Hacer Görhan: KAYIP-4

Bir türlü geçmek bilmeyen sıkıcı derslerin ardından nihayet ders bitiş zili çalmıştı.

Hacer Görhan: KAYIP-4
25 Haziran 2013 - 16:39 - Güncelleme: 25 Haziran 2013 - 16:46

KAYIP -4

    Bir türlü geçmek bilmeyen sıkıcı derslerin ardından nihayet ders bitiş zili çalmıştı. Bir an önce mezarlığa gitmek için acele etti ve kitaplarını hızlıca toparladı. Hızlı adımlarla çıkışa doğru ilerliyordu. Tam artık kurtulduğunu düşünürken birinin ona seslendiğini duydu ve durdu. Sınıf arkadaşları birleşmişler Bade’ye doğru yaklaşıyorlardı. Bade bir an önce kaçıp gitmek istiyordu fakat yinede arkadaşlarının ne söyleyeceğini merak edip durdu. Kızlar Bade'nin yanına geldiklerinde “Biz dışarı çıkıp dolaşacağız. Sende bize katılmak ister misin?”  diye sordular.  Bade başını olumsuz anlamda sallayıp, “Üzgünüm ama acil bir yere gitmem lazım. Size iyi eğlenceler.” deyip hızla oradan uzaklaştı. Arkadaşları Bade'nin bu durumuna çok üzülüyordu. Ama artık hiç kimse Bade'nin umurunda değildi. Annesinin ölümü onu insanlardan uzaklaştırmıştı. Çünkü sürekli mezarlıkta durup belki annesinin geri döneceği umuduyla yaşıyordu. Hayat çok acımasızdır. Kimileri hak etmediği mutluluğu yaşarken, kimileri hak etmediği hüznü yaşar. Kimileri bir avuç parayla hayatın tadını çıkarırken, kimileri mutluluğu bir avuç toprakta arar. İşte Bade de bir  avuç toprakta arıyordu mutluluğunu. Annesinin yanına her gidişinde yanından hiç ayırmadığı kavanozuna koyuyordu bir avuç toprak. Böylece annesinin sürekli yanında olduğunu düşünüyor ve bu ona bir nebzede olsa mutluluk veriyordu.

     Her zaman olduğu gibi yine mezarlıktaydı. Bugün yaşadıklarını bir bir anlattı annesine. Kimi zaman güldü, kimi zaman ağladı… Üç saat boyunca mezarlıkta kaldı. Her zaman olduğu gibi kavanozuna bir avuç toprak aldı ve kavanozu çantasına koydu. Yazdığı yazıları da diğerlerinin yanına gömdükten sonra yola koyuldu. Hava kararmak üzereydi. Çok geç olmadan eve yetişmesi gerekiyordu. Aslında hiç eve gidesi yoktu. Sürekli mezarlıkta kalmak istiyordu. Annesinin orada korumasız olduğunu düşünüyordu. Ama evdekiler merak edip aramaya koyulmadan önce eve varmalıydı. Gerçi arasalar bulacakları yer belliydi. Aslında bu hayata kardeşi için katlanıyordu. Annesine söz vermişti. Ne olursa olsun onu yalnız bırakmayacağına dair söz vermişti. Bu yüzden her türlü zorluğa katlanabilirdi. Hava karardıkça sokaklar boşalıyordu. Dar bir sokaktan geçiyordu. Yandaki evin bahçesinden tuhaf sesler geliyordu. Başta korktu ama sonra çok merak etti ve bakmak istedi. Gördüğü şeyler karşısında hayrete düştü ve donup kaldı.  

www.tarihistan.org

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Günün Başlıkları