Ece Göksedef:Kıbrıslı Türkler hem umutlu hem temkinli

Bir buçuk yıl sonra yeniden başlayan müzakere sürecinde bu kez uluslararası aktörler de devrede. Bunların başında çözümün hız kazanması yönünde açıklamalar yapan ABD ve AB geliyor.

Kıbrıslı Türkler bu sebeple bu kez daha umutlu. Ancak yine de, on yıllar süren ve çözüme ulaşmayan müzakerelere tanık oldukları için, sürece temkinli yaklaşıyorlar. Çoğunun görüşü “Bu kez daha bir umutluyum ama yine de bekleyip görmek lazım” şeklinde.

Kıbrıslı Türklerin bazıları, Rum tarafının tutumuna şüpheyle yaklaşıyor. Uluslararası aktörlerin devrede olması Güney Kıbrıs’ı müzakere masasına oturtmuş olsa da, oyalama taktiği uygulayıp çözümü erteleyeceklerini düşünüyorlar. Bunda en önemli etken, 'Annan Planı’na büyük umutlarla evet oyu verip, karşılığında Rumların planı reddetmesi’ ve sonraki yıllarda ‘müzakereleri ciddiye almamaları’. Bu hayal kırıklığının ardından Kıbrıslı Rumların sürece olumlu yaklaşacağından emin olamıyorlar.

Kameraya konuşmayan ve 1974 Barış Harekâtı'nı görmüş altmışlı yaşlarındaki bir Kıbrıslı Türk “Ben 74 öncesi ne katliamlara tanık oldum, artık bir arada yaşayamayız. 74’ten beri rahat yaşıyoruz, böyle devam etsin” diyor. Yine altmışlı yaşlarındaki bir başkası da “İzolasyon var evet ama yine de burada kendi egemenliğimiz altında yaşamayı tercih ederiz, tek devlet olursak Türklerin hakları, varlığı kalmaz” diyor. 1974 öncesine tanık olan ve yaşanan çatışmaların travmasını atlatamayan Kıbrıslı Türkler, ne olursa olsun Ada’daki sınırların kalkmamasından yana… Onlara göre ‘gençler başlarına gelecekleri bilmiyor’.

Kıbrıs sokaklarında bugünlerde tüm sohbetler müzakere süreci üzerine. İkna edilmesi gereken bir kesim olsa da, çoğunluk Ada’da çözümü ve birleşmeyi istiyor, bu kez umutları da var. Umutlarını kaybetmemek için, Güney Kıbrıs’ın samimiyetine inanmak istiyorlar. 

Kaynak: Al Jazeera