Çocuk edebiyatı çocuklara zimmetli değil!

ÇOCUK EDEBİYATI SADECE ÇOCUKLARIN OKUYABİLECEĞİ BİR EDEBİYAT DEĞİL. ÇOCUKLARIN DA OKUYABİLECEĞİ KİTAPLARDAN OLUŞUYOR. ÇOCUK EDEBİYATINI ÇOCUKLARA ZİMMETLİ BİR ŞEY GİBİ GÖRÜRSEK GELİŞİMİNE KÖSTEK OLURUZ.

Çocuk edebiyatı çocuklara zimmetli değil!
14 Şubat 2013 - 22:58

Çocuk edebiyatı ülkemizde hak ettiği yeri ararken bu sürece eserleriyle olumlu katkılar sunan isimler de yok değil. Yıllardır kitap eleştirileriyle tanıdığımız Burcu Aktaş, önce Çarpık Ev, şimdi de Durmayalım Düşeriz’le okurlarının karşısında. Çocuk okurları demedim; çünkü her iki eser de çocuklarla sınırlandırılamayacak kadar geniş bir okuma evrenine sahip. Bizde, çocuk edebiyatının gelişememesi belki de kitapların sadece çocuklar için yazıldığı düşüncesi ve bunları büyüklerin okumaya tenezzül etmediği gerçeğiyle doğru orantılıdır. Burcu Aktaş, çok sevilen her iki eseriyle bu anlayışa karşı çıkıyor ve bu alanda söyleyecek daha çok sözünün olduğunu düşündürüyor. Aktaş’la hem hayal içinde hayallerle okurlarına eğlenceli saatler yaşatan son eserini hem de yazarlık serüvenini konuştuk.

 

Yıllardır eleştiri yazılarınızla kitap dünyasının içindesiniz. Çocuklar için yazmaya nasıl karar verdiniz?

Çocuk edebiyatı evvelden beri okuru olduğum bir alan. Çocuk kitaplarının, okura sunduğu çok boyutlu düşünme biçimi, alt metinlerinin zenginliği beni hep etkilemiştir. Her yaşımda çocuk kitaplarından hep destek aldım ve bakış açımı onlarla genişletmeye çalıştım. Dolayısıyla anlatmak istediğim hikâyeyi hayranlık duyduğum, etkilendiğim bir alanda yazmak istedim. Ama en başından beri şunu da aklımın bir köşesine iyice yerleştirdim: Çocuk edebiyatı sadece çocukların okuyabileceği bir edebiyat değil. Çocukların da okuyabileceği kitaplardan oluşuyor. Çocuk edebiyatını sadece çocuklara zimmetli bir şey gibi görürsek o edebiyatın gelişimine köstek oluruz.  

 

Son kitabınızda çocuklarının sesinin araba gürültüsü yüzünden duyulmadığı ve kimsenin gözünün ve sözünün kimseye değmediği bir mahalleyi anlatıyorsunuz. Çocuklar her geçen gün daha mı yalnızlaşıyor?

Kapitalizmin etrafımızı sardığı bir hayatta herkes biraz daha yalnızlaşıyor ya da yalnızlaştırılıyor. Bence çocuklar yetişkinlere göre biraz daha şanslı. Çünkü her şeye rağmen kendileri olma ve “eyleme geçme” konusunda hem daha atak hem daha tavizsizler. Sıkıştıkları zaman kendilerine yer açacak cesarete sahipler. Çarpık Ev’de ve Durmayalım Düşeriz’de bunu anlatmak istedim biraz da.

 

Eser aslında anılardan yola çıkarak günümüz sosyal hayatının fotoğrafını çekiyor. Anılar ve şimdi arasında çocukluğun nasıl bir farkı var?

Sosyal hayatın fotoğrafını çekiyor, cümlesi için öncelikle teşekkür ederim. Geçmiş ve şimdide çocukluğa, çocuğa bakışta maalesef değişmeyen önemli bir nokta var. Bu da, çocukları birey olarak görmeyip bir yetişkinin eksik hali olarak düşünmek. Bu düşünce hâkimiyeti altında geçmiş ve şimdideki fark, yıllar ve o yılların getirdiği fiziksel koşullar.

 

Çarpık Ev, hüzünlü bir çocuk kitabıydı bence. Durmayalım Düşeriz daha eğlenceli ve maceralı bir eser. Nasıl bir deneyimdi iki farklı yoldan ilerlemek?

Aslında ben hüznü neşeyle karıştırmayı seviyorum. Çarpık Ev, günümüzde başımızı her çevirdiğimizde görebileceğimiz bir tabloyu ortaya koyduğu için hüznü öne çıkan bir kitap olarak nitelendirildi sanırım. Aslına bakarsanız Çarpık Ev’i yazarken de çok eğlendim, Durmayalım Düşeriz’i yazarken de. Anlatmak istediğim hikâyeleri macera duygusunu kaybetmeden ve neşeyi es geçmeden anlatmayı seviyorum.

 

Hayal öğesi hem kurguda hem kahramanların şekillenmesinde etkili olmuşa benziyor.Hayal kurmayı teşvik etmesiyle de dikkat çeken bir çocuk romanı bu eser. Ne dersiniz, çocuk ve hayal arasındaki makas daralıyor mu, genişliyor mu zamanla?

Doğru bir şey söylüyorsunuz hayal öğesi derken. Durmayalım Düşeriz’in çıkış noktası hayal gücü ve hayallerimizdi. Hayallerine sahip çıkanlar ile hayallere, hayal gücüne yer açmayı unutanları yan yana koymak istedim. Onların birbirini nasıl etkilediği ya da etkileyebileceği ilgimi çekti. Hayal gücü aslında öyle bir alan ki... Oraya adım attığınızda durmak istemeyeceğiniz hatta duramayacağınız kadar büyüleyici. Yeter ki oraya adım atmayı unutmayalım. Çocuklar hayal güçlerinden vazgeçmemek konusunda daha dirençliler. 

 

En dikkat çekici kahramanlardan biri Zemin Kat Kemal. Çocuk edebiyatında çok da alışık olmadığımız bir tip sanki. Ne dersiniz?

Zemin Kat Kemal sizin söylediğiniz gibi alışılmadık ise buna kendi adıma çok sevinirim. Çünkü Zemin Kat Kemal farklı ya da sıra dışı ise farklılıklara saygıya giden yolda bir etkisi olur umarım dedirtir bana mutlulukla.

 

Uzun zamandır saygın bir kitap ekinde hemen her türlü kitapla hemhalsiniz. Çocuk edebiyatımızın gününü ve yarınını nasıl görüyorsunuz?

Bu çok karışık bir durum. Çünkü çocuk edebiyatı dediğimiz şey yayınevlerinin çok kitap basmasıyla gelişmiyor. Ne zaman ki uluslararası alanda bir ismimiz olacak, bir karakterimiz, bir çizerimiz, bir yazarımız dünyada tanınacak; o zaman çocuk edebiyatı adına sağlam adımlardan bahsedebiliriz. Evet son yıllarda iyi editörler yetişiyor, iyi kitaplar, önemli yazarlar basılıyor. Bir yandan da bir kitapçıda çocuk kitabı bulup almak neredeyse imkânsız. Doğru düzgün bir çocuk edebiyatı bölümümüz yok kitapçılarda. Olanlar üst üste, yan yana öylesine konulmuş yığınlar. Çocuk edebiyatı okuru bir kitapçıda gezip yeni yazarlar, çizerler ve kitaplar keşfedemiyorsa bu çok hüzünlü bir durumdur diye düşünüyorum.

 

Yetişkinlerin sıkıcı ve bunaltan dünyasından çıkıp çocuklarla buluşmak, onlarla konuşmak ve onları anlatmak neler hissettiriyor size?

Her şeyden önce iyi hissettiriyor elbette. Bir okur olarak ne kadar özenli olduklarını görüyorum. Eleştirel olarak objektif olmalarını çok takdir ediyorum. Meraklarını dizginlememelerinden çok etkileniyorum. star gaz. kitap eki

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum