Leonardo Da Vinci'den önce Cezeri vardı

Sibernetik ve robotik bilimin öncüsü Cezeri’nin el yazmalarındaki makineler, Cezeri’nin Olağanüstü Makineleri adlı kitapta toplandıktan sonra, makine mühendisi olan Durmuş Çalışkan tarafından aslına sadık kalarak yeniden yapıldı. İstanbul’da bir Cezeri Müzesi kurma hazırlıklarını da sürdüren Durmuş Çalışkan, “Leonardo Da Vinci’ye atfedilen birçok çizim, kendisinden üç asır önce yaşamış olan Cezeri’de var.

Leonardo Da Vinci'den önce Cezeri vardı
10 Nisan 2016 - 12:13

Rezzaz el- Cezerî… Doğum ve ölüm tarihi hakkında net bir bilgi yok ancak 1181- 1226 yılları arasında Diyarbakır'da Artuklu hükümdarlarına hizmet ettiği biliniyor. İslâm altın çağının en büyük makine mühendislerinden olan el- Cezerî, mühendislik ilmine önemli katkılarda bulundu. Pompa ve motorlarda esas unsur olan krank ve piston kolu kullanarak, devir hareketini doğrusal harekete çevirmeyi ilk o başardı. Yüzyıllar sonra gerçekleşecek olan endüstri devrimi için bu buluş çok önemliydi. Yaptığı makinelerde hareket eden insan figürlerine yer vermesi dolayısıyla robotik ilminin öncülerinden kabul edilen Cezerî'nin Artuklu Sultanı Nasireddin Mahmud için hazırladığı renkli kitabı, Papersense Yayınları tarafından, Cezeri'nin Olağanüstü Makineleri adıyla Türkçe'ye çevrildi. Kitaptaki hesaplamalar ve teknik açıklamalar da makine mühendisi Durmuş Çalışkan tarafından yapıldı. Kitapta çizimleri verilen aletlerin çalışabilir olduğunu göstermek için kurduğu atölyede robot ve makineleri aslına sadık kalarak yeniden yapan Durmuş Çalışkan, şimdi de İstanbul'da bir Cezeri Müzesi açmaya hazırlanıyor.

Cezeri'yi ilk ne zaman tanıdınız?
Oğullarım teknik üniversitede okurken bilimin öncüleri diye bir sergi yaptılar. Bir çok Müslüman bilim adamının yer aldığı panolarda Cezeri de vardı. İlk defa orada tanıdım. Aradan yıllar geçti, bana geldiler ve Cezeri'nin kitabını göstererek, "Baba işte kitap, bu kitaptaki aletleri yapacağız" dediler. Kitap Arapça ama mühendislik kitabı. İlk önce bu konuda uzman olan hocamız İhsan Fazlıoğlu ve eşi Şükrün Fazlıoğlu'na kitabı tercüme ettirdik. Kendilerinin onayını alarak tercümeyi gözden geçirip mühendis mantığıyla anlaşılır hale getirdik.



Baba- oğul bu işe gönül vermiş, Cezeri'nin renkli dünyasını günümüze taşımışsınız. Bu konuyla niye dertlendiniz?
Başarının en önemli şartlarından biri özgüvendir. Geçmişteki başarıların bilinmesi de özgüvene katkı yapar. Müslümanların bilime katkılarının ortaya konması gerekiyor. Gençlerimizin bilim ve sanat üretme gayret ve heyecanını kazanmalarına bir nebze olsun katkıda bulunmak istedik. Bunun için Cezeri'yi dünya gündemine taşıyacak bir yolculuğa çıktık. Yanlışları düzelte düzelte yürüyeceğiz ve Leonardo Da Vinci'nin yerine el- Cezeri'yi koyacağız.

Cezeri, ortaçağda yaşamış bir bilim adamı. Ortaçağ bizim için neyi ifade ediyor?
Maalesef, hepimiz lise kitaplarında okutulanlarla ortaçağı bağnaz ve karanlık bir dönem olarak bildik. Halbuki bu Batılıların ortaçağıydı. Ortaçağda İslam dünyası teknoloji, sosyal ve fen bilimleri alanında en parlak dönemini yaşadı. Günümüzde lise müfredatını oluşturan fen bilgilerinin büyük bir kısmı bu dönemde geliştirildi. Geliştirenler de hep Müslüman bilim adamlarıydı.

CEZERİ'YE SON NOKTAYI KOYDUK

Hazırladığınız kitabı okuyan, şekilleri ve resimleri inceleyen Cezeri'yi tam olarak tanıyabilir mi?

Kitapta bir mühendis mantığıyla bütün araçların dizayn şeklini açıkladık. Biz Cezeri'ye son noktayı koyduk.

Cezeri'nin çizimleri anlaşılır çizimler mi?
Cezeri'nin o zamanki çizimlerini, yanındaki anlatımlarla birleştirdiğinizde yaptıklarının ne olduğunu anlayabiliyorsunuz. Anlaşılır bir şekilde çizmiş. Zaten kendisi de "Çok sayıda araç yaptım ama bunların kolay anlaşılabilir ve kolay yapılabilir olanları bir kitapta topladım" diyor. Daha bu kitaba yazmadığı bir çok araç var demektir bu.



Bu makineleri deneme yanılma yoluyla mı yapmış?
Mutlaka bazı hesapları yapmıştır. İnsan ömrü, hesap yapmadan sırf deneme- yanılma yoluyla bu aletlerin imalatına yetmez.

ÇİZMİŞ VE UYGULAMIŞ

Yaptığı aletler çalışıyor muydu?

Kitabı incelediğiniz zaman bunların yapıldığı ve çalıştığı anlaşılıyor. Teoride bırakmamış, yapılabilir olduğunu gösteriyor. Kendisinin de "Uygulamaya dönüştürülmeyen her teknik ilim, doğru ile yanlış arasında bir yerdedir" şeklinde bir sözü var.

Da Vinci ile karşılaştırdığımızda bu yönüyle üstün mü basıyor?
Da Vinci'nin çizdiği şeylerin hemen hemen tamamı tatbik edilmemiştir. Kitapta çizim olarak durur. İlk defa o çizmiş denilen çok şeyler var ki bunları Cezeri'de görüyoruz. Krank mili mesela. İlk defa Da Vinci kullanmış deniliyor. Hayır, ilk defa Cezeri'de var. Üstelik uygulanmış şekliyle.



Da Vinci Cezeri'den etkilenmiş mi?
Doğu'daki bilim; İtalya, Sicilya, Endülüs yoluyla Avrupa'ya gitti. Bu nedenle Da Vinci'nin ondan etkilenme ihtimali yüksek. Nitekim Sicilya'da Da Vinci'nin yapmış olduğu su saatlerinin benzerlerinin daha önce yapılmış olduğunu görüyoruz. Da Vinci de diğer Batılı bilim adamları gibi faydalandığı kaynaktan bahsetmemiş yani. Halbuki Müslüman bilim adamları Hint, Eski Yunan gibi kaynaklarını söylüyorlar. Ancak Batılı bilim adamlarında bu bilim ahlakı yok.

Evet, Fen ve sosyal bilimlerdeki bütün Müslüman öncü bilim adamlarında olduğu gibi Cezeri de Antik Yunan çağından kendi zamanına kadar gelişen geleneksel mühendislik bilgi ve deneyimlerini daha da geliştirerek devamını sağladığını yer yer ifade ediyor. Birçok aleti anlatırken esin kaynaklarını belirtiyor. Devraldığı mirasa büyük saygısı var.

İSTANBUL'DA CEZERİ MÜZESİ KURACAĞIZ

Filli saati çok popüler. Hindistan, Yunan, Arap, Mısır ve Çin kültürlerini temsil eden figürlerden oluşan bu alet, sanki bir Birleşmiş Milletler Saati gibi. Cezeri burada bilimin ve kültürün evrenselliğine mi vurgu yapmış?

Filli saat, kültürün ve bilimin evrenselliğini ifade etmesi açısından önemli. Temel özelliği ise teknik bakımdan çok sayıda mekanizmayı dar bir mekana sığdırması. Bu sebeple çok değerli bir ürün. Aslında onun kadar değerli bir başka ürün daha var ama kimse onu yapmaya teşebbüs etmiyor. Yazdım çizdim ama bunu yapmaya ben de korkuyorum. Sohbet meclislerinde kullanılan, sohbet meclislerinin hakemi adlı bir araç. O da çok dar bir alana çok mekanizma sığdırılarak yapılmış.

Kitapta kaç çizim var?
50 çizim var. Biz bunların henüz 6 tanesini yaptık. Hepsini yapmaya kararlıyız. Bunun için bir finansman bulsak da bulmasak da yapacağız. İşin kolayına da kaçmıyoruz. O dönemde kullanılan malzemenin aynısını kullandık. Bakır, pirinç, ahşap, demir... Cezeri ne kullanmışsa o. Özelliğimiz, Cezeri'nin yaptığı araçları Cezeri'nin anlattığı şekil ve ölçülere göre onun kullandığı malzemelerle yapmak. Onun kullandığı mekanik sistemleri kullanmak. Suyla çalışıyorsa, bizimki de suyla çalışması lazım. Elektrikle değil.

Yaptığınız bu aletleri nerede sergileyeceksiniz?
Biz bunları farklı yerlerde parça parça sergileyeceğiz ama asıl hedefimiz İstanbul'da sabit bir Cezeri Müzesi kurmak. İki yıl içerisinde her şey bitmiş, müzeyi görmüş olacağız. Firmalarla, belediyelerle, devlet kurumlarıyla görüşmelerimiz devam ediyor. Destek bulacağımızdan eminiz ama bulamasak bile kendimiz yapmaya kararlıyız.



Yeni Şafak


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum