Amerika'ya köle diye satılan Müslüman alimler

ERKAM EMRE 18 Nisan 2014, Cuma Köle tüccarları Afrika’da yakaladıkları masum insanları köle diye satarak insanlık suçu işlerken başka bir kıyıma daha sebep oldu. Zira satılan masum Afrikalılar arasında Müslüman alimler de vardı.

Amerika'ya köle diye satılan Müslüman alimler
18 Nisan 2014 - 11:01

Yeni Dünya diye bilinen Amerika Kıtası’na giden ilk Müslümanların hikâyesi büyük bir muamma. Halbuki, Amerika ve İslamiyet dendiği zaman akla ilk gelen isimler arasında geçen yüzyılın ortalarında sesini duyurmuş Nation of Islam hareketi geliyor. İlk kuruluşu XX. yüzyıl başlarına kadar uzanan bu harekete ivme kazandıran ateşli hitabeti ve çalkantılı hayatıyla Malcolm X olmuştu. Nam-ı diğer Malik el-Şahbaz’ın menfur bir suikastla gelen şehadeti sonrası bu kıtadaki Müslüman hareketleri daha çok İslam coğrafyasından gelen göçlerle takviye olunarak devam etti ve ediyor. Fakat tarihî belge ve vesikalar, Yeni Dünya’ya ilk gelenlerin arasında Müslümanların da olduğu yönünde ispatlar sunuyor. Müslümanların buraya nasıl geldiği veya izlerinin nasıl silindiği hakkında henüz somut bir bilgi mevcut değil. Fakat Amerika’da bilinen en erken Müslüman izleri sömürgecilik faaliyetleri kapsamında yapılan köle ticaretine rastlıyor. Celal Emanet tarafından kaleme alınan ‘Amerika’da Bir Osmanlı Muhammed A.R.Webb’ kitabında bahsedildiği üzere 1620’den sonra hızla artan köle ticareti yoluyla Yeni Kıta’ya yaklaşık 20 milyon siyahi insan taşınmış. Afrika’nın Doğu kıyılarından başta Portekiz, İngiliz ve İspanyol denizciler eliyle getirilen kitlelerin üçte ikilik bir kesimi Müslüman erkek ve kadınlardan oluşuyordu. Bu kimselerin arasında medrese tahsili yapmış hocalar, alimler hatta prensler dahi mevcuttu. Alıkonulmak ve satılmak suretiyle asimile edilen Müslüman kölelerden bazıları ne pahasına olursa olsun bu kimliklerini korumuş, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Müslümanların ilk temsilcileri olmuşlardı.

Zengin bir tüccarın oğlu Ayuba Suleiman Diallo

Bilinen adıyla Job Ben Solomon, Senegal’in doğu taraflarındaki Bundu’da dünyaya gelir. Kölelik sisteminin en bilindik karakterlerinden biri olan Ayouba Suleiman Diallo, Haal-Pular milletine mensup dindar bir aile içinde büyür. Babası gibi ticaretle uğraşır. Gayet müreffeh bir hayat süren Diallo’ya köle tüccarları bir alışveriş sırasında musallat olur. Batılı sömürgeciler için çalışan diğer kabile üyeleri Ayouba Suleiman’ı elindeki parasıyla derdest edip gemiye bindirileceği limana kadar 500 kilometre yürütür. Babasına tüccarlarla anlaşmak üzere haber iletmek istese de buna muvaffak olamaz. Diallo, Amerika’nın Maryland kıyılarına günlerce sürecek bir yolculuğa çıkmıştır artık. Gemide kendisinin zengin bir aileye mensup olduğunu ve parası ne ise vereceğini ifade etmiştir ama talebi kaptan tarafından reddedilmiştir. İki yıl Amerika’da köle olarak çalıştıktan sonra firar eder. Yakalanıp hapsedilir. Hayatını anlatan Some Memories of The Life of Job kitabının yazarı Avukat Thomas Bluett ile bu sırada tanışır. Bluett, Diallo’nun kendisi gibi yakalananlara tercümanlık ettiğini ve bunu Arapça olarak kaydettiğini fark eder. İslam dini üzerine titizlikle davranmasından da etkilenir. Avukat Bluette onu özgürlüğüne kavuşturarak İngiltere’ye götürür. Burada yaşadıklarını anlattığı meşhur biyografi kitabıyla büyük şöhret bulur, arasında Kraliçe’nin de bulunduğu birçok önemli kişiyle tanışır. Diallo, 1734 yılında ülkesi Gambiya’ya geri döner.

Yarrow Mamout (Mahmut), Allah adını dilinden düşürmezdi

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum