ÇANAKKALE, BATININ MİTOLOJİK SEMBOLLERİNİN ÇÖKERTİLDİĞİ YERDİR / Prof. Dr. Nurullah Çetin

ÇANAKKALE, BATININ MİTOLOJİK SEMBOLLERİNİN ÇÖKERTİLDİĞİ YERDİR / Prof. Dr. Nurullah Çetin
19 Mart 2020 - 14:26 - Güncelleme: 19 Mart 2020 - 14:32

ÇANAKKALE, BATININ MİTOLOJİK SEMBOLLERİNİN ÇÖKERTİLDİĞİ YERDİR

Bugün Çanakkale Deniz Zaferi'nin 102. yıl dönümünü kutluyor ve şehitlerimizi hayırla yâd ediyoruz. Çanakkale zaferleri, bir bütün olarak Türk tarihinin dönüm noktalarından biridir ve bize bıraktığı miras itibariyle önemini hâlâ koruyor. Bu savaşların birçok farklı boyutu var ama ben bir boyutunu irdelemek istiyorum.

Batı, ileriye dönük niyetlerini, plan ve projelerini, özlemlerini, beklentilerini, arzularını, korkularını, endişelerini, zihniyetini, bütün duygu ve düşüncelerini özellikle Eski Yunan mitolojisine ait figür ve motiflerle simgesel düzlemde kodlar. Bunları da zaman zaman modernize ederek kullanırlar.

Çanakkale, Batının mitolojik düzlemde temsil edilen inanç kodlarının ve sembollerinin Türk tarafından çökertildiği yerdir. Bu durum, onlarda özgüven aşınmasına, bizde ise iman takviyesine yol açtı. Bunlara bazı örnekler verelim:

-Poseidon: Mesela Çanakkale Deniz zaferi, Batının Poseidon tanrısının yenildiği yerdir. Poseidon, denizler dünyasına hâkim olan, kontrol eden sanal tanrının adıdır. Eski Yunanlı denizleri ilkel sallarla ve gemilerle geçemeyip büyük fırtınalarda çıkan dalgalar altında batıp boğulunca denizler âlemine hükmeden ve insanların iyiliğini istemeyen Poseidon adında mevhum bir tanrı uydurmuş. Zaman içinde bu tanrı figürünü edebiyatında, kültüründe değişik şekillerde kullanmış. Ona yeni ve farklı işlevler ve roller yüklemiş.

Mesela İngilizlerin yenilmez Armadası, onların Poseidon’u idi. O zamana kadar hiç yenilmemiş ama Çanakkale’de sulara gömülmüş, yenilmişti. Çanakkale zaferi, Kahhar, Mümit gibi isim ve sıfatların İngiltere’ye değil, Allah’a ait olduğunun ispat edildiği, bizzat gösterildiği yerdir. Dolayısıyla Çanakkale Deniz Zaferi, bize bugün şunu öğretti: Emperyalist Haçlı Batı, ürettiği teknolojik aygıtlarla tanrılık iddiasında bulunabilir, kendine güvenebilir ama bu bizi yanıltmamalı, yıldırmamalı, ümitsizliğe sevketmemeli, onların her türlü emperyalist baskısına karşı kararlı, azimli ve imanlı bir şekilde mücadele etmeliyiz. İnanıyorsak üstünüz.

-Helen: Çanakkale, aynı zamanda Helen’in öldürüldüğü yerdir. İngilizler 1924’te Kraliyet Tümeninin karaya çıktığı noktaya Teke Koyu’na hâkim yerde, Yarımadanın en uç noktasına Gözcübaba Tepe üzerinde Helles Anıtı adında bir anıt dikerler. Bu anıt 32.9 metre boyundadır. Anıtta Seddülbahir’de ölen 20.763 İngiliz askerinin adı yazılıdır. Eski Yunan mitolojisine göre Kral Athamas’ın kızı Helen, altın postlu Koç sırtında Kafkasya’ya gitmek için Boğazı geçerken orada düşüp boğulur. Bundan dolayı buruna Hellespoint ismi verilir. İngilizlerin bu efsaneyi bugüne taşıması oraya o ismi vermesinin amacı bellidir. O da özelde İngilizlerin, genelde Batı dünyasının Çanakkale Boğazını geçip bu bölgeyi, Doğuyu ele geçirme, işgal ve istila etme amaçlarının, bu emperyalist niyetlerinin bir sembolüdür. Bu hedef için ölmek gibi bir durumu efsaneyle yüceltmişler ve kalıcı hale getirmişlerdir. Boğazları geçip Doğu dünyasını esir alıp köleleştirmek, yağmalamak emperyalist Batının kutsal bir amacıdır. Bu amaç uğruna ölmek de kutsanmaktadır.

Biz Çanakkale Savaşlarını kazanarak emperyalist Haçlı Batının Helen’ini yani emperyalist amacını sularda boğmuş olduk. Bugün de aynı Batı, Doğu dünyasını tarumar etmek, yağmalamak, dağıtmak, parçalayıp paylaşmak amacından vazgeçmiş değildir. Çanakkale zaferleri, Batının Helen tanrısına olan inancını, imanını sarsarak önemli bir gedik açtı.

Prof. Dr. Nurullah Çetin

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum