ESMA KAVAK : YAR ANA

Kıymeti paha biçilemez sözlerin sahibi Hayme Ana, özür dileriz, varlığınla olgunlaşan, sözlerinle ebediyete dek huzura ulaşan Türk milleti adına özür dileriz. Adına, anına çok bir şey yapamadık. Sana layık olduğun değeri veremedik. Devlet ana dedik ama anlamını hiç düşünemedik.

ESMA KAVAK : YAR ANA
14 Eylül 2013 - 23:45 - Güncelleme: 15 Eylül 2013 - 13:48

            YAR ANA      

Altı yüz yıllık bir tarihin fidanlarını diken, beşiğini sallayan bir destandı Hayme Ana.  Asırların bile eskitemediği sözleriyle, her gencin bilmesi gerektiği nasihatleriyle kendini çağlara nakşeden bir nakkaştı… Ulu bir çınarın tohumlarını bir başına sulayan, en zor anında bile adaletten şaşmayan emin bir insandı… Analık vasfını en çok taşıyan, nice alp yiğitlerin bile karşısında saygıyla eğildiği, kısacası yâr gibi insandı Hayme Ana.

Napolyon’un bir sözü vardır:’’ beşiği sallayan el dünyayı sallar’’ diye. İşte tam da bu söz Hayme Ana’yı anlatıyor bence. O, Osman gazinin beşiğini sallarken aslında bir cihanı sallayacak şah’ı yetiştiriyordu. Çektiği cefalarla koca bir imparatorluğun kapılarını aralıyor, bir insan değil, insanlık büyütüyordu. Bu gün hala birileri Ah Osmanlı! Adaletli Osmanlı! Diyebiliyorsa, bu onun yetiştirdiği eşsiz evlatlar sayesindedir. Onun öğütlerini alan ve bunları kendine ilke edinen Türk milleti sayesindedir. Yani bu ulusun arkasındaki dev yürek Hayme Ana sayesindedir… Bu yüzden bir kişinin değil, bir ulusun Anası olabildi. Fedakârlığıyla, dik duruşu, adaleti ve yürekliliğiyle tüm Türk milletinin gönlünde taht kurabildi. Ana olmak zaten zorken o koca bir milletin Analık simgesi olabildi. Eşsiz bir mücevher gibi değerlerimiz arasında parlayabildi.

Böyle bir insan peki nasıl unutulabildi? Maalesef bugün sokağa çıktığımızda Hayme Ana kimdir diye sorduğumuzda cevabını bilen insan sayısı parmakla sayılacak kadar azdır. Bizim milli değerimiz Atamız, Anamız olan birini nasıl bilmeyiz? İnsan Anasını hiç unutur mu? Hiç hatırlamak aklımıza geldi mi ki, o tartışılır doğrusu. Öylesine uzaklaşmışız ki tarihimizden, benliğimizden, kökümüzden elbet tanımayız Anamızı da Atamızı da. Ama unutmayalım ki Atatürk’ünde dediği gibi’’ geçmişini bilmeyen geleceğe yön veremez!’’  biz değerlerimizden uzaklaştıkça aslında kendimizden, benliğimizden uzaklaşıyoruz. Biz onun öğütlerini unuttukça yıkılmış bir toplum olmaya bir adım daha yaklaşıyoruz. Onun öğütleri bir tek Ertuğrul gaziye değildi elbet, o kıymeti inci misali sözlerini tüm Türk halkına armağan ediyordu. ‘’Ey Oğul! ‘’derken, ey Türk milleti diyor: yüreğinden inancı, ağzından duayı, davranışından erdemi hiç eksik etme. Bir de sabırlı ol oğul, ekşi koruk sabırla tatlı üzüm olur.

Kıymeti paha biçilemez sözlerin sahibi Hayme Ana, özür dileriz, varlığınla olgunlaşan, sözlerinle ebediyete dek huzura ulaşan Türk milleti adına özür dileriz. Adına, anına çok bir şey yapamadık. Sana layık olduğun değeri veremedik. Devlet ana dedik ama anlamını hiç düşünemedik. Yine de yılda bir kez de olsa isminin anıldığı, adına şenliklerin düzenlendiği Eylül ayını senin ayın olarak bileceğim. Sana söz veriyorum bundan böyle ismini anacağım, adını ebediyete taşımak için elimden geleni yapacağım.

ESMA KAVAK  10.09.2013

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum