MASKE DAĞITIMINDAKİ TEHLİKE / Nuri Gürgür

MASKE DAĞITIMINDAKİ TEHLİKE / Nuri Gürgür
15 Nisan 2020 - 19:12

MASKE DAĞITIMINDAKİ TEHLİKE

Bilindiği gibi dışarı çıkan ve çalışanların maske takması zorunlu hale getirildi. İlk başlarda bazı Bilim Kurulu üyeleri maskenin çok gerekli olmadığı görüşünü savunurken, ülkemizde ve  dünyada ortaya çıkan veriler bu tezin yanlış olduğunu gösterdi; artık maskenin gerekliliği konusunda tam bir görüş birliği mevcut.

Maske dağıtımı hususunda bir süre belirsizlik yaşandı. İstanbul ve Ankara Büyükşehir belediyeleri ücretsiz dağıtım yapmaya başladılar. Hükümet bir süre bekledikten sonra dağıtımı uhdesine aldı ve belediyeler yardım toplama konusunda olduğu gibi engellendi. Önce PTT elemanlarıyla dağıtım yapılacağı açıklansa da bunun mümkün olmadığı hemen farkedilip vazgeçildi. Maskelerin parayla satışına yasak getirildi.

Dağıtımın yurt genelinde eczaneler kanalıyla yapılacağı açıklandı. Buna göre 20-65 yaş arasındaki her vatandaşa akıllı telefonlarından SMS mesajı gidecek, vatandaşımız eczaneye gidip verilen kod numarasını gösterince 5 adet maskeyi ücretsiz alabilecek.

Kağıt üzerinde pratik bir çözüm gibi görünen bu yöntem, gerçeklerle karşılaştırılınca çözüm bir yana ciddi sorunlar doğurabileceği kolayca görülebilir. Bir cerrahi maskenin kurallarına uyulmak şartıyla en fazla 4 saat kullanılabileceği, sürenin aşılması durumunda üzerine yerleşecek virüsün hastalığa yol açacağı hususunda bilim insanları ve sağlıkçılar hemfikirdir.

Maskeyi alabilen bir çalışan, pazarcı, dolmuş şöförü v.b. insanlar normalde 10 saat olan günlük mesailerinde 5 adet maskeyle ne yapacaklar? Tekrar en erken bir iki hafta sonra sırası gelinceye kadar maske takmayıp ceza almamak için elindekini yıkayarak kullanacak mı? Mükerrer kullanılmak zorunda kalınacak maskeler bırakın koruyucu işlev tapmayı virüsü yayma aracı haline gelmeyecek mi? Üstelik dağıtımına başlandığı açıklanan 5 adet maskeden bile alabilen insan sayısı ne kadar? Bunu herkes kendi ailesi ve çevresindeki duruma bakarak kolayca görebilir .

Devletin salgında temel korunma vasıtası olduğu anlaşılan maskeyi vatandaşa parasız ulaştırma niyeti alkışlanacak güzel bir tutumdur. Ancak bunun ne nisbette gerçekleşebileceği doğru belirlenmeli, deneme yanılma zamanımızın olmaması nedeniyle riske girmekten kesinlikle kaçınılmalıdır.

Devletin PTT yahut dijital kanallardan dağıtım imkanı sınırlıdır. Üstelik 5 adetlik ufacık paket son derece yetersizdir. Dolayısıyla bu tarz dağıtımı imkanlar çerçevesinde sınırlı tutmak gerekir. Herkese parasız vermek de gerekmez. Belli gelir seviyesinin mesela aylık beş bin lira ve üzerindeki insanlar eczanelerden para vererek alabilmelidir. Ancak Devlet , yasak kararından önce 4 liradan satılan maskenin 2 liradan teminini sağlamalıdır. Belli mesleklerde  çalışanlara ,gelir durumlarına göre ve özellikle işsiz kalanlara daha fazla sayıda olmak şartıyla parasız dağıtım yapılmalıdır. Ancak ihtiyacını satın alarak karşılamak durumunda olanlara kesinlikle engel olunmalıdır. Gün belediyelerle “kim daha hamiyetpervermiş görelim” gibi bir rekabetin yaşanacağı dönem değildir. Madem ki bir “milli seferberlik” hali mevcut , bunun gereğini yapalım. Herkes hem kurum hem de kişisel olarak ne yapabilecekse yapmasını sağlayalım. Madem ki Sakarya Savaşı arifesindeki “tekalifi milliye” ortamı var, o günlere benzer ruh ve heyecan içersinde milletçe el ve gönül birliği yaparak bu hayati mücadeleyi zaferle sonuçlandırmaya bakalım. Siyasi hesap ve polemikleri bu dönemde askıya akalım. Unutmayalım ki tıpkı dünkü olanlar  gibi tarih bu günkü olanları da kimlerin ne yaptığını  ve yapmadığını da yazacaktır. Yarınki nesiller bunlara bakarak hüküm verecektir.

Nuri Gürgür

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum