büyük kısmını şehir nüfusu oluşturduğu ve İzmir şehrinin de toplumsal psikoloji açısından bir nüfus çekim merkezi olduğu ve her nüfus grubundan nüfus çektiği söylenebilir.
Kaza ölçeğinde 1916 yılına ait nüfus istatistiğine göre, İzmir kazasının toplam nüfusu 283.906’dır (Tablo III). Resmi makamlar tarafından nüfus kayıtları esas alınarak hazırlandığı tahmin edilen istatistiğe göre, İzmir kazasının 1914-1916 yıllarında nüfusu yaklaşık yirmi bin artış kaydetmiştir.
Tablo III: İzmir Kazası’nın 1890 - 1918 yıllarında nüfusu
Cemaatler 189030 190831 191432 191633 191734 191835
Müslümanlar79.288-100.356111.508102.558111.486
Rumlar53.086-73.67680.24896.72787.497
Yahudiler14.909-24.06925.24424.10139.196
Ermeniler6.810-10.06110.42612.017
Diğerleri1.935-2.8513.0562.868
Yabancılar51.520-53.42453.42441.58241.582
Toplam207.548231.199264.437283.906279.853279.761
 
 
Kaza ölçeğindeki 1917 nüfusu da vilayet resmi istatistiğinden alınmış ve yine 1917 Dahiliye Nezareti resmi bilgileriyle tamamlanmıştır. 1917 sonu itibariyle verilen nüfus bilgilerine göre, kaza nüfusu toplam olarak 279.853’tür. Bu nüfusun yaklaşık %37’si Müslüman, %35’i Rum, %7’si Yahudi, %4’ü Ermeni, %15’i Yabancı ve %1’i de diğer küçük cemaatlerden oluşmaktadır (bkz. Tablo III). Dikkat edilirse kaza ölçeğindeki nüfus hareketliliği, sancak ölçeğinden belirgin bir şekilde farklı olmaktadır. Bunun da büyük ölçüde, az önce belirtilen İzmir şehrinin belirleyiciliğinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. 1914-1917 döneminde özellikle sancak ölçeğinde Rum nüfus azalırken, kaza ölçeğinde ciddi bir Rum nüfus artışı görülmektedir. Dikkat çekici boyutta bir değişim de yabancı devlet tebaası nüfusta görülmektedir. Savaş şartları dolayısıyla, yaklaşık %5 oranındaki bir yabancı nüfusun dönem içinde İzmir kazasını terk ettiği anlaşılmaktadır.  
Kaza itibariyle bir nüfus istatistiği de 1918 tarihini taşımaktadır. Ancak bu istatistik 1917 resmi istatistiğine veya bu istatistikle aynı kaynağa dayanmış olmalıdır. Dahiliye Nezareti verileriyle ikmal edilen kaza ölçeğindeki nüfusa göre, kazada 279.761 kişi yaşamaktadır. Bunun %40’ı Müslüman, %31’i Rum, %14’ü diğer gruplar ve %15’i yabancılardan oluşmaktadır (bkz. Tablo III). 1917 istatistiğinde olduğu gibi, 1918 istatistiği de yabancı nüfus bilgisi vermemektedir. Muhtemelen de içermemektedir. Tablo III’te, bir yıl sonrasındaki yabancı nüfusun yaklaşık olarak aynı olduğu varsayılarak, 1917 yabancı nüfusu 1918 nüfus istatistiğine ilave edilmiştir. Her iki ekleme için 1914 resmi istatistiğindeki durum dikkate alınmıştır. 1917 istatistiğine göre Rum nüfusta %4’lük bir eksilme söz konusudur. 1918 istatistiğini hazırlayan M. İbnül Cemal
