ARİF NİHAT ASYA'NIN MANİSA ŞİİRİ 

ARİF NİHAT ASYA'NIN MANİSA ŞİİRİ 
Naci YENGİN
[email protected]
5 Ocak 1975 tarihi "Bayrak Şiirinin yazarı"  Arif Nihat Asya'nın ölüm yıldönümüzüdür.
Arif Nihat Asya sanki Cumhuriyetin ilk yıllarında yaşamış kadar eskilerde yaşayan bir şair gibi algılanır. Ancak onun 1975 tarihinde öldüğünü ve hayatını bin bir zorluklar içinde idame ettirmeye çalıştığını, ölümüne kadar edebiyat öğretmeni olarak görev yaptığını biliyoruz.
Bayrak şairinin ismi ve şiirleriyle ilk tanışmamız ortaokul ikinci sınıfta pek de hoş olmayan bir hatıra ile başladı! Şiir okuma yarışmasına katılmış ve ısrarla Arif Nihat Asya’nın “Bayrak” şiirini okumak istemiştim. Bu şiirdi beni kendisine çeken bir başka ruh, duygu vardı. Sanki şiir beni anlatıyordu. Ancak yarışmada o yılın koşullarında “Bayrak Şiiri”ni okumama izin vermemişlerdi! Bu olay bende Arif Nihat Asya’ya karşı içten içe bir hayranlık duymaya, şiirleri daha içten okumaya meyletti.
“Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün 
Kızıllığında ısındık; 
Dağlardan çöllere düştüğümüz gün 
Gölgene sığındık.”
Arif Nihat Asya’nın yıllar içinde kimliğim olacağını nereden bilebilirdim?
Onun Manisa ile ilgili satırlarını okuduğumda aynı temennilerle şehrime dua etmemden daha güzel ve daha kutsi ne olabilir ki?
“Bahtım bahtım, yazın yazımdır Manisa!
Neş’en neşem, sızın sızımdır Manisa.
Hacet dedeler, Süt dedeler oldu dedem,
Artık, Yedi Kızlar kızımdır, Manisa!”

Bu satırları yazan birisinin Manisa'ya gelmiş olması, en azından Manisa tarihi ve kültürüyle ilgili birçok bilgiye sahip olması; daha da önemlisi Manisa'yı hissetmesi gerekir. Aksi halde bir insan için bir şehir sızısı olamaz.
Arif Nihat Asya'yı bu satırları yazdıran gerçek nedir? Asıl bu soruya cevap vermek gerekir. Osmanlı'nın son nesli diyebileceğimiz nesil acıların, işgallerin, yağma ve katliamların neslidir dense yeridir. Aleme nizam vermiş bir imparatorluk param parça olurken büyüyen bu nesil için gerçeği kabullenmek zordur. 
Çocukuluk, ergenlik, gençlik ve delikanlılık yıllarında düşman çizmeleri ve dipçiği altında yaşayan Osmanlı'nın son neslinin çektiği acı ve gözyaşlarını bugünlerde anlamak bir hayli güçtür. Arif Nihat Asya'nın içinde kopan fırtınalar şiir olup satırlara dökülmüştür. Her satır, her mısra mermi gibi namlunun ucuna sürülmüş ve adeta düşmanın göğsüne saplanmıştır.
Arif Nihat Asya gibi Türklüğü sözle, satırla, mısrayla dile geitren söz üstadları da vatan, namus, dil, inanç için haykırmıştır.  
Arif Nihat Asya'nın şiiri bir haykırış, bir yakarış ve bir isyanın şiiridir.
Asya'nın beslendiği damar tarih ve kültürdür.
Manisa şiirinde olduğu gibi vatanın hangi toprağı işgal edilirse vücudunun bir parçası doğranır gibi isyan eder şair. “Bahtım bahtım, yazın yazımdır Manisa! /Neş’en neşem, sızın sızımdır Manisa." (...)
Arif Nihat Asya’nın birleştirici, bütünleştirici çağrısı yalnız Türkiye’yi değil tüm medeniyetimizi kucaklayan bir çağrıdır.
Arif Nihat Asya denildi mi ilk aklıma gelen vatan, millet, medeniyet ve tüm insanlık aklıma gelir. Binlerce yıl dünyaya, medeniyete ve insanlığa nizam vermiş bir tarihten kopup gelen Türk gelir.
Kuru, slogan, idoloji haline gelmiş milliyetçilikten uzak islamla hem dem olmuş bir Türklük bilinci gelir.
“Dualar ve Aminler” şiiri gelir Arif Nihat Asya denildi mi.
“Bizi sen sevgisiz, susuz, havasız
Ve vatansız bırakma, Allah'ım!
…
Müslümanlıkla yoğrulan yurdu
Müslümansız bırakma, Allah'ım!”
…
Bilelim hasma karşı koymasını,
Bizi cansız bırakma Allah'ım!
“Taraf taraf, kol kol şu yamaçlardan
Açtıkça fetihler tarihi Türk’ün
Kubbeler erecek bir gün murada
Ve minareler dal verecek bir gün.” (Kubbeler şiirinden)
5 Ocak 1975’te kaybettiğimiz Arif Nihat Asya’nın hayat hikâyesi şöyle:
7 Şubat 1904, Çatalca/İstanbul - 5 Ocak 1975,  Ankara. Şair, öğretmen, siyasetçi.
Bayrak, Bir Bayrak Rüzgâr Bekliyor, Fetih Davulları, Selimler, Kubbeler, Süleymaniye en tanınmış şiirleridir.
 Bayrak şiirinden dolayı Türk edebiyatında “Bayrak şairi” olarak da anılır. 19 dönem TBMM'de milletvekili olarak görev yapmıştır.
"Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,
Işık ışık, dalga dalga bayrağım!
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.
(...)
Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:
Yer yüzünde yer beğen!
Nereye dikilmek istersen,
Söyle, seni oraya dikeyim!" (Bayrak şiirinden)

Arif Nihat Asya Bayrak göklerde dalgalandıkça yaşamaya devam edecektir.