OKUL İSİMLERİ: AL, CAL, BAL, FAL, KAL, MAL!
Naci YENGİN
Eskiler “şehir insanın aynasıdır” derdi. İnsan yaşadığı şehri, mekanı, düşünceyi, hatta inancı ve çevresini kendisine benzetmekte mahirdir. İnsanın çevresini kendine benzetmesi aslında içinde yaşadığı kültürün, değerlerin, ideallerinin bir dışa vurumudur.
İnsanoğlu yaptığı eserlerle kendisini yansıtmaya çalışmış, ölümsüzleşmek için binlerce yıldır mücadele etmektedir.
Gerek eserin sahibi, gerek mimarı ve gerekse eserin yapımında maddi manevi desteği olan; ön ayak olan kişi ve kurumlar eserlerinde kendilerini bulmak ve kendi yansımalarını görmek isterler.
Fethedilen topraklarda kalıcı olmanın yolunun o topraklarda kalıcı eserler vücuda getirmekten geçtiğini bilen Türkler günümüze kadar gelen muhteşem eserlere imza atarak övgü dolu sözlerle dua almaya, yaşamaya ve ölümsüz olmaya devam etmektedir.
Bazen de bunun tersi olabilir!
Yaptığınız eserler sizi ölüme, unutulmaya da götürebilir! Bazı eserler adıyla, işleviyle, kötü hatıraları canlandırmasıyla yapar bunu!
Türkiye ve Türk dünyası genç nüfusa sahip devlet ve tolumlardan oluşmaktadır.
Türk dünyasında genç nüfusun gelecek hayatımızı şekillendirmesinde öncelikli olarak iyi bir eğitimden geçmesi gerekiyor. İyi bir eğitimin ilk adımı da fiziki altyapıyı bilgi, görgü ve yüksek Türk kültürüyle donatmakla başlıyor.
Fiziki altyapıda, binanın sağlamlığı, okulun adının eğitim-öğretime uygun olup olmaması, seçilecek mekan ve eğitimin kalitesi büyük önem taşıyor.
Belki bunlardan daha da önemlisi okul isimlerinin o okulda okuyan öğrencilerin, şehrin, insanların gurur duyacakları, rol model olarak kabul edebilecekleri kişi ve kurumlardan seçilmesi gerekiyor. Bu konuda tarihimiz binlerce örnek teşkil edecek, rol model olacak kişi ve kurum adıyla doludur. Tarihi şahsiyetlerimiz başta olmak üzere, kültür, sanat alanında ve ülke yönetiminde Türk Milletine hizmet etmiş gönle girmiş, millete malolmuş şahsiyetlerin birçok yönden gençlere ve insanımıza rol model olcaklarından kuşkumuz yoktur.
Birkaç yıl önce yeni açılacak bir okula adı bulma konusunda tereddütler yaşanmış ve bizlerin de izahatlarıyla Milli Mücadelede döneminde önemli hizmetleri olan ve aynı zamanda şehrine hizmet eden bir isimde karar kılınarak çok isabetli tercih yapılmıştı.
Çevrenizde, mahallenizde bulunan okulların isimlerini hiç dikkat ettiniz mi? Dikkat etmenizi tavsiye ederim. Mutlaka o ismin bir hikayesi, bir geçmişi, kültürü ve hatırası vardır, olmalıdır.
Türkiye her yıl yüzlerce yeni eğitim kurumlarına ihtiyaç duyan büyük bir ülkedir. İl ve ilçeleri de hesaba katarsak eğitim kalitesinin artması için yeni binalarının, sosyal-kültürel tesislerin yapılması elzemdir.
Son yıllarda gözle görülür bir şekilde sosyal tesis, yol, köprü, hastahane ve okullara tarihi şahsiyetlerin, millete hizmet eden, şehre katkı sağlayanların isimlerinin verilmesine özen gösteriliyor. Yeni yapılan binalara isim verme konusunda daha hassa olunduğu gözleniyor.
Eğitim kurumları başta olmak üzere yeni açılacak okul, hastahane...kamu ve özel kurumların binalarına ad seçiminde son derece hassas olunmalıdır.
“BAL”, “FAL”, “GAL”, “CAL”, “MAL”, “AAL”... Bunlara benzer sayabileceğimiz onlarca farklı adlandırma ve okul kısaltmalarından bahsetmek mümkündür!
Okul isimlerinin kısaltılması yönünde herhangi bir mevzuat ya da yönetmelik olduğunu sanmıyorum. Ancak okul formalarında çok farklı anlamlara gelebilecek okul ismi kısaltmaları o kadar yaygınlaştı ki anlamak mümkün değil! Yukarıda birkaç örneğini sıraladığımız kısaltılmış ve öğrencilerin formalarında yazan okul isimlendirmelerinde herhangi bir art niyetin olduğunu sanmıyoruz. Ancak büyük bir cehalet ve öngörüsüzlük örneği olduğunu da söylememiz gerekiyor.
Atatürk Anadolu Lisesi ( AAL), Cumhuriyet Anadolu Lisesi (CAL), Fatih Anadolu Lisesi (FAL), Gediz Anadolu Lisesi (GAL), sıralanacak onlarca güzelim okul adını hangi akla hizmetle kısaltır ve çocukların formalarına, göğüslerine yazarız anlaşılır gibi değil.
Okula adını veren kurum ve şahsiyetlerin adlarının kısaltılması, zihinlerde yer edecek şekilde tekrarlanılması, kısaltmaların meşruiyet kazanmasına ve zamanla okulun gerçek adının unutulmasına kadar gidecektir.
Tarihe damga vuran kurum ve şahsiyetler sayesinde kalkınan, gelişen şehirlerimizin kurum ve kişi adlarına da aynı hassasiyeti göstermek durumundayız.
Şehrin kültür ve medeniyetini oluşturacak güçlü, köklü kültürün insanları ancak güçlü kurumları ve şahsiyetli kurum isimleriyle ayakta durabilirler.




FACEBOOK YORUMLAR