HİLMİ YAVUZ: 'İzmir Suikasdi' ve hukuksuzluklar

Kemal Tahir'in 'Kurt Kanunu' romanının bir TV dizisi olarak yayınlanıyor olması dolayısıyla gündeme gelen 'İzmir Suikasdi' olayı sırasında da ortaya çıktığını hatırlatayım istedim.

HİLMİ YAVUZ: 'İzmir Suikasdi' ve hukuksuzluklar
04 Mart 2012 - 20:29

 

MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın özel yetkili savcılar tarafından sorgulanmak istenmesi, bilindiği gibi, hukukî bir problemi ortaya çıkardı.

 

MİT yasası, MİT görevlilerinin ancak Başbakanın izniyle sorguya çekilebileceğini güvence altına alırken, özel yetkili savcılığın, istisnasız herkesi sorgulanmak üzere davet edebilmesi söz konusuydu. Bu problem, MİT yasasının ilgili maddesinin değiştirilmesiyle çözüldü. MİT müsteşarı da sorgulanmaktan kurtuldu.

Bu neviden bir hukuk probleminin, bu sıralarda 'Kemal Tahir'in 'Kurt Kanunu' romanının bir TV dizisi olarak yayınlanıyor olması dolayısıyla gündeme gelen 'İzmir Suikasdi' olayı sırasında da ortaya çıktığını hatırlatayım istedim.

İzmir Suikasdi teşebbüsünün eski İttihad ve Terakki Fırkası mensubu sanıklarının çoğu, Büyük Millet Meclisi'nde muhalif Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın üyesiydiler. Terakkiperver Fırka'nın 1925 yılında Şeyh Said isyanı bahane edilerek kapatılmış olmasına rağmen, fırka mensuplarının milletvekillikleri devam etmekteydi ve 1924 Anayasası'nın [o zamanki adıyla 'Teşkilât-ı Esasiye Kanunu'nun] 17. maddesi gereğince milletvekili dokunulmazlıkları ['teşriî masuniyetleri'] vardı. Buna rağmen, İstiklâl Mahkemesi'nin, zanlı milletvekillerini tevkif etmiş olması, tıpkı MİT Müsteşarı Hakan Fidan olayında olduğu gibi, hukukî bir problemin ortaya çıkmasına sebep oluyor ve İstiklâl Mahkemeleri'nin, dokunulmazlıklarına rağmen milletvekillerinin tutuklanmasına karar veremeyeceği öne sürülüyordu. Dahası, hepsi de milletvekili olanlar arasında Millî Mücadele'de Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın yanında yer almış büyük paşalar: Kazım Karabekir, Ali Fuad [Cebesoy], Refet [Bele], Cafer Tayyar da [Eğilmez] bulunmaktaydı.

Prof. Dr. Mete Tunçay, 'Tek Parti Yönetiminin Kurulması' adlı o çok değerli çalışmasında 'duruşmalar başlamadan önce ilginç bir olay[ın]' yaşandığını bildirir: "İsyan mıntıkası [Diyarbakır] İstiklâl Mahkemesi üyeleri, [...] suçluların içinde mebusların da bulunduğuna değinerek, böyle alçaklar varsa, derhal dokunulmazlıklarının kaldırılması ve Meclis'in toplantıya çağrılmasını istem[iş]' ise de 'olaya el koyan [İzmir] İstiklâl Mahkemesi, hiç böyle bir gereksinim duymaksızın, şüphe üzerine ve 'suçüstü bahanesiyle' eski Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası milletvekillerini tutuklamaya başlamıştır bile..."

'Suçüstü' veya o zamanki deyişle 'cinaî cürmümeşhut'! TBMM Reisi Kâzım [Özalp] Paşa, Teşkilât-ı Esasiye Kanunu'nun [Anayasa'nın] milletvekili dokunulmazlığına ilişkin 17. maddesinde, 'cinaî cürmümeşhut' [cinayet girişiminde suçüstü] durumunda, milletvekillerinin TBMM'nin toplanıp dokunulmazlıklarının kaldırılması kararı olmadan da tevkif edilebileceklerini açıklamış ve "Hükûmet, Teşkilât-ı Esasiye Kanunu'ndaki [bu] sarahate tevfikan tevkifleri Büyük Millet Meclisi'ne bildirmiştir. Şimdiki hâlde bence Meclis'i içtimaa [toplantıya] dâvete lüzûm yoktur." demiştir [Feridun Kandemir, İzmir Suikastinin İç Yüzü, Ekicigil Tarih Yayınları, 1955].

Oysa, ortada Kazım Karabekir, Ali Fuat, Refet ve Cafer Tayyar Paşa'ların 'cinaî cürmümeşhut'la [suçüstü] yakalanmaları gibi bir durum asla söz konusu değildir. Büyük ihtimalle, şayet Başvekil İsmet Paşa müdahalede bulunmasa [Mahkeme reisi 'Kel' Ali Çetinkaya, İsmet Paşa'yı da tutuklama emri vermiştir!] paşaların da mahkûmiyeti gündeme geliyor olacaktı... Unutmamak gerek: Paşalar, Gazi Paşa'nın lütfûyla beraat ettirilmişlerdir. Hukuk ve lütûf! Söyler misiniz, hangi hukuk devletinde bir hukuksuzluğun, lütûfla telâfî edilmesi söz konusu olabilir ki?

Bugünkü uygulama, yani MİT Yasası ile özel yetkili savcıların yetkileri arasındaki hukukî anlaşmazlık, zanlı lehine işleyen bir süreçle ortadan kaldırıldı; hâlbuki İzmir Suikasdi davasındaki uygulama, sanıklar aleyhine işleyen bir süreçle sonuçlandırılmıştır...

Bugünün Cumhuriyet Halk Fırkası ve Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir Suikasdi'nde tutuklanan paşalar ve 'cinaî cürmümeşhut'la ilgisi olmadan tutuklanıp idam edilen milletvekilleri için özür dilemeyi düşünür mü?

4 MART 2012. ZAMAN GAZ.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum