KÖY ODASI

KÖY ODASI
18 Eylül 2023 - 09:26 - Güncelleme: 18 Eylül 2023 - 09:34
KÖY ODASI

Yusuf Mesut KİLCİ

    Otobüs, minibüs otomobil gibi vasıtalar yaygınlaşmadan önce köylerde muhtarlıkların resmi odaları bulunurdu. Bu odalara Öşür damı denirdi. Öşür toplamaya gelen devlet memurları, at katır eşek gibi hayvanlarıyla geceledikleri mekânlardı. Öşür damlarında ticaret maksadıyla gelen çerçi, kalaycı gibi esnaflarda misafir edilirdi. Yeme, içme gibi iaşeleri salma usulü ile köy halkı tarafından karşılanırdı. Misafirlerden herhangi bir ücret taleb edilmezdi. Misafirler bu odalarda barınırdı. Köy bekçisi bu konuda vazifeliydi. Öşür damının bir bölümünde köy berberi vazifesini ifa ederdi.
  Öşür damlarının dışında köyde ağaların odaları da bulunurdu. Tonbak, Emir, Köse, Kundaz Ağanın odaları gibi… Bu odaların faaliyetleri köy halkına yönelikti. Ağaların meskenlerinin bitişiğinde yer alırdı. Bilhassa kış gecelerinde köyün içtimai(sosyo-ekonomik) mevzuları istişare, talim terbiye faaliyetleri ifa edilirdi. Yatsı namazı camide kılınır. Genç ihtiyar kendilerine en yakın ağanın odasında yatsı namazından sonra toplanırdı.
    Odalarda yerden elli altmış santim yükseklikte tahtadan yapılmış tabanı kilim, diz minderi yanları yünden dokunmuş büyükçe sedir yastıklarıyla tefriş edilmiş bölüme kerevet denirdi. Kerevetten kapıya kadar taban kilimlerle duvarlar köşe yastıklarıyla, tiftik veya yapağı keçi ve koyun derileri veya yün diz minderleri döşenirdi. Koca adı verilen bilgili, tecrübeli yaşını almış büyükler kerevete geçer. Yetişkinler yaş sırasına göre kerevetten itibaren kapıya doğru hizalanırdı. Delikanlılar ve çocuklar kapının yanında yerlerini alırlardı. Büyüklerden birisi konuşmaya başlayınca can kulağı ile onu dinlerdi. Odada çıt çıkmazdı. Gaziler Sakarya, Yemende, Arabistan çöllerinde, Çanakkale savaşlarındaki hatıralarını anlatırlardı. Bu hatırların içinde İngiliz, Fransız, İtalyan, Yunanın yaptıkları işkence, zulüm esaret dile getirilirdi
   Bu odalar aynı zamanda okuma odalarıydı. Okuma bilenler, Kısas-ı Enbiya, Mızraklı İlmihal, Yunus Emre Divanı, Köroğlu Destanı, Hayber Cengi gibi kitaplar okur, açıklardı. Böylece gençlerin milli ve manevi duyguları diri tutulurdu. Ahalinin talim ve terbiye ihtiyacı giderilmiş olurdu.
     Mevzulardan biride köyün umumi müşkülleriydi. İmece, salma usulü yapılacak işler. Sulama (ark) kanallarının(ayıklanması) temizliği, ekili tarlaların korunması, mahsulâta zarar verilmemesi, hayvan haşatın beslenmesi gibi konular başı çekerdi.Delikanlılar sohbet aralarında susayanlara testiden bakır taslara doldurdukları suyu dağıtırlardı.Sohbetin sonunda yerine göre lokum,met veya tahin helvası ikram edilirdi.

                                                                                             EĞİTİMCİ-YAZAR


 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum