AH DEDEM…

Herkesin başına bela olan, sonunda hep hüsran yaşatan, içenin başına dert saran o tütün, o illet; benim çınar ağacımı da yaktı, kül etti. Hastaydı dedem. Başta “Astım” dediler, daha sonra “KOAH”.

AH DEDEM…
14 Mayıs 2013 - 21:44 - Güncelleme: 18 Mayıs 2013 - 21:59

AH DEDEM…

İnsanlar hep sevdiklerini kaybederler ya?

Hep sevdiklerinin üzerine titrerler hani?

Benimde vardı sevdiğim, kaybetmeden önce.

Herkesin başına bela olan, sonunda hep hüsran yaşatan, içenin başına dert saran o tütün, o illet; benim çınar ağacımı da yaktı, kül etti. Hastaydı dedem. Başta “Astım” dediler, daha sonra “KOAH”.

Çok çekti. Yılmadı.

Pes etmedi. Geri adım atmadı.

Ama felek çekmişti sillesini yüreğine doğru.  Önüne geçilebilir miydi kaderin?

Hiç dinmeyen bitmeyen ağrıları, dinmeyen sancıları vardı. Her gece inlemelerini, ahlarını duyardım. Ben dedemin haykırışlarını bilirim, gözyaşlarını bilirim…

Hiç yıllarını vermiş çınarlar ağlar mı?

Ama benim çınarım her gün gözyaşı döküyordu…

Çok seviyordu beni, biliyorum. Söylemesine gerek mi var? Gözler anlatıyordu o ince çizgiyi. Bakışlar haykırıyordu torun sevgisini. Öyle ya, bende ona tüm duygularımla yanaşıyordum. Beni hep yanına çağırırdı. Bir nebzede olsa iyi gelirdim ona, bir tebessümde dahi bulunsa dudakları, ağrısı diner gibime gelirdi. Ama ben, ağrılarını dindirecek kadar etkili değildim.

Ah dedem…  İki torba dolusu ilaç taşırdı yanında. İçiyordu da ne işe yarıyordu?

“HİÇ”. Koca bir hiçten başka bir şey değildi. Hep hastaneye yatırırdık, onun eviydi artık orası. Çoğu doktor onu tanır, konuşur, güler, şakalaşırlardı.

Dedem benim… Seni ne de çok özlemişim… Şu satırlarımı dökerken ne de çok hasret kalmışım sana…

O günü… O son günün hala hatırımda dede. Unutamam, unutamıyorum…

Yine hastaneydik, evindeydik. Üzgünüm ki yanında ben vardım, refakatçiydim. Olmasaydım, görmeseydim seni öyle…

O gün her zamankinden daha iyi gözüküyordun, daha umutluyduk. Sanki gözlerin gençliğindeki gibi parlaktı, bedenin mazindeki gibi dinçti. Fakat kader sınır çizdi yolumuza. O gün o hastaneden çıkmak nasip olmadı sana. Ama şimdi dede, şimdi o ağacın dalları çoğalıyor. Her dal senin ağacına bir fert kazandırıyor. Bu çınarı yıkmaya Yaratan hariç, kimsenin gücü yetmiyor.

Mekânın cennet olsun. Dedeci’m.

 Betül Yıldırım 10 / 05 / 2013

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum