HAKAN ÖZŞANLI: BEKLEYİŞ

Ben seni uçup giden bir turnanın ardından bakan virane kalmış avcı gibi döner diye bekliyorum.

HAKAN ÖZŞANLI: BEKLEYİŞ
05 Ocak 2013 - 22:39

 

BEKLEYİŞ

 

“Nereden bileceksin fesleğen köklerinin
Hercai bulutlardan bıkıp usandığını
Ansızın kayıveren yıldızların ardında
Vuslatı bekleyen bir kalbin yandığını
Nereden bileceksin.” 

N.GENÇ

 

            Kapalı kapılar ardından sonsuz ışık ve renk cümbüşünün ahenk veren sabrını beklemek… Derin, ulaşılmaz, orman gibi yıldızlarla dolu gökyüzünün susan ve karanlığı ışığıyla aydınlatan çoban yıldızını beklemek. Hayal yüzlü sevdalarda kaybettiği sevgilinin hıçkırıklarını beklemek…

Umutla, sevgiyle ve sabırla  beklemek.

            Perişan halim… Hazan yaprakları arasında kalmış hüsran bakışlı erguvan çiçeklerini beklemekle geçiyor.

            Kapılar niçin kapalı? Karanlıklar neden sukut dolu? Beklediğim anlar solan bir çiçeğin feryadı gibi.

Nedir beklemek? Postacının kapıyı çalmasından medet ummaktır; aşkın kendisidir aslında beklemek.

            Hep beklemekle geçmiyor mu hayatımız.

Gittin… Sabahın serin rüzgârlarıyla baş başa bıraktın beni. Durmadan gezen yorulmaz bir kuş gibi uçurum ettin bedenimi. Üstelik sen gittiğinde bulutlar yüklüydü. Ha yağdı ha yağacaktı rahmet. Sen ise yokluğunla baş başa bıraktın beni.

            Artık ayva çiçekleri çoktan çiçek açtı. Yaz geldi geçiyor. Kış ayak seslerini çoktan duyurmaya başladı. Gül akıttığım düşlerimle ne olur yalnız bırakma beni. Cemrenin toprağa düşüşü gibi düş içime. Hayallerinle avunan gönlümü neşelendir. Bir gülüş bir düş bir hayal atmosferine al beni.

 

            Ben seni uçup giden bir turnanın ardından bakan virane kalmış avcı gibi döner diye bekliyorum.

Tesellim ol üzme beni…

03/01/2013 Hakan ÖZŞANLI


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum