Fert ve Grup - Seyyid Ahmet Arvasi

Fert ve Grup - Seyyid Ahmet Arvasi
05 Kasım 2019 - 23:10

Fert, psikolojinin, grup da, sosyolojinin konusudur. Fert, bir insan grubu içinde gelişme imkanı bulabildiği gibi, grup da ancak, çok üstün yaradılışlı insan ferdi sayesinde, sosyal bir varlık olarak doğabilmektedir. Fransız sosyolgu G. Gurvitche “fert ve grubun iç içe yaşadığını” söylerken haklıdır. Gerçekten de Hz. Adem(A.S.), varlığında hem kendini, hem de bütün insanlığı taşıyordu. Dinimiz “Adem” kavramı içinde,hem ilk insan ve ilk peygamber olan “atamızı”, hem de bütün insanlığı toplar.

Her insan, biyolojik ve psikolojik potansiyele sahip bir “fert” olarak doğar, içinde yaşadığı “gruptan” etkilenerek “şahsiyet” olur. Şahsiyetimizi, büyük ölçüde içinde doğup büyüdüğümüz “insan grubuna” borçluyuz, ancak, “fıtratımız” daki değerleri asla o yaratmadı. Ferdin “irsi değerleri” çok büyük oranda grubun meyvesi değildir, fakat bu değerlerin gelişip serpilmesinde “cemiyetin damgası” vardır. Zaten şahsiyet, ferdin grup içinde, sosyal ve kültürel millî değerlerle orijinal bir biçim kazanması demektir. Ancak unutmamak gerekir ki, canlılar içinde ferdiyetten şahsiyete yücelebilen tek varlık insandır.

Güçlü insan grupları, güçlü şahsiyetlere muhtaçtır. Bu sebepten grup, şahsiyeti, inkâr etmek, eritip tüketmek yerine, onlara güç sağlamalıdır. Orijinal şahsiyetlerin doğup gelişmesi için imkân ve fırsat hazırlanmalıdır. Bunun için hürriyet ile millî kültür değerlerinin fertlere birlikte verilmesi, bu suretle hem ferdi gücün, hem de içtimai gücün şahsiyette bütünleşmesi sağlanmalıdır.

Orijinal bir şahsiyetin doğması için, gelişme dönemlerinde, genç nesillere müspet ve yüce şahsiyetler örnek olarak gösterilmeli veya anlatılmalıdır. Psikolojik bir zaruret olarak çocuklar ve gençler,kendilerine örnek olacak şahsiyetler ararlar. Siz, onlara gerekli örnekleri vermezseniz, onlar, isteseler de, istemeseler de kendilerine örnek kişiler bulacaklardır. Hayran oldukları ve kendilerine örnek seçtikleri bu tipler çok tehlikeli ve menfî kişiler veya zümreler de olabilir. Bu açıdan bakınca, genç nesiller, bu konuda büyüklerin yardımlarına gerçekten muhtaç bulunuyorlar. Bu sebepten okullarımızda ve evlerimizde, genç nesillere, Türk ve İslam tarihinin kahramanları ve her konuda başarılı olmuş kişileri, mutlaka örnek olarak gösterilmelidir. Kendi tarihinin ve kültürünün kahramanlarından ve temsilcilerinden mahrum bırakılan nesiller yalnız menfi tiplerin hayranı olmak tehlikesi ile karşılaşmazlar, yabancı ve emperyalist ülkelerin propaganda ve telkinlerine kapılarak iğrenç, kızıl ve kara emperyalizmin kanlı diktatörlerine hayran kılınabilirler.

Türk-İslam Ülküsü hem şahsiyetçi ve hem milliyetçi karakterde bir harekettir. Yani hem hürriyetin değerini takdir eder, hem de şahsiyetlerin milli kültür ve medeniyete yabancılaşmasını önler. Hürriyet içinde, güçlü şahsiyetlerin doğmasını isterken, milletin dağılıp yok olmasını anarşiye düşmesini isteyenlere fırsat vermez. Türk-İslam ülkücüsü için ferdin şahsiyeti kadar, milletin şahsiyeti de önemlidir. Grubun çözülmesine varan bir ferdiyetçiliğin ve şahsiyetleri boğan ve sürüleştiren bir aşırı toplumculuğun tehlikeleri ortadadır. İnsan, hiçbir zaman, tek başına yaşayan vahşi ve egoist bir canavar ve kovan içinde eriyen bir amele arı olmamıştır ve olmamalıdır.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum