Ekrem Hakkı Ayverdi Kimdir ve Eserleri / Yazan: Rıza Tekin UĞUREL

Ekrem Hakkı Ayverdi Kimdir ve Eserleri / Yazan: Rıza Tekin UĞUREL
22 Aralık 2019 - 22:52 - Güncelleme: 22 Aralık 2019 - 23:01

Ekrem Hakkı Ayverdi Kimdir?

Ekrem Hakkı Ayverdi, 22 Aralık 1899’da İstanbul’da doğdu. Babası piyâde kaymakamı İsmail Hakkı Bey, annesi Fatma Meliha Hanım’dır. Kardeşi Sâmiha Ayverdi, babasına atfen, dedesinin Ramazanoğulları’na kadar, annesinin atalarının da Kanûnî Sultan Süleyman’ın Budin seferinde şehit olmuş ve oraya defnedilmiş Gül Baba’ya kadar uzandığını nakleder.

Ekrem Hakkı Ayverdi bir yazısında İstanbul’a olan mensûbiyeti ile ilgili olarak şunları yazmıştır:

“1899’da İstanbul’da doğdum. Büyükbabam 150 sene önce Bolu’dan İstanbul’a gelmiş; büyük anne tarafım Isparta cihetinden. Onların İstanbul’a gelişleri ise 200 sene evveline rastlıyor. Yâni İstanbulluyum.

Ama, vaktiyle bir konferans vermiştim. Orada demiştim ki: Ben hem Bosnalıyım, hem Budinliyim, hem Üsküplüyüm, hem Atinalı, hem Sofyalıyım, hem Erzurumlu, hem Erzincanlıyım. Fakat İstanbulluyum. Hiç ayırmam.”

Bu idrakte, hiç şüphesiz bir imparatorluk şuûru yatmaktadır. 1907’de tahsil hayâtına başlayan Ekrem Hakkı Ayverdi 1920’de Mühendis Mektebi’nden (İstanbul Teknik Üniversitesi) mezun olmuştur.

İstanbul Belediyesi’nde bir buçuk yıl kadar çalıştıktan sonra serbest meslek hayâtına atılmış, 1950 yılına kadar süren bu devrede çeşitli inşaatların taahhüdünü almasının dışında, İstanbul ve Trakya’da birçok târihî binânın restorasyonunu yapmıştır.

Çocukluğunun geçtiği Şehzâdebaşı’nın renkli muhîti, babasının selâmlık sohbetleri, îmânlı ve vatansever âile ocağı, devrin çeşitli san’at ve ilim muhîtleri, Ekrem Hakkı Ayverdi’ye kuru bir inşaat ve teknik adamı olarak kalmaktan ziyâde, bir fikir ve san’at adamı hüviyetini kazandırmıştır.

Eski mîmârî eserleri ihyâ ederken, bir yandan da çeşitli san’at eserlerini, güzel yazı ve tezhip, kur’an-ı kerimler, murakkalar, cildler, nâdîde kumaş ve çiniler, muhtelif cins evânî, cam eşya, yazı san’atına âit malzemeleri toplama ve muhafaza etme yolunu da tutmuştur.

Çok kesif ve verimli bir iş hayâtına rağmen, 1950’lerde bütün bu müteahhitlik çalışmalarını bırakarak fikir ve yazı hayâtına başlamıştır. Bu karârın sebebini soranlara, artık iş dünyâsında söz ve doğruluğun, vefâ ve dürüstlüğün kalmadığını ve bunun için bu hayâtı terk ettiğini ifâde etmiştir.

Fakat bu târihe kadar iş hayâtında muvaffakiyeti ve dürüstlüğü ile tanınan Ekrem Hakkı Ayverdi, bundan sonra mîmârî târihî araştırıcısı olarak da yeri kolay kolay doldurulmayacak eserler vermiştir.

Bütün bu araştırma çalışmaları denilebilir ki hemen hemen ömrünün son senelerine kadar devam etmiştir.

Çok sayıda tetkik seyahatleri, kaynak çalışmaları ve bütün bu elde edilen bilgilerin değerlendirmeleri ve tel’lifi aralıksız sürmüş; 1952, 1956 ve 1976 yıllarında Yugoslavya, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya ve Macaristan’daki Türk eserlerini tetkikin dışında 1950’den îtibâren Anadolu’nun her tarafına da müteaddit seyahatler yapmıştır.

Fazlı ve Aligül adlarında iki oğlu olan Ekrem Hakkı Ayverdi, 24 Nisan 1984 târihinde İstanbul’da Fâtih’deki evinde vefat etmiş ve Merkezefendi Kabristanı’nda, bağlandığı ‘Dost’un ayak ucuna defnedilmiştir. 

Ekrem Hakkı Ayverdi, milletine, milliyetine inanmış; an’anelerinin, iftiharlarının, dilinin dînînin, îmânının, târihinin, kültürünün, mâzisinin değer ve zenginliklerini şahsiyetinin temel taşı yapmış milliyetçi bir şahsiyetti.

O, milliyetçiliğin temellerini Türk’ü Türk yapan millî ve mânevî kıymet hükümlerinde, ruh kökünde aramıştır.

O, Türk aydınının kendi millî târihi ve mâzîsi ile barışmaktan başka çâresi olmadığına inanmış bir tefekkür adamıdır. O, dürüstlüğü, merdliği, hayırseverliği ile bilinen müstesnâ bir insandır. Dostlarının dediği gibi, dost ehli, gönül ehli, san’at ehlidir.  

Ekrem Hakkı Ayverdi, Mühendisler Birliği ve Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu şeref üyesi, İstanbul Fetih Cemiyeti kurucu üyesi ve başkanı, Türk Tıp Târihi Kurumu, Türk Ocağı ve Aydınlar Ocağı üyesi idi.

Bir ömür boyu biriktirdiği çeşitli san’at eserlerini, koleksiyonlarını ve bütün emlâkını 1978 senesinde kurduğu Kubbealtı Akademisi Kültür ve San’at Vakfı’na bağışlamıştır.

Eşi İlhan Ayverdi bu vakfın başkanlığını vefat edinceye kadar yürütmüştür.

1979 yılında İstanbul Üniversitesi Senatosu tarafından ‘Fahrî Edebiyat Doktoru’ pâyesi, Aydınlar Ocağı tarafından da ‘Üstün Hizmet Armağanı’ verilmiştir. 1981’de ise İstanbul Teknik Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Târihi Enstitüsü tarafından ‘Üstün Hizmet Beratı’ tevdi edilmiştir. 

1946’dan beri, çeşitli dergi ve gazetelerde neşredilen ve sayısı 81’e ulaşan makalelerinin bir kısmı, diğer bütün eserlerini de basan İstanbul Fetih Cemiyeti tarafından kitap hâline getirilmiştir.

Hakkında yazılmış birçok tanıtma ve etüd yazısı bulunan Ekrem Hakkı Ayverdi’nin makalelerinin dışında büyük ve küçük ebaddaki te’lif eserleri ise birkaçı müşterek imzalı olarak 16 tanedir.

Eserleri :

  • 18. Asırda Lâle, İstanbul 1950 
  • Fâtih Devri Mîmârîsi, İstanbul 1953 
  • Fâtih Devri Hattatları ve Hat San’atı, İstanbul 1953 
  • Fâtih Devri Mîmârî Eserleri, İstanbul 1953 
  • 19. Asırda İstanbul Haritası, İstanbul 1958 
  • Fâtih Devri Mîmârîsi Zeyli, İstanbul 1961 
  • Osmanlı Mîmârîsinin İlk Devri I, İstanbul 1966 
  • İstanbul Vakıfları Tahrir Defteri, İstanbul 1970 
  • (Ö. L. Barkan ile) Osmanlı Mîmârîsinde Çelebi ve II. Sultan Murat Devri II, İstanbul 1972 
  • Osmanlı Mîmârîsinde Fâtih Devri III, İstanbul 1973 
  • Osmanlı Mîmârîsinde Fâtih Devri IV, İstanbul 1974 
  • İlk 250 Senenin Osmanlı Mîmârîsi, İstanbul 1976 
  • (A. Yüksel ile) Avrupa’da Osmanlı Mîmârî Eserleri, Romanya, Macaristan 
  • (A. Yüksel, G. Ertürk, İ. Numan ile) Avrupa’da Osmanlı Mîmârî Eserleri, Yugoslavya II, İstanbul 1981 
  • (A. Yüksel, G. Ertürk, İ. Numan ile) Avrupa’da Osmanlı Mîmârî Eserleri, Yugoslavya III, İstanbul 1981 
  • (A. Yüksel, G. Ertürk, İ. Numan ile) Avrupa’da Osmanlı Mîmârî Eserleri, Bulgaristan,Yunanistan, Arnavutluk, IV, İstanbul 1982 
  •  

Müteahhit olarak inşâ ve restore ettiği eserler: 

  • İstanbul’da Zeynep Hanım Konağı tâmir ve tâdili, 1922 
  • Medresetü’l-kuzât tâdîlâtı, 1922 
  • Harbiye Nezareti tâdîlâtı, 1922 
  • Bağdat Caddesi inşaatı, 1926-1928 
  • Maltepe Köprüsü, 1929 
  • Yalakdere Köprüsü, 1930 
  • Altı apartman inşaatı Dârülfünun’dan Üniversite’ye geçiş için Merkez Binâsı umûmî tâdîlâtı, 1933 
  • Gurebâ Hastahânesi, Frengi Pavyonu inşaatı, 1933 
  • Boyacıköyü Câmii inşaatı, 1933 
  • Heybeliada Câmii inşaatı, 1934 
  • Üniversite Rasathânesi, 1935 
  • İstanbul Üniversitesi Biyoloji Enstitüsü inşaatı, 1934 
  • Gureba Hastahânesi tâmirleri Cerrahpaşa Hastahânesi Göz Pavyonu Haseki Hastahânesi Tedâvi Pavyonu Kadıköy Halkevi binâsı, 1939 
  • Taksim Belediye Gazinosu, 1939 
  • Elhamra Sineması Dört adet yol inşaatı Kuyucu Murad Paşa Sebili ve Medresesi restorasyonu, 1943-1950 
  • Hasanpaşa Medresesi restorasyonu, 1943-1950 
  • Barbaros Âbidesi kaidesinin inşaatı, Bozdoğan Kemeri tâmiri Gazanfer Ağa Medresesi restorasyonu, 1941-1950 
  • Beykoz İshak Ağa Çeşmesi restorasyonu Bâli Paşa Câmii restorasyonu, 1935 
  • Mesih Paşa Câmii restorasyonu, 1935 
  • Lâleli Câmii restorasyonu, 1937 Ayasofya Camii restorasyonu, 1943 
  • Topkapı Sarayı tâmirleri, 1935-1945 
  • İstanbul Üniversitesi Merkez Binâsı restorasyonu, 1949-1950 
  • Bursa’da Vilâyet Konağı, 1923
  • Mâliye Defterdarlık Dâiresi, 1924 
  • Vilâyet Matbaası, 1925 
  • İpekiş Fabrikası I. kısım inşaatı, 1926 
  • Yol şebekesi Edirne’de Selimiye Câmii restorasyonu, 1929-1946 
  • Üç Şerefeli Câmi restorasyonu, 1929-1946 
  • Eski Câmi restorasyonu, 1929-1946 
  • Bâyezid Câmii restorasyonu, 1929-1946 
  • Muradiye Câmii restorasyonu, 1929-1946 
  • Havsa’da Sokullu Câmii restorasyonu, 1938 
  • Çorlu’da Süleyman Paşa Câmii restorasyonu, 1949 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum