GOETHE'İN KUR'AN'A OLAN BAĞLILIĞI

Goethe'nin Kur'an'ı anlama çabası, onu dışarıdan değil, kendi özünden bir anlama gayreti idi. “Kur’an’ın göklerden Peygamber’e indirildiği o kutsal geceyi idrak etmek huşu veriyor” diyen ve “bu gecede kazanılacak şeyler var” diye ekleyen Goethe, Kur’an’a olan manevi bağını açıkça beyan etmektedir.

GOETHE'İN KUR'AN'A OLAN BAĞLILIĞI
23 Aralık 2020 - 13:12 - Güncelleme: 25 Aralık 2020 - 10:59
Johann Wolfgang Von Goethe; edebiyatçı, siyasetçi, ressam ve doğabilimcidir. Aynı zamanda çeşitli doğa bilimleri alanlarında araştırmalar yapmış ve yayınlar çıkarmıştır. 1776 yılından itibaren, Weimar dukalığının bakanı olarak çeşitli idari ve siyasi görevlerde bulunmuştur.

Goethe, şiir, drama, hikâye (düzyazı ve dörtlük şeklinde), otobiyografik, estetik, sanat ve edebiyat teorisi, ayrıca doğa bilimleri olmak üzere birçok esere imza atmıştır. Bununla birlikte, zengin bir içeriğe sahip olan mektup çeşidi, önemli edebi eserlerindendir.

Goethe’nin Kur’an’a olan ilgisi genç yaşlarında, Johann Gottfried von Herder’in onu Kur’an’ı okumaya teşvik etmesi ile başlar.

Alman şairin Kitâb-ı Mukaddes’den sonra en fazla vâkıf olduğu dinî metin de Kur’an-ı Kerim’di. Onun için Kitâb-ı Mukaddes’in yanı sıra Kur’an’ın da kutsal bir kitap olduğu tartışmamız bir hakikatti. Kur’an ile olan ilişkisi entelektüel boyutu aşan Goethe, onu dışarıdan değil, kendi özünden bir anlama gayreti içerisindeydi. Nitekim, “Kur’an’ın göklerden Peygamber’e indirildiği o kutsal geceyi idrak etmek huşu veriyor” diyen ve “bu gecede kazanılacak şeyler var” diye ekleyen Goethe, Kur’an’a olan manevi bağını açıkça beyan etmektedir. Goethe’nin burada sözünü ettiği kutsal geceden maksat, Kur’an’ın vahy edildiği Kadir gecesi’dir.

Bununla birlikte Goethe’nin İslam’ın kutsal kitabına olan hürmeti, diğer birçok etkenin yanında, bilhassa onun kendine özgü dilsel değerine olan hayranlığından kaynaklanmaktaydı. Goethe’nin Kur’an’a yönelmesinin arkasında bilhassa dinî bir ilgi de söz konusuydu. Kur’an’ın tevhid gibi temel öğretileri onun dinî ve felsefi kanaatleriyle örtüşüyordu.

Goethe “hayranlık uyandırıcı” dediği Kur’an’ın üslubunu şu sözlerle över:

“Kur’an’ın üslubu, içeriği ve hedefine uygun olarak ciddi, yüce, dehşet uyandırıcı ve yer yer hakikaten azametli; böylelikle bir parça diğerini harekete geçirir ve bu kitabın neden bu kadar büyük bir tesir gücüne sahip olduğu anlaşılır. Nitekim onun hakiki hayranları da onu yaratılmamış ve Tanrı gibi ebedî olarak nitelendirmişlerdir.”

Goethe’nin, Kur’an’ın edebî estetiğine dair yapmış olduğu bu tespitler Müslümanların Kur’an tasavvuruyla büyük ölçüde örtüşmektedir. İslam geleneğinde Kur’an, dili itibarıyla bir mucize olarak telakki edilir.

Goethe’nin Divan’ında yer alan ve onun dinî kimliği hakkında spekülasyonlar yapılmasına sebebiyet veren aşağıdaki mısralar da onun için Kur’an’ın ne anlam taşıdığını ifade etmesi bakımından oldukça önemlidir.

"Kur’an ezeli midir?
Bunu sormuyorum!
Kur’an mahluk mudur?
Bunu bilmiyorum!
Ama kitapların kitabı olduğuna
Müslümanlık gereği iman ediyorum"

 
Nihayet Dergisi- Serdar Aslan
www.gzt.com
https://www.gzt.com/nihayet/goethenin-kuran-okumalari-3560551

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum