Dünyamız Sular Altında mı Kalacak?

Bilim dünyası günümüzde buzulların çok hızlı erimesinin getirdiği ve getireceği riskler üzerinde sıklıkla duruyor ve bu gidişatın önlenebilmesi ve olası risklerin bertaraf edilebilmesi için çalışmalar yapılıyor. Bu çalışmalarda elde edilen bilgilerin bir kısmı dünyanın geçmişte yaşadığı benzer olaylara odaklanıyor. Bilim insanları tarafından yayımlanan yeni bir makale yaklaşık 14.000 yıl önceki buzul erimesi üzerinde duruyor.

Nature Geoscience dergisinde yayımlanan makaleye göre dünyanın yaşadığı son buzul çağının azami dönemi Kuzey yarıküreyi buzların kapladığı yaklaşık 33.000 yıl öncesine denk geliyor. O zamanlar Avrasya buz tabakası diye adlandırılan ve İskandinavya’nın çoğunu kaplayan buzulların bugünkü Grönland buz tabakasındaki donmuş su miktarının en az 3 katı kadar su içerdiği belirtiliyor. Yine araştırmaya göre bu tabakanın 14.000 yıl önce hızlı bir şekilde erimeye başlaması ve kabaca 500 yıllık bir süreç içerisinde bölgesel ısınma kaynaklı çöktüğü gösteriliyor. Norveç Denizi’nde sondaj çalışmalarıyla analizlerini yapan ekip bu çökmenin deniz seviyelerini 25 metre kadar yükselttiğini ortaya koyuyor.

Hava küresel olarak ısınmaya devam ediyor. Ancak Norveç Bergen Üniversitesi’nden uzmanlara göre dünya her yerde ısınırken kutuplarda atmosfer daha fazla ısınıyor. Hatta Grönland özelinde havanın son birkaç on yıl içerisinde 14 santigrat dereceye kadar ısındığı öngörülüyor. Bu ısınma buz tabakasının çöküşü için ana itici güç olabilir. Küresel deniz seviyelerini 6 metreden daha fazla yükseltmek için yeterli donmuş su içeren Grönland’teki buz tabakası günümüzde rekor oranlarda eriyor. Uzmanlar sadece 2019’da Grönland buz tabakasının 560 milyar tondan fazla kütle kaybettiğini söylüyorlar. Hem Grönland hem de Antarktika’nın bazı bölümleri 1990 yılına göre altı kat daha hızlı eriyor. Hatta bazı bilim insanları küresel sıcaklıklar arttıkça ve karbon emisyonları azaldıkça, sıcaklık artış hızı azalsa dahi buzulların erimeye devam edeceğinden korkuyor. Arkeoloji dünyasının günümüzde bulduğu batık şehirlere ve efsaneleşen batık kıtalara yenilerinin eklenebileceği gerçeği tahminlerden çok daha yakın gözüküyor.

Kaynak: https://antikyazar.com/