Ragıb’ın, konuyla ilgili olarak istatistiğin altına düştüğü not dikkat çekicidir: “İzmir kazasında Rum nüfusunda görülen fazlalık Karaburun, Foçateyn, Çeşme, Bergama ve havalisinden Harbi Umumi dolayısıyle Rumların İzmir’e nakl-i hane eylemelerinden mütevelliddir. Bu havalideki Rumların bir kısmı daha evvel adalara ve Rumeli’ye nakl-i hane eylemiştir.[22]
1917 nüfus istatistiği nüfusu cemaatler itibariyle vermekle beraber, yabancı nüfusa değinmemektedir. Bu iki anlama gelebilir. İlki, istatistikteki nüfus bilgisi bağlı bulundukları din veya mezheplere göre verildiği için, yabancı tâbiyetli olanlar ayrıca belirtilmemiştir. Yani istatistik yabancı nüfusu da kapsamaktadır. İkinci ihtimale göre ise, istatistik yabancı tâbiyetli nüfusu içermemektedir. Tarafımızda oluşan kanaat, ikinci ihtimalin daha kuvvetli olduğu yönündedir. Çünkü 1914 Osmanlı nüfus istatistiğindeki nüfus grupları arasında yabancı nüfus yer almamaktadır.[23] Oysa aynı istatistiğin ATASE arşivinden alınarak yayınlanan versiyonunda yabancı nüfus da bulunmaktadır.[24] Dolayısıyla, 1917 ve 1918 istatistiklerinin de aynı anlayışla düzenlenmiş olması kuvvetle muhtemeldir.  
Aynı yıl için düzenlenen ve imparatorluğun yabancı nüfusunun tespitine yönelik resmi istatistiklere göre, Aydın vilayetinin toplam yabancı nüfusu 45.014’tür.39 Aynı istatistiğin vilayetin alt birimlerine ait istatistikleri arasında İzmir kazasına ait olanına göre, 1917 yılında İzmir kazasında toplam 41.582 yabancı nüfus bulunmaktadır. Bu nüfusun da 32.351’i Yunanistan, 3.675’i İtalya, 1.352’si İngiltere, 1.330’u Avusturya-Macaristan, 1.133’ü Fransa ve kalanı da diğer devletler tebaasındandır. Bu istatistiğe göre, İzmir kazası dahilinde yukarıda verilen binden fazla sayıda tebaası bulunanlar da dahil, toplam 20 devletin vatandaşı/tebaası bulunmaktaydı.40 Dolayısıyla 1917 nüfus istatistiğine bu sayının da ilave edilmesi uygun görülmüştür.  
İzmir kazasının 1917 yılı başı ve sonuna ait nüfus miktarına baktığımızda, bir yıl içinde Müslüman nüfusun 41 kişi, Musevi nüfusun 473 kişi eksildiği, Rum nüfusun 1.940 kişi, Ermeni nüfusun 117 kişi ve diğer Hristiyanların 114 kişi arttığı görülmektedir. Toplamda kaza nüfusu bir yılda 1.657 kişi artmıştır. (bkz. Tablo IV) Kazanın Müslüman nüfusunda bir yıl içinde 1.538 doğum olayı meydana gelirken, 2.900 ölüm olayı meydana gelmiştir.41 Aradaki fark 1.362 kişidir. Fakat istatistikte bir yıl içinde eksilen nüfus 41 olarak verilmektedir. Bu da kazaya, kaza dışından yeni Müslüman nüfus geldiğini göstermektedir. Yani kazanın Müslüman nüfusu, bir yıl içinde 1.362 kişilik bir doğal nüfus eksilmesine sahne olmuştur.  
Kazanın Rum nüfusunda ise bir yıl içinde 1.217 doğum, 995 ölüm olayı meydana gelmiştir.42 Normalde İzmir kazası Rum nüfusunun bir yıl içindeki doğal nüfus artışı 302 kişidir. Oysa Tablo IV’te bu sayı 1.940’tır. Bu da yıl içinde kazaya doğal nüfus artışından çok fazla Rum nüfusun geldiğini göstermektedir. 1917 istatistiği bu detaylar dikkate alınarak incelendiğinde ilginç ayrıntılar sunmaktadır.
Tablo IV: 1917 İstatistiğine göre İzmir Kazası nüfusu43
CemaatlerCinsiyet 1917 başı 1917 sonu Fark
İslamKadın48.06648.338+272
Erkek54.53354.220-313
Toplam 102.599 102.558 -41
RumKadın40.01241.338+1.326
Erkek54.77555.389+614
Toplam 94.787 96.727 +1.940
MuseviKadın12.23412.020-214
 
 Erkek12.34012.081-259
Toplam 24.574 24.101 -473
ErmeniKadın5.9796.052+73
Erkek5.9215.965+44
Toplam 11.900 12.017 +117
Katolik ve  diğer HristiyanlarKadın1.4241.499+75
Erkek1.3301.369+39
Toplam 2.754 2.868 +114
YabancılarToplam 41.582 41.582 -
Genel toplamKadın107.715109.247+1.532
Erkek128.899129.024+125
Toplam 278.196 279.853 +1.657
 
İzmir kazasının 1917 istatistiğine göre dikkat çeken bir yönü de kadın ve erkek nüfus ilişkisidir. İzmir kazası toplamına bakıldığında toplam kadın nüfus erkek nüfustan yirmi bin civarında daha az olduğu görülür. İzmir sancağına bağlı kazalar arasında ya kadın nüfus erkeklerden fazladır ya da birbirine yakındır.[25] İzmir kazasındaki bu farkı Müslüman ve Rum nüfus oluşturuyor. Müslüman nüfus sayılarına göre erkek nüfus kadın nüfustan yaklaşık altı bin kişi daha fazla iken, Rumlarda bu fark daha da büyümektedir. Buna göre Rum erkek nüfus kadınlardan yaklaşık on dört bin kişi daha fazladır. Musevi ve Ermeni nüfusta kadın-erkek nüfus dengesi yaklaşık olarak sağlanmış görünüyor (Tablo IV). Savaş şartlarının daha çok erkek nüfusu eksilttiği düşünüldüğünde, erkek nüfusun daha fazla olması ilginçtir. Türk ve Müslüman erkek nüfusun seferberlik dolayısıyla önemli bir kısmının silah altına alındığı, cephede ve cephe gerisinde kayıplar verdiği bilinen bir durumdur. Rum erkek nüfusun bir kısmının askere gitmemek için kayıtlanmadığı veya firar ettiği, bir kısmının da çalışmak için başka ülkelere gittikleri bilinmektedir.[26] Fakat sayılar bu gerçekliğin dışında bir görüntü vermektedir. Bu durumu, dönem içinde diğer bölgelerden İzmir’e göç olduğu şeklinde yorumlamak mümkündür.

İZMİR ŞEHRİ NÜFUSU

İzmir şehir nüfusu, konunun en sorunlu kısmını oluşturduğunu baştan belirtmek gerekiyor. Zira resmi nüfus istatistikleri genelde, mülki taksimat üzerinden bilgi (sancak veya kaza) vermektedirler. Bu istatistiklerin dayandığı kaynaklarda şehir ölçeğinde nüfus bilgisinin  
bulunmuş olması ihtimali vardır. Fakat, özellikle Osmanlı dönemi nüfus istatistiklerinde şehirlere ilişkin bilgi bulmak çok zordur. Bu sebeplerle kimi zaman resmi nitelik taşımayan bazı yayınlardan da yararlanarak, kurtuluş öncesi şehir nüfusu hakkında bir kanaat oluşturulmaya çalışılacaktır.  
  1. yüzyılın sonlarına doğru, 1889 yılında basılan Kamusü’l-Alâm’a göre, şehrin nüfusu 130.000 civarındadır. Bu nüfusun yarısı Müslim ve Türk, 40.000’i Rum, kalan kısmı Ermeni, Yahudi, Avrupalı ve diğerleridir.[27] 1890 (H. 1308) tarihli salnameye göre ise, İzmir şehrinin toplam 145.813 nüfusu vardır (bu nüfusa Karşıyaka, Buca ve diğer köyler dahil değildir).[28] Ancak nüfusun bileşenleri hakkında bilgi verilmemektedir.
  2. yüzyılın başlarında gerçekleştirilen son Osmanlı nüfus sayım sonuçlarına ilişkin yayınlarda da mülki taksimat esas alındığı için, şehir nüfusu yer almamaktadır. 1905 yılında yayınlanan ve İzmir şehrinin mevcut durumu hakkında bilgi veren bir kitapta ise şehrin toplam nüfusu 350.000 olarak verilmektedir. Bu sayının dağılımı ise şöyle yapılmaktadır: 140.000 İslam, 120.000 Hristiyan ve Ortodoks -ki bunun yirmi beş bin kadarının Yunanistan’dan gelme, 30.000 Ermeni, 30.000 de çoğu Katolik mezhebine bağlı olan Avrupalılardan ibarettir. Bu sayı ve detaya ait bilgiler, kaza ölçeğinde bile kabul edilemeyecek kadar dengesizdir. Sözgelimi Rumlardan sonra İzmir’deki ikinci büyük Gayrimüslim nüfus olan Yahudilerden hiç söz etmemesi, vilayet ölçeğinde bile olamayacak kadar büyüklükte Ermeni nüfustan söz etmesi, verilen sayılara güven duymamızı imkansız kılmaktadır.[29] Benzer bir durum, Yunanca ve Fransızca olarak yayımlanan 1908 yılına ait bir rehberde verilen sayılar için de söz konusudur.
Bu rehbere göre, şehrin nüfusu 350.000’dir ve bu nüfusun 160.000’i Yunanlı’dır.49
Tablo V: 1324 (1908) yılında İzmir şehri nüfusu[30]
Cemaatler 1324 (1908)  
İslam 46.743
Rum 53.678
Ermeni 9.567
Musevi 21.399
Katolik 1.153
Ermeni Katolik 503
Protestan 236
Toplam 133.270
 
1908 yılında yayınlanan Aydın Vilayeti salnamesine göre, İzmir şehrinin nüfusu şöyledir: Kadın-erkek, yerli ve yabancı 135.864 Osmanlı, Milel ve akvam-ı muhtelifeye mensup 49.448 Ecnebi, toplam 185.312.[31] Salname, vilayetin resmi yayını olduğu için, verilen bilgilerin diğer yayınlardakinden daha güvenilir olduğu söylenebilir. Ayrıca, verilen bilgiler, 1903-1906 yıllarında gerçekleştirilen nüfus sayım sonuçlarının güncellenmiş şekli olabilir. Hüseyin Rifat ise 1324 (1908) salnamesini kaynak göstererek, Nefs-i İzmir nüfusunu 133.270 olarak vermektedir (Tablo V). Kaza nüfusundan söz ederken belirtildiği gibi, bu sayıya yabancı nüfus dahil edilmemiş olmalıdır. Çünkü, Aydın salnamesindeki Osmanlı nüfusuna yakın bir sayı söz konusudur.
Yunanca bir rehbere göre, 1910 yılında 225.000 olan şehrin nüfusunun 100.000’den fazlası “Yunanlı”dır. Giderek azaldığı vurgulanan Türklerin nüfusu ise 50.009 kişidir.[32] 1910 öncesi ve sonrasındaki istatistiklerle çelişen bu sayıların, İzmir’i Yunan egemenliğine hazırlama veya rehberin yazıldığı tarihteki işgali meşrulaştırma çabasının ürünü olduğu açıktır.  
1911 yılında basılmış olan bir coğrafya kitabında, İzmir şehrinin nüfusu kabaca 150.000 olarak gösterilmiştir.[33] 1908 nüfusu dikkate alındığında, üç yıl sonraki bu sayının yaklaşık olarak doğru olduğu söylenebilir. 1911 (1327) istatistiğine atıf yapılarak verilen başka bir bilgiye göre, şehrin 1911 yılı nüfusu 138.273’tür (Tablo VI). Bu bilgiyi veren Hüseyin Rifat, 1914 yılı itibariyle bunun çok değişmiş olduğunu belirtiyor. Son nüfus sayımının üzerinden 3-5 yıl geçtiğini, Balkan savaşları kayıplarından dolayı Rumeli’den İzmir’e göçler olduğunu ve yaklaşık üç-dört bin ailenin yerleştiğini vurgulamaktadır. Dolayısıyla İzmir’de yaşayanların nüfusunun yarım milyona yaklaşmış olabileceğini belirtmektedir.[34] 
Tablo VI: 1911 (1327) yılı İzmir şehri nüfusu[35]
Cemaatler 1327/1911  
İslam 49.062
Rum 55.625
Ermeni 9.656
Musevi 21.995
Latin Katolik 1.173
Ermeni Katolik 523
Protestan 239
Toplam 138.273
 
Hüseyin Rifat bu bilgileri aktardıktan sonra, şehir geliştiği halde istatistiklerdeki nüfusun azalmasını hayretle karşılıyor. Bu durumun, nüfus yazımındaki usulün eksikliğinden kaynaklanmış olabileceğine vurgu yaparak, şehrin 1914 yılındaki nüfusunu 191.967 olarak göstermenin daha doğru olacağını belirtiyor. Bunu da eski nüfus bilgisiyle yenisinin ortalamasını alarak yaptığını belirtiyor. Ardından, yetkili bir kaynaktan aldığı bilgiye göre, şehirde Rumeli’den gelen ve nüfus kaydı yapılmamış 10.000 kişi bulunduğunu, bu durumda şehrin 1914 nüfusunun 154.604 olarak kabul edilmesi gerektiğini vurguluyor.[36] Hüseyin Rifat, şehirde ayrıca 70.000 civarında yabancı nüfusun bulunduğunu ve dolayısıyla şehrin toplam nüfusunun 224.604 olduğunu da belirtiyor.[37]
1914 Osmanlı nüfus istatistiği, 1917 ve 1918 Aydın vilayeti nüfus istatistiklerinde de nüfus kaza ve sancak ölçeğinde verildiği için, şehre ait nüfus bilgisi içermemektedirler. Dolayısıyla İzmir şehrinin işgal öncesine ait resmi nüfus bilgisi elimizde bulunmamaktadır. 
İzmir’in Yunan işgali altında bulunduğu yıllarda İstanbul’da, 1921 yılında basılan bir coğrafya kitabına göre, işgalden önce “İzmir’in 300 bin kadar nüfusu vardır”. Kitaba göre, İzmir’in nüfusunun “Yunanistan’a geçmeden evvel”ki dağılımı şöyledir: 150.000’i İslam, 80.000’i Rum, 15.000’i Ermeni, 6.000’i Yahudi ve 50.000 kadarı Yabancı.58 Kullanılan ifadeden 1919 yılına ait olduğu tahmin edilen bu sayıları, 1917 yılı sonuna ait istatistikteki kaza nüfusuyla bile karşılaştırsak, bu sayı elde edilememektedir. Dolayısıyla kitap yazarının verdiği bilgilerin de kaza ve şehir karışımı bilgiler olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca, Yahudi nüfusa ilişkin sayının dikkat çekecek kadar az ve Ermeni nüfusun da Yahudi nüfustan fazla olması, diğer sayılar için de şüpheyi davet etmektedir. 
Yine 1921 yılında, bu kez Amerikalılar tarafından hazırlanan bir araştırmada, şehrin nüfusuna ilişkin sağlıklı olmadığı açıkça belli olan sayılar verilmektedir. Gerçi verilen sayıların 1914 yılına ait olduğu belirtilmektedir. Fakat sayılar, şehir nüfusuyla ilişkilendirilemeyecek kadar abartılıdır.59 1921 yılı İzmir araştırmasına göre, 1921 yılında şehir nüfusu tam olarak bilinmemekle beraber, 400.000’den az olduğu tahmin edilmektedir. Araştırmada, buna rağmen bazı kişilerin şehirde 600.000 kişi yaşadığını düşündükleri de belirtilmektedir. Yine araştırmaya göre, 1921 yılı nüfusu için Amerikan Konsolosluğu, Amerikan Dışişleri Bakanlığı’na 550.000 kişilik bir nüfus tahmini bildirmiştir.[38] Anılan sayılara bakıldığında, hiçbirinin şehir nüfusuyla ilgili olmadığını anlamak zor değildir. Muhtemelen şehir kelimesi kullanılarak, kaza ve sancak seviyesindeki nüfus bilgileri, karmaşık ve sağlıklı derlenmeden verilmiştir. Dolayısıyla güvenilir olmaktan çok uzaktır. Söz konusu araştırmada, “söylendiğine göre Ateşkesten sonra
şehre 100.000 Rum gelmiştir[39] ifadesinin kullanılması da dikkat çekicidir, ki bu bilgi konuyla ilgili kaynakları da teyit eder mahiyettedir.

 

SONUÇ

İzmir’in Millî Mücadele tarihi açısından kritik bir öneme sahip olduğu açıktır. Nüfus ve sosyal yapısının ülke genelinden biraz daha farklı olması, tartışmaları da beraberinde getirmektedir. Daha da önemlisi birçok yayında dile getirildiği gibi, farklı siyasi emellerin hedefi olması da buradan kaynaklanmakta, kimi zaman da güncel tartışmalara konu oluşturmaktadır.
İzmir’in nüfusuyla ilgili tartışmaları besleyen asıl unsur çok farklı amaçlarla üretilmiş, resmi olmayan nüfus bilgileri ve istatistikleridir. Diğer bir ifade ile İzmir’in nüfusu hakkındaki resmi nüfus istatistiklerinin, az veya yetersiz olmasıdır. Bu da tahmine dayalı birçok sayının ortaya çıkmasına yol açmıştır. Ayrıca nüfus bilgisi verilirken kullanılan ölçünün belirtilmemesi veya yanlış verilmesi de karmaşaya neden olmaktadır.  
Bu çalışmada İzmir sancak, kaza ve şehir olmak üzere, üç ayrı büyüklükteki mülki mekân olarak ele alındı. Sancak, kaza ve şehir nüfusunun, işgalden önceki durumları, kaynakların imkân verdiği ölçüde ortaya konulmaya çalışıldı. Bu yapılırken İzmir’in işgaline en yakın bilgilerin değerlendirilmesi yoluna gidildi. Verilen bilgilerin yetersizlikleri ve çelişkilerine de vurgu yapıldı.
İzmir’in işgal öncesi nüfusu ne idi” sorusu, temelde şehir olgusuyla ilgilidir. Fakat verilen cevaplar veya cevap niyetine başvurulan bilgiler bu açıklıkta değillerdir. Bu bilgi karmaşasını daha anlaşılır hale getirmek için, İzmir nüfusu üç ayrı ölçekte, olabildiğince sınırlandırarak verilmeye çalışılmıştır.  
Sancak olarak on üç kazadan oluşan İzmir’in 1890 yılındaki toplam nüfusu 495.000 civarındadır. Sancağın 1917 yılındaki toplam nüfusu ise yaklaşık 650.000’dir. Sancağın yirmi yedi yılda nüfusu yaklaşık olarak 150.000 civarında bir artış kaydetmiş görünüyor.  
İkinci ölçeğimiz kaza düzeyinde nüfustur. İzmir kazasının 1890 yılı nüfusu 207.000 civarında iken, 1908 yılında yaklaşık 230.000’e 1917 yılında da 280.000 civarına yükselmiştir. Kaza nüfusu yirmi yedi yılda -Karaburun ve Nif nahiyeleri ayrıldığı halde- yaklaşık yetmiş üç bin artış kaydetmiştir.
Üçüncü ölçeğimiz şehir düzeyinde nüfustur. En karmaşık olan da budur ve sıklıkla kaza ölçeğindeki nüfusla karıştırılmaktadır. 1890 tarihinde şehir nüfusu 145.000 civarındadır. 1908 yılında sayı 185.000’e yükselmiştir. 1914 yılında yaklaşık 225.000, 1919 yılında da yaklaşık 300.000 civarındadır. Sayımların ve istatistiklerin sağlıklı olmaması nedeniyle verilen sayılara kesinlik atfetmek zordur. Yine de en güvenilir olan sayıların -eksiklerine rağmen- resmi makamların yayınlarından alınan sayılar olduğu söylenebilir .
Makalenin orijinal metni  ve dipnotlar için kaynak: Nejdet Bilgi, Populatıon Of Izmır Before The Occupatıon İşgal Öncesı̇ İzmı̇r Nüfusu”, Internatıonal Aegean Conferences On Socıal Scıences & Humanıtıes-Vı, ((Editörler:Assist. Prof. Dr. Mehmet Emin Kalgı Assoc. Prof. Dr. Osman Bayraktutan) December 20-22, 2022 / Izmir, Turkey , (ss.158-174); https://www.academia.edu/95304827/%C4%B0%C5%9Fgal_%C3%96ncesi_%C4%B0zmir_N%C3%BCfusu?email_work_card=title (08.02.2023, 14.25).

KAYNAKLAR

Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivi, Dahiliye Nezareti Emniyet-i Umumiye Ecanib Kalemi (BOA, DH. EUM. ECB), Dosya 17, Vesika 39, Lef 61, 62, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 71, 72.

Kitap, Makale, Tez

1333 Senesi Tevellüdat ve Vefeyat İstatistiki, Aydın Vilayeti İstatistik Müdüriyeti, [yty].
1916 Yılı Osmanlı Nüfus Cetveli “1332 Senesi İstatistik Cetveli” (DeğerlendirmeTranskripsiyon-Asıl Metin), Hazırlayanlar: Yavuz Haykır, Yavuz Selim Çeloğlu, Hiperyayın, İstanbul 2017.
Ali Tevfik, Mufassal Memalik-i Osmaniye Coğrafyası, İstanbul 1329.
Arşiv Belgeleriyle Ermeni Faaliyetleri 1914-1918, Cilt I, T.C. Genelkurmay Başkanlığı,
Ankara 2005.
Baran (Alim), Tülay, “Balkan Harbinden Sonra İzmir’e Yönelik Göçler”, Çağdaş Türkiye Araştırmaları Dergisi, 1/1 (İzmir 1991), s. 201-220.
Baykara, Tuncer, İzmir Şehri ve Tarihi, Ege Üniversitesi, İzmir 1974.
Berber, Engin, İzmir 1920, Yunanistan Rehberinden İşgal Altındaki Bir Kentin Öyküsü, Akademi Kitabevi, İzmir 1998.
Berber, Engin, Sancılı Yıllar: İzmir 1918 – 1922 Mütareke ve Yunan İşgali Döneminde İzmir Sancağı, Ayraç Yayınları, Ankara 1997.
Bilgi, Nejdet, “Kurtuluş Sonrası İzmir Nüfusu”, Kurtuluş ve Kuruluşun Sembol Kenti İzmir
Sempozyumu Bildirileri, AAM, Ankara 2015, ss. 415-445. 
Bilgi, Nejdet, “Osmanlı Devleti’nin 1917 Yılı Yabancı Nüfusu”, Tarih İncelemeleri Dergisi,
XXV/1 (Temmuz 2010), ss. 101-146.
Cevad Sami, Hüsnü, Aydın Vilayet-i Celilesinin Ahval-i Tabiye, Ziraiye, Ticariye ve İktisadiye ve Sair Ahvalinden Bahis 1321 Sene-i Mahiyesine Mahsus Nevsal-i İktisad, İzmir 1323.
Cevat Sami-Hüseyin Hüsnü, İzmir 1905, Haz. Erkan Serçe, İBB Kent Kitaplığı, İzmir 2000.
Emecen, Feridun M., Tarihin İçinde Manisa, Manisa Belediyesi Kültür Yayınları, Manisa 2007.
Hüseyin Rifat, İzmir 1914 Aydın Vilayeti 1330 Sene-i Maliyesi Ticaret Rehberi, Yayına Hazırlayan: Erkan Serçe, Akademi Kitabevi, İzmir 1997.
İ[brahim] Cavid, Aydın Vilayetine Mahsus Salname Hicri 1308/Mali 1307, Matbaa-i Vilayet.
İzmir 1876 ve 1908 (Yunanca Rehberlere Göre Meşrutiyette İzmir), Çeviren: Engin Berber, İBB KY, İzmir 2008.
İzmir ve Çevresi Nüfus İstatistiği 1917, Haz. Erkan Serçe, Akademi Kitabevi, İzmir 1998.
İzmir’deki Bazı Sosyal Koşullar Hakkında Bir Araştırma İzmir 1921, Uluslararası Amerikan Koleji Araştırma Komitesi, Çeviren: Aykan Candemir, İBB Kent Kitaplığı, İzmir 2000.
Karal, Enver Ziya, Osmanlı İmparatorluğunda İlk Nüfus Sayımı, DİE, Ankara 1995.
Karpat, Kemal H., Osmanlı Nüfusu (1830-1914) Demografik ve Sosyal Özellikleri, Çev. Bahar Tırnakçı, Tarih Vakfı, İstanbul 2003.
Kütükoğlu, Mübahat S., İzmir Tarihinden Kesitler, İBB Kent Kitaplığı, İzmir 2000.
Kütükoğlu, Mübahat S., XV ve XVI. Asırlarda İzmir Kazasının Sosyal ve İktisadi Yapısı, İBB Kent Kitaplığı, İzmir 2000.
Mehmed Cemal, Anadolu İstatistiki, İktisadi, Askeri Coğrafya, 1. Cild, Dersaadet 1337.
Memalik-i Osmaniye’nin 1330 Senesi Nüfus İstatistiki, Dahiliye Nezareti Sicill-i Nüfus İdare-i Umumiyesi Müdüriyeti, Dersaadet 1336.
Özdemir, Mustafa, I. Dünya Savaşı Sırasında Osmanlı Ülkesinde Yaşanan Göç Hareketleri, DEÜ AİİTE, Basılmamış Doktora Tezi, İzmir 2007.
Salname-i Vilayet-i Aydın 1323 Sene-i Hicriyesine Mahsus, Defa 24, Vilayet matbaası.
Salname-i Vilayet-i Aydın 1326 Sene-i Hicriyesine Mahsus, Defa 25. Ş. Sami, Kamusü’l-Alâm, İkinci Cild, İstanbul 1306.
Umar, Bilge, Yunanlıların ve Anadolu Rumlarının Anlatımıyla İzmir Savaşı, İnkılap Yayınevi, İstanbul 2002.
Ülker, Necmi, “Mondros Mütarekesi Döneminde Aydın Vilayetinin Nüfusuna Dair Bir Belge”, Tarih İncelemeleri Dergisi, V, İzmir 1990, ss. 23-39. 
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum