Hece Taşları 55. Sayıyı Yayımladı
e-dergi olarak yayımlanan Hece Taşları 55. sayıyı yayımladı.
Birgün Sardağı’na Tekrar Dönerim
Yetmiş yedi yıldır şardağı’ndayım, kınalı keklikler yanımdan geçti, üstümden tur-
nalar yemen’e uçtu, medine’den gelen hacı leylekler, ilk benim kokumu içine çekti,
sonradan kondular pınarbaşı’na, ceyhan’da kaç ceylan suya bakarak, kemik tara-
ğıyla saçın taradı, benim bir horozlu aynam olmadı, bir o yana bir bu yana kavak-
lar, ırgalanıp durdu kuş sesleriyle, önüne katarak günler günleri, yılların üstünden
uçup giderken, hatıralar albümüne düştüler.
Maraş lisesinde sülüsüm aldım, sonra istanbul’da terhis edildim, elbistan mük-
rimin halil lisesi, peşinden rize’ye sürgüne gittim, sürgünlerin yeni süreği oldu,
sabırla sınandım şükrüm çoğaldı, döşü dolu ilham perileriyle, gönül yaylasında do-
laştım durdum, keklik avlamadım kekik topladım, başımda dumanı kaldı dağların,
hasretten bir bıçak yaptım kendime, şiiri bir kenger sakızı gibi, gider gelir kanatı-
rım yıllardır, herkesin ağzına sakız eylemem.
Ne hayaller kurdum ne düşler gördüm, kaç bahar yaşadım aklımda değil, elbistan
yanarken sarı sıcakta, bende püfür püfür rüzgâr eserdi, abdurrahim abi ava çıkın-
ca, salavan’da uzun hava çekerdi, kara kıştan çıkmış gibi olurdum, sonra beyaz
kartal bahattin abi, engizek’ten kanatlanıp uçardı, hayati abi de tok sesi ile, gönül
soframıza bağdaş kurardı, bir de cansız ahmet güllü’müz vardı, heybesine aruzları
doldurur, sürerdi atını şiir yurduna.
Köküm şardağı’nda dallar gurbette, ankara’da dolanırım yıllardır, avrasya’dan
soydaşlarım gelirler, kardeş kalemlerle kalkar giderim, şehriyar mı deyim çolpan
mı deyim, hangisini desem diğeri kalır, dolaştığım yeter dünya yurdunda, her tür-
künün dudağında tüterim, göygöl’de aras’ta kür’de sulanan, allı telli turnalarım
dönerler, sürgünlüğüm tamamlanır sonunda, yetmiş sekiz alıç her aça yeter, bir
gün tekrar şardağı’na dönerim.
FACEBOOK YORUMLAR