Ergül Altaş Yazdı:HAYAT DEDİĞİN

HAYAT DEDİĞİN

            Hayat, ele avuca sığmaz bir kuştur.  Bir gözün görür bir gözün görmez. “Şol yel esip geçmiş gibi” Bakarsın bir varmış, bir yokmuş. “Başları ucunda hece taşları,/ Ne söylerler, ne bir haber verirler.”

            Hayat gönül almaktır, gönül vermektir, gönül yapmaktır. Gerisi boşa kürek çekmektir.

Hayat sevmektir, sevilmektir. Anadır, babadır, kardeştir, sıladır, dosttan dosta bir selamdır. Bir yudum su, bir lokma ekmek, bir dal çiçek, bir derin nefestir.

Hayat, su sesi, kuş sesi, çocuk sesi, ezan sesidir. Gül kokusu, toprak kokusu, ana kokusu, vatan kokusudur.

Komşunun kapısını tıklatmak, halini hatırını sormaktır. Kokusu gitmiştir diye bir tas çorba ikram etmektir.  Tasayı kederi bölüşmek, bir acı kahve içmektir.

Düğündür, bayramdır; dostların mutluluğuna ortak olmaktır. Hastalara ziyaret, ölülere Fatiha; hep bir vefadır.

Alın teriyle kazanılan helal lokma, hısım akrabayla oturulan sofradır. Ekmek hakkı, tuz hakkıdır.

Baharda yeşeren ova, yazda yapılan hasattır. Kışın soba başında kestane kebap, güzün gülen ayva, ağlayan nardır.

Yüce dağlara kar yağar, sis basar. Irmaklar coşar, başını taştan taşa vurur. Ağaçlara su yürür, dalları çiçek bürür. Yamaçlarda koyun kuzu meler. Gökten rahmet yağar, yerden bereket fışkırır. Hayat, Hakk’ın tecellilerini gönül gözüyle temaşa etmektir.

Hayat, ark açmaktır. Bahçe yeşertmek, ağaç dikmek, üzüm yemektir. Ahir ömründe bir eser vermektir. Ahiretin tarlasında bir sadakayı cariye bırakmaktır.

Bir yetimin başını okşamak, mazlumun elini tutmak, gözyaşını silmektir. Hak için haklının yanında olmaktır.

Hayat Leyla’dır, Aslı’dır. Edirne’den Ardahan’a, Trabzon’dan Hatay’a bir büyük sevdadır. Dizgin tutmaz, sınır tanımaz. Yemen olur, Kerkük olur, dilde türkü, gönülde hasret olur. Destan düzdürür, şiir yazdırır. Âleme bir gözle baktırır. “Yaratılanı severiz yaratandan ötürü.”

Hayat kızıl elmadır. Devlete ülkü, oğlana allı gelin, kıza telli duvaktır. Anne babaya murattır.

Günde beş vakit huzura varmaktır, el pençe divan durmaktır, el açıp yalvarmaktır. Acizliğini idrak etmektir. Bütün ağırlıklarından kurtulup tüy gibi hafiflemektir.

Hayat güzeldir; güzele bakmasını bilene. Çalışıp tevekkül edene. Nasibine razı olup haline şükredene.

Hayat dediğin şu gökkubbede hoş bir sedadır.