Buğçe Çalışkan: SELMA AVCI ile İnternet Röpörtajımız

Selma Avcı iç mimarken felsefeye yöneliyor ve mimarlığı bırakıyor.Ardından felsefeyi fotoğrafçılıkla birleştiriyor.

Buğçe Çalışkan: SELMA AVCI ile İnternet Röpörtajımız
15 Ağustos 2013 - 21:09
  SELMA AVCI ile İnternet Röpörtajımız
Normalde yüz yüze röpörtaj yapan ben,bu sefer bir değişiklik yapıp internet üzerinden röpörtaj yaptım Selma Hanım ile...
Selma Avcı iç mimarken felsefeye yöneliyor ve mimarlığı bırakıyor.Ardından felsefeyi fotoğrafçılıkla birleştiriyor.
Bizim tanışmamız ise çok tesadüfi oldu aslında.. Facebook'ta İstanbul sayfası benim şiirimle onun fotoğrafını birlikte paylaşmış.Sonra arkadaş olduk.Selma Hanım'ın çektiği fotoğrafların bir çoğunun siyah-beyaz olması çok ilgimi çekti ve başladık sohbete...
Ben meraklı muhabir olarak soru üzerine soru sorunca en sonunda röpörtaj yapmanın çok daha iyi olcağını düşündüm ve sağ olsun o da beni kırmadı.Lafı daha fazla uzatmadan sizi keyifli sohbetimizle baş başa bırakıyorum.
 

Buğçe: Selma Avcı'nın gözünden Selma Avcı'yı anlatabilir misiniz biraz?

 
Selma Avcı:Bu biraz zor olacak sanırım ama tek kelime isterseniz paylaşımcı diyebiliriz.Ben değil biz derim sürekli..
 
Buğçe: İç mimarken ne oldu da felsefeye merak sardınız?Ve sonrasında mimarlığı bıraktınız?
 
Selma Avcı:Arayış içindeydim..Sadece madde vardı ve bunun ötesinde ruhumu besleyecek bir şeyler arıyordum.Çok isteyince karşılaşılıyor ve kapılar açılıyor.Sonrasında ikisini bir arada yürütemedim.Çünkü madde ve mana arasında kaldım.Birinin merkezde olması gerekiyordu ve felsefeyi seçtim.Hayatımın anlamı diyebiliriz.
 
Buğçe: Felsefe nedir tam olarak?Felsefeyi fotoğrafçılıkla nasıl birleştirdiniz?
Selma Avcı:Felsefe derken içrek yani batıni anlamda öğretileri sindirmeye çalışıyorum yani doğu bilgeliği...Sonrasında bildiğimiz alimler İbn-ül Arabi gibi 8 yıl oldu ama hala öğreniyor ve yaşamıma geçirmeye çalışıyorum.Bildiğimiz güncel anlamda felsefe değil,zihinsel değil,bir takım bilgiler edinip çevresindekilere ders verir gibi değil...Zaten öğretilerle karşılaştıkça edep haline giriyorsunuz ister istemez..Epiktetos deyişi vardır:''Felsefe yapıyorum deme kendimi kurtarıyorum de'' diye..Ne zamana kadar derseniz hiç varolmamış ortadan kalkıp, daima varolmakta olan kalıncaya kadar derim.Fotoğrafla ilişkisi ise, gözün ruhun aracı olduğuna inanıyorum ve aşkla yapılan çekimlerin meydana çıkan karelerin ifade ettiği fikri apaçık belirteceğini sanıyorum.
 
Buğçe: Fotoğraf sanatçıları genellikle üst tabakaların fotoğraflarını çekerken,siz neden tersini yapıyorsunuz?
 
Selma Avcı:Yine madde ile alakalı sanırım.Onlar kazanç açısından çekiyorlar.Ama eminim ki onlarında kişisel çalışmaları benim gibidir.Ben daha çok büyük şehirlere göç eden insanlarla ilişkiliyim.Yaşamları,birbirleriyle ilişkileri,çalışma şekilleri,çocukları vs.
 

Belki bir gün,bir karem mesajı iyi şekilde aktarır ve çözüm aranır.

 

Buğçe: Ve benim en merak ettiğim soruya geldik işte... Fotoğraflarınızın siyah-beyaz olmasının sebebini açıklar mısınız?

 

Selma Avcı: Tabii...Doğada zaten renk yok.Işık dalgaları cisme çarpıyor ve göz aracılığı ile beyin renk olarak algılıyor,aynı ses dalgalarında olduğu gibi..Benim arada sırada renkli fotoğraflarım oluyor,dokunun daha ön plana çıkması dikkat çekmesi açısından ama çoğunluk siyah-beyaz.Daha iyi okuyorum fotoğrafı,mesela çok canlı giysiler giymiş birisiyle karşılıklı konuştuğumuzu düşünelim. İster istemez renk bizi cezbedecek ve onun arkasındaki gerçeği tam olarak anlamıyor olacağız.Yani renkler zihni oyalayabilir ama düz renk giyinmiş,sade bir kişi ile aynı sonuç olmaz.Onun cümlelerine,hareketlerine,duruşuna daha net bakar,algılarız...Böyle düşünüyorum.

 

Buğçe: Bu sohbetin hiç bitmemesini istiyorum ama ne yazık ki son soruya geldik.Her güzel şeyin bir sonu var...

Son olarak meslek seçmekte kararsız kalan öğrencilere tavsiyeleriniz nelerdir?
 
Selma Avcı: Yürekleri nereye götürüyorsa o tarafa yönelsinler..Mesleği sadece kazanç amaçlı görmesinler, aşkla yapabilecekleri ne varsa onu seçsinler..Sevgiyle,hesapsızca yapılan her şeyin mutlaka karşılığı vardır.
 
Buğçe: Bana vakit ayırdığınız için çok teşekkürler,çok keyifli bir sohbetti...
 
Selma Avcı:Büyük keyif aldım,bende teşekkür ederim.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum