Buhara Hükümdar ailesinden Şehzade Abdulkebir Yüce Vefat etti!

Seni tanımak ne güzel bir duyguydu bizler için. Adını koyduğun oğlum Oğuz Kağanla yaşayacak her hatıran bunu bilesin. Mekânın cennet olsun Azmi Dayı…

Buhara Hükümdar ailesinden Şehzade Abdulkebir Yüce Vefat etti!
04 Ağustos 2013 - 13:01 - Güncelleme: 05 Ağustos 2013 - 16:26

ABDULKEBİR YÜCE (AZMİ DAYI)

NACİ YENGİN

www.tarihistanorg

[email protected]

İyi ki görmüşüm, iyi ki son bir can havliyle yanına kadar varmış, elini tutmuş ve dizinin dibinde bulunmuşum.

Bazen ölümün ne anlama geldiğini kavramanız için acıyı yaşamanız gerekebilir. Bazen ölüm acısını yaşamak için en yakınınızda birilerinin sizden ayrılması, ebedi âleme akması gerekirmiş meğerse… Şimdi aynen böyle bir ruh lali içerisinde yazıyorum satırları… Satırlara yazmak mı denir buna yoksa satırların yazdırması… İkircikli bir ruh hali var içimde.

Ramazan öncesi ayaklarım, benliğim ve tüm varlığımla gitmek, görmek istemiştim. Son kez göreceğimi nereden bilebilirdim ki! Son kez görmek kısmet olacakmış meğerse dünya gözüyle Buhara Emir’i Âlim Han’ın dal gibi ince, narin ve şair ruhlu can dostu Abdulkebir Yüce’yi! Son kez görecek ve son kez konuşacakmışım meğerse…

Uzaklardan telefonun tellerine takılan acı haberleri almak ne kadar da kahır yüklüyor satırlara. Satırlara yüklemek isteyip te ağırlığından, yürek burkulmasından içini dökemediğim cümleler boğazımın hartasında düğümlenip kalıyor… Yazamıyorum. Yutkunuyorum, boğum boğum gerisin geri geldikleri yere gidiyor cümlelerim. İçime atıyorum kar tanesi soğukluğundaki üzüntülerimi.

Kandil gecesi ebedi âleme göçen birinin yeri nedir derin hocalar bunu bana öğretmediniz! Öğretilmeyen onca şey var ki, ancak yaşayarak öğrenilebiliyor! Ölüm öğretilmez hiçbir zaman ve ölüm kabullenilemez kişioğulları arasında bir türlü! Ölüm soğuk gelir, ölüm kendisini hatırlatır ansana! Ölüm bir gerçeğin en yalın haliyse ve ondan kurtuluş yoksa ölüme hazır olmak gerekir her daim. Ancak gelin görün ki insanoğlu her zaman uzaktır, oralı değildir, kendisi ve yakın çevresi için uzak olduğuna inanmak ister ölümün. Bir de acı acı kapıyı çaldı mı ölümün soğuk nefesi işte o zaman aklı başına gelir ancak ayrığın peşinden gideceği birkaç adım, yapacağı birkaç dua ve belik birkaç sızlanmaktır!  

Kadir Gecesi akşamı geldi ebedi âleme yolculuğun soğuk nefesi. Kadir Gecesi akşamın alacası düşmüş ezan saatinde, tam da iftar açmaya yeltenmişken müminler melekler çıkageldi. Ruhun uçmaya varmışken gözlerin elveda makamında dudaklarında tatlı bir tebessüm bırakarak uçuverdin aramızdan. Aramızdan ayrılışın bu kadar güzel olacağını düşünmezdi insanlar… Ancak sessiz, sakin ve her zamanki gibi mütebessim bir şekilde uçma sevdalısı olmaya ram olan gönlün sonunda muradına eriverdi. Rabbinle buluşmuş olmanın güzelliği ve gülücüleriydi belki de dudaklarındaki tebessüm. Belki de bizlere bir mesaj veriyor ve arkandan ağlamamamız gerektiğini söylüyordun, kim bilir?

Buhara ile kurduğum bağın bu denli etkili olacağını, beni benden alıp bazen hüzün bazen de sevince boğabileceğini düşünemezdim! Ancak hayat yaşayarak öğrenilen bir kitapmış meğerse. Buhara deyince aklıma Buhara Emir’i Âlim Han geliyor son yıllarda. Buhara deyince aklıma Emir Âlim Han’ın evlatları geliyor. Buhara deyince aklıma Azmi Dayı (Abdulkebir Yüce (Âlimi) geliyorsa Buhara sadece Özbekistan’da bir şehir değil benim için! Buhara deyince Buhara Emirliğinin her türlü hikâyesini yaşayan insanlar geliyor. Buhara deyince öz vatanlarından koparılmış hükümdar ailesinin onlarca ferdi geliyor…

2004 yılında başlayan dostluğun tam da kader birliğine dönüşmüş halini yaşarken Abdulkebir Yüce’nin aramızdan ayrılması en azından bu zamanda aklımda yoktu! Ancak Yaradan’ın hesabına boynumuz da kıldan incedir. Daha yapacak çok işimiz, çok planlarımız ve çok görevlerimiz vardı.

Buhara Emir’inin son halifesi Ömer Âlimiydi 8 Mart 2012’de vefatına kadar ancak nedendir bilmem benim gözümde Abdulkebir Yüce vardı o makamda. Bu düşüncemde Ömer Âlimi ile çok fazla zaman geçirmemiş olmamın, onu yeterince tanıyamamış olmamın da etkisi büyüktür kuşkusuz ancak bu benim hissiyatımdı sadece.  

Yıllar içerisinde bazen saatlerce süren sohbetler bazen dakikalarca süren telefon görüşmeleri şeklinde devam eden dostluk zaman içerisinde sırdaşlığa dönüşmüştü. Abdulkebir Yüce belki de kimseye anlatmadığı anlatmayacağı önemli konuları, sırları; Buhara Devleti, babası Emir Âlim Han ile ilgili bilgi ve belgeleri önüme koyacak kadar samimiydi. Sırdaştı, dosttu.

Bazen kahkahaya varmayan gülmeleri, bazen gözyaşlarını gizleyerek ağlamaları bazen de belli etmemeye çalışsa de celallenmelerini gördüm Abdulkebir Yüce’nin. Her zaman iyi bir misafirperver, her zaman bir hükümdara yaraşır karşılama ve her zaman samimi, candan bir mümindi o.

3Ağusto 2013 tarihi sonbahar mevsimi olmamasına rağmen Gazi Kentteki parktan bir yaprağı göğe savurdu. Buhara-i Şerif Camiinden bir cemaati eksiltti.

Şehitkâmil İlçesi Atakent Mahallesi Buhara 2 Sokağından içeriye girdiğinizde C Blok son katta oturan ve 72 merdivenle çıkılan daire yalnız kaldı.

13 Temmuz 2013 tarihinde yapmış olduğum ziyarette hastaydı. Ancak yanına varıp selam verdiğimde beni tanımış birkaç kelime konuşma imkânı bulabilmiştim. İyileşip yeniden eski sağlığına kavuşacağına dair ümidim tamdı. Çocukları da bu ümitle canla başla etrafında pervane olmuş Abdulkbir Yüce’ye hizmet ediyorlardı. Azmi Dayı denirdi ona. Şiirlerini “Azmi” mahlasıyla yazardı.

Buhara Hükümdar ailesi 1920’de Rusların işgaliyle Afganistan’a gitmişlerdi. Afganistan’da yaşayan Buhara Emir’i Âlim Han’ın ailesi ve çocukları 1980’den itibaren Afganistan’dan da çıkarılmıştır. 1982’de Türkiye’ye gelen Abdulkebir Yüce ve bazı kardeşleri Gaziantep’te Şehitkâmil İlçesinde Gazi Kente “ Afgan Evleri” olarak bilinen Buhara Sokağında yaşıyorlar. Özbek Türklerinin tüm özelliklerini bünyelerinde barındıran yaşantılarıyla hayata tutunmaya çalışan Buhara hükümdar ailesinden Şehzade Abdulkebir Yüce’nin vefat haberi ile derinden yaralandı.

Buhara Sokağı yalnız kaldı. Yıllarca açık tuttuğu Gaziler Caddesindeki Yüce Deri dükkanının hatıraları yalnız kaldı. Hayat yalnız kaldı. Kalpler yalnız kaldı…

Hakkını helal et güzel insan.

Seni tanımak ne güzel bir duyguydu bizler için.

Adını koyduğun oğlum Oğuz Kağanla yaşayacak her hatıran bunu bilesin.

Mekânın cennet olsun Azmi Dayı…

Not: Kaynak Gösterilse dahi yazarın özel izni olmadan alıntı yapılamaz. Yayınlanamaz.

 

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